Bakan Özhaseki Kayseri'de Filistin'le Dayanışma Platformu üyelerine ziyarette bulundu. Özhaseki, "Kudüs, Hazreti Ömer'in fethettiği İslam'la ilk tanışılan belde. Türkler Anadolu'ya girmeden önce Kudüs'ü fethederler. Öyle bir medeniyet anlayışımız var ki orada 'La ilahe illallah İbrahim Halilullah' yazacak kadar bütün dinlere saygı duyan bir medeniyetin temsilcileriyiz bizler. Başka dinin mensupları rahatsız olmasın diye İbrahim Halilullah diyerek hepimizin atasını anıyoruz orada." diye konuştu.
Özhaseki, Türklerin gittikleri her yere adalet götürdüğünü, din ve dil farklılığından dolayı baskı yapmadığını, Batı medeniyetinin ise çıkar ve sömürü anlayışına dayandığını anlattı.
Batı ülkelerinin Filistin ile ilgili tavrını eleştiren Özhaseki, "Batı alemi gidip gelip o siyonistlere hazır olda durup bağlılıklarını bildiriyorlar. Çünkü yine bir çıkar anlayışı var, günah çıkarmaları var arkasında, para babalarına selam çakmaları var arkasında." ifadelerini kullandı.
Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk günden bu yana olayı yakından takip ettiğini, toplantı aralarında devlet başkanlarıyla telefonda İsrail'e tavır koymaları yönünde konuştuğunu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ise konuyla ilgili gitmediği ülke kalmadığını aktardı.
Bakan Özhaseki, daha sonra hayırsever Mithat Altuştaş ve ailesinin trafik kazasında hayatını kaybeden evlatları adına yaptırdığı "Beyazşehir Dorukhan Altuntaş Kur'an Kursu"nun açılış törenine katıldı.
Burada konuşan Özhaseki, Cumhuriyet'in 100. yılına ulaşmanın coşkusunu yaşadıklarını dile getirdi.
Son 20 yılda Türkiye'nin büyük bir atılım yaptığını ifade eden Özhaseki, "Cumhuriyet tarihimizin 80 yılında neler yapılmışsa hepsinden birkaç kat fazla iş yaptık. Onları yapanları da elbette rahmetle anıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çok çalıştığını anlatan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Gece gündüz nedir bilmiyor. İşlerini görüyor, yorulduğunda kendine gelen mektupları açıyor, onları okumaya başlıyor. O mektuplar içerisinde sizlerden gelen bazı talepler oluyor. Kimi gün şahidiz. Birisi diyor ki 'Ben hastayım, benimle hastanede fazla ilgilenmediler.' Her işi bırakıyor, telefonun başına geçiyor, o hanımefendiyi arıyor. Ben şahit olduğum bir olaydan dolayı bunu söylüyorum. Sonra hastaneye gönderiyor. Tedavisiyle birebir uğraşıyor. Sonunda da 'Allah razı olsun' sözünü duyunca kapatıyor. Çok şükür bizler de onun yol arkadaşları olarak ona yardım etmekten, birlikte yol yürümekten şeref duyan, onur duyan insanlar olarak yolumuza devam ediyoruz."