Seçildiği günden bu yana Türkiye'den ayrılma mesajları veren KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, The Guardian gazetesine verdiği skandal röportaj ile yeni bir kriz peşine düştü. Suriye'deki Fransız mandasına bağlı Hatay Cumhuriyeti'nin 1939'da referandumla Türkiye'ye bağlanmasını kabul eden Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen'i hatırlatarak "İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım" diyen Akıncı'nın hedefi adayı ve Doğu Akdeniz'i ABD ve Avrupa Birliği'ne teslim etmek.
Kıbrıs İlim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın danışmanlığını yapan Prof. Dr. Ata Atun, "Cumhurbaşkanı Akıncı, ABD ve AB'nin desteğini alabilmek için kriz oluşturma peşinde. KKTC'de Akıncı'yı destekleyen küçük bir marjinal grup var. Bu nedenle AB ve ABD adada kendi adamlarını bulunduruyor. Hedef KKTC'yi Türkiye'den kopartmak. Kıbrıslı Türklerin Türkiye ile bağlarını bitirmek ve adayı Yunan hakimiyetine sokmak. Türkiye'yi adadan ve Doğu Akdeniz'den izole etmek. Bu yüzden Akıncı krize oynuyor" dedi. Akıncı'nın aklında egemen, bağımsız bir Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni lağvedip, Rumların altında azınlık yapma gibi bir hedefi olduğunu söyleyen Atun, Kıbrıs Türk halkının bunu kabul etmediğini ifade etti.
Atun, "AB Akıncı'nın kazanması için bu dönem 30 milyon euroluk bir harcama yapacak. Hem sahada hem de bazı satın aldıkları medyada Akıncı için büyük bir çalışma başlattılar. Akıncı, verdiği demeçte ABD ve AB ne istiyorsa onu yapmak istiyorum mesajı verdi. Nüfusu 4 Rum'a bir Türk olarak sabitlemesi, bakanlar kurulunda 3 Türk bakanın evet dememesi halinde hiçbir yasanın geçmemesi durumunu 1 tane belirleyici oya indirmesi gibi tavizler verdi. Bunlardan dolayı Kıbrıslı Türkler Akıncı'yı desteklemiyor ve Türkiye ile oluşturulan krizden hoşlanmıyor. Adanın çoğunluğu garantinin kalkmasını ve Türk askerinin gitmesini istemiyor" ifadelerini kullanıyor.
Bir önceki seçimlerde Sağ tarafın kendi içinde ayrılmasından dolayı seçimi kazanan Akıncı'nın geçen seçimde piyangodan çıktığını söyleyen Atun, "Önümüzdeki seçimlerde sağ tarafta yine bir ayrılık var. Ama solda da bir bölünmüşlük durumu gözüküyor. Sağ adayların birleşmesi gerektiğini düşünüyorum. AB ve ABD Akıncı için müthiş bir çalışma yapıyor. Geçen seçimlerde olduğu gibi AB'de herkes çalışabilir gibi halkı yanıltıcı haberler veriliyor. Akıncı'nın bir dönem daha gelmesi durumunda verimsiz görüşmeler devam eder. Rumlara çok fazla taviz verdi. Ve karşılığında bir şey alamadı. Rumlar adayı tamamen alana kadar hiçbir şeyi kabul etmeyecektir" şeklinde konuştu.
Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emete Gözügüzelli, "Mustafa Akıncı'nın yapmış olduğu izahatlar tamamiyle Kıbrıs Türkü'nün görüşünü yansıtan izahatlar değil. Çok talihsiz, saygısız ve haddini aşan açıklamalardır. Akıncı bu açıklamaları kasıtlı ve bilinçli olarak belli dönemlerde ara ara gerçekleştirirken belli platformlarda ilgili platformun rengine göre kimlik ortaya koyan şahsiyettir.Seçim dönemine girildiği için Türkiye karşısında bir hamle yapma çabasıdır. Bundan sonraki süreçte Türk garantörlüğünün kaldırılması yönündeki tavrı kazanması halinde pekiştirme adına yapılmıştır" dedi.
Gözügüzelli, "Akıncının yaptığı psikolojik harekattır, aynı zamanda bu yapılan bir operasyondur. Türkiye'deki kamuoyu şayet Kıbrıs Türkü'nün bu şekilde düşündüğüne kanaat getirirse o zaman ortaya koyulan tavır da davamızda refleksi azalır diye değerlendirme yapmaktadırlar. Bu tavır bizim tarafımızdan kabul görülmeyecek. Hatay olayı onun için vahim olabilir bizim için bir onurdur. Tayfun Sökmen gibi önemli bir şahsiyetin güçlü bir milli duruş sergileyerek uluslararası hukuka uygun bir şekilde anavatana bağlanması hadisesi kendisini rahatsız ediyor. Kıbrıs Türkü'nün sıcaklığını yok etme çabasında, hem de Hatay halkını işgal altındaymış gibi yabancı devletlerin dayatmalarını dile getiriyor. Diğer taraftan da Hataylı kardeşlerimizi ötekileştiriyor" ifadelerini kullandı.