Kendisinin resmi uzlaştırmacı kimliğinin bulunduğunu dile getiren Varank, bu konuda ilk çalışmasında iki vatandaşı uzlaştırdığını ifade etti.
Pandemiyle artan bir dijitalleşme gerçeği olduğuna işaret eden Varank, dijitalleşmenin olumlu etkilerinin yanında bireylerin temel hak ve hürriyetleri üzerinde doğuracağı muhtemel olumsuz etkilerin de olabileceğini söyledi.
Bu tür mahremiyetlere örnekler veren Varank, “Dijitalleşmenin en büyük etkilerinden bir tanesi mahremiyetin ihlal edilmesidir. Sosyal medya, akıllı telefonlar ve diğer akıllı cihazların kullanımıyla birçok kişisel veri ortaya çıkıyor. Bireylere ait bu verilerin hukuka aykırı olarak kullanımının şiddete, ayrımcılığa ve diğer insan hakları ihlallerine yol açabilmesi mümkün. Bakınız, Elon Musk’ın uçağının konumu herkese açık bir şekilde Twitter’dan yayınlanan biliyor. Şimdi bunu özgürlük bağlamında değerlendirebilir miyiz yoksa mahremiyetin ihlali mi söz konusu. Bunların net bir şekilde ayrımının yapılması gerekiyor” diye konuştu.
Bakan Varank, kişisel verilerin üçüncü kişilerle paylaşımının çocukların çeşitli mağduriyetler yaşamasına sebebiyet verdiğini kaydederek, “Bu mağduriyetlerin en başında taciz, siber, zorbalık, uygunsuz materyallere erişim ve doğrudan pazarlamanın olumsuz etkileri olabiliyor. İnternet kullanımının hem ebeveynler hem de çocuklar tarafından önemli derecede artması, çocukların kişisel verilerinin korunması noktasında ek tedbirlerin alınmasını da zaruri bir hale getirdi” ifadelerini kullandı.
Çocukların teknolojiyi kullanımında birtakım sorunlar yaşandığını dile getiren Varank, “Çocuklarımız bebeğe ellerinden aldığı telefonlarla, tabletlerle çok farklı sitelere girebiliyorlar. Dinledikleri programların içerisinde farklı yaklaşımları çocuklarımıza da yatabiliyorlar. İşte bu noktada çocuklarla ilgili hususlarda ek tedbirler almamız, bu alanlara özellikle dikkat etmemizde günümüzde en fazla tartışılan konulardan bir tanesi” açıklamasında bulundu.
Bakan Varank, siber suçlar ve çevrimiçi tavizin insan haklarına tehdit oluşturan bir diğer husus olduğunu söyledi. Varank, bu konuda Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nı hayata geçirdiklerini hatırlatarak, BTK Akademi aracılığıyla da vatandaşların çevrim içi güvenlik eğitimi almasını sağladıklarını kaydetti.
Sosyal medya mecralarına ilişkin de bir değerlendirme yapan Varank, şöyle konuştu:
“Kendisine yapılan hakaretlerle ilgili ben de şahsi olarak bir hak ihlali olduğuna inanıyorum”
Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi kişisel haklarına yönelik yapılan hakaretlerle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne bir hak ihlali başvurusu yaptığını hatırlatarak, “Ama bizim anayasa mahkememiz bu hususta karar vermiş değil. Bu alanlarda insanı önceleyen ve insanların haklarına saygı duyan bir şekilde bizim hem politikalarımızı güncellememiz ama aynı zamanda yargı süreçlerinde dünyadaki bu gelişmeleri daha sıkı bir şekilde takip etmesi lazım. Kendisine yapılan hakaretlerle ilgili ben de şahsi olarak bir hak ihlali olduğuna inanıyorum ama işte burada hukukçular ne karar verecekler. Bunlarla ilgili de gerçekten doğru düşünmemiz, doğru yönde hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
Düzenleyici hususların teknolojiyi bozmaması gerektiğini dile getiren Varank, “Teknolojilerin geliştirilmesinin önünün açılması gerekiyor. Diğer taraftan da teknolojinin insan onurunu ayaklar altına alacak uygulamalara dönüşmesinin de önüne geçilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Erişilebilir dijital teknolojiler sağlayarak vatandaşlarımızın refahını arttırmaya devam etmeliyiz”
Varank, sözlerini şöyle sonlandırdı:
Bakan Varank’ın konuşmalarının ardından konferans katılımcısı ombusmanlar ve insan hakları temsilcileri günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.
Konferans, ikinci günün ilk oturumu olan “Dijitalleşmenin İnsan Haklarına Etkileri” ile devam etti.