“2004’te Kıbrıs’ın gösterdiği cesareti gösterip münhasır ekonomik bölge ilan etseydik bu günler yaşanmayacaktı” diyen Kariotis, Meis güneyinde çok zengin yataklar bulunduğunu ileri sürerek, “Meis Adası bizim için stratejik önemdedir. Çünkü bu ada sayesinde Kıbrıs’la deniz yetki anlaşması yapabiliriz. Çok geç olmadan bir an önce Yunan hükümeti bu konuda adım atmalıdır. Çünkü Türkler beklemiyor” dedi.
Yunan Deniz Hukukçusu Kariotis’in adaların MEB alanlarını kıta sahanlıklarıyla sınırlayan uluslararası hukuk kuralları ve yargı kararlarını göz ardı ederek yaptığı bu çağrının ise karşılığı yok. Türkiye ve Libya’nın anlaşmayla MEB ilan ettikleri bölge, Meis’in doğusundan geçmek suretiyle Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki MEB’inin batı sınırlarını belirliyor. Anlaşmanın koordinatları, uluslararası hukuk uyarınca Meis doğusunda 6 kilometrelik ada kıta sahanlığının doğusundan ilerliyor. Bu doğrultuda da uzmanlara göre, Türkiye’nin batı sınırına karşı sözde Yunanistan’ın doğu sınırı misillemesi olarak Meis’ten Mısır’a bir hat çekmek ancak uluslararası hukuka aykırı ve meşru zemini olmayan kışkırtıcı bir adım olarak değerlendirilebilir.