Suudi Arabistan’ın resmen kabul ettiği Cemal Kaşıkçı cinayetinde güvenlik güçleri, ünlü gazetecinin cesedine ait parçaların nerede olduğuna yoğunlaştı. Sultangazi’deki bir otoparkta terk edilmiş halde bulunan diplomatik araçtan çıkan ‘kimyasal koruyucu maske’, şüpheleri, cinayette özel hazırlanmış asit kullanılmış olma ihtimaline çevirdi. Otoparktaki kamera kayıtlarında, konsolosluk görevlisinin başka araçla gelerek park halindeki otomobile valizleri koyduğu ve valizleri yüklerken kimyasal koruyuculu bir maske taktığı görülüyordu. Suikast için İstanbul’a gelen 15 kişilik timde adli tıp uzmanı bulunmasının yanısıra bu kişilerin yanlarında asit bidonları getirdiği bulgusuna otoparktaki gaz maskeleri de eklenince ‘cesedin kimyasal maddeyle buharlaştırıldığı’ şüphesi iyice arttı.
Mikrobiyoloji uzmanları, cesedi yok etme sırasında kullanılan kimyasal asitlerin özellikle kemik ve iç organları hızla, saç ve dişler de dahil her türlü dokuyu kısa süre içerisinde eritip mikroskobik parçalara ayırabildiğini belirtiyor. İstihbarat birimlerinin arama faaliyetlerine bu seçeneği de dahil ettiği öğrenildi. Mekke ve Medine’de defin sırasında cenazeyi asitle eritme uygulaması, Suudi Arabistanlıların sıklıkla kullandığı bir yöntem. Suud konsolosunun kullandığı rezidansın mahzenindeki kuyudan alınan su örneğinde, ya Kaşıkçı’nın bedenine ait DNA ya da cinayet sonrası kullanılma ihtimali bulunan kimyasal maddeye dair iz aranıyor.
Dün akşam Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu binasının bulunduğu sokakta, özel bir şirket tarafından robot kameralarla kanalizasyonda inceleme yapıldı. Kanallarda yapılan inceleme, araçtaki ekrandan izlendi.
Washington Post yazarı Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde gazetecilerin bekleyişi sürüyor. Dün sabah erken saatlerde Levent’teki konsolosluk binasının girişine siyah camlı bir minibüs geldi. Konsolosluğun kapısına yanaşan minibüse başka bir araçtan yine konsolosluk görevlileri tarafından 3 valiz ve içi dolu siyah bir poşet konuldu. Konsolosluk içinden çıkan bir kişinin de elinde kabloyla bu minibüse bindiği görüldü. Sözkonusu minibüs, daha sonra konsolosluk binasının önünden ayrıldı.