Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin TRT Haber'de açıklamalarda bulundu. Bakan Yanık'ın açıklamaları şu şekilde:
Kara yoluyla ilk Adana'ya ardından Osmaniye'ye gittik. Biz hemen afet acil durum halinde arkadaşlarımız sahaya iniyorlar. Zaman zaman Ankara'ya gelip diğer deprem bölgelerine ziyaret etmeye devam ettik.
Aynı gün içinde 7,7 ve 7,6 birbirinden bağımsız bir deprem dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş. Artçılar da devam ediyor. Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. 99 depreminden sonra bir deprem literatürümüz var. Türkiye bir deprem ülkesi. Fay hatları olan bir ülke. Bütün faaliyetlerimizi buna göre düzenlememiz gerekiyor.
Yıkılan binaların yüzde 98'i 99'dan önce yapılmış binalar. TOKİ'nin yaptığı binalarda hasar olmadığuını görüyoruz. Bu bize eğer kurallara uygun, teknik gereklilikleri binalara yaparsak deprem ne kadar şiddetli olursa olsun milletimiz zarar görmeyecek. Gerekli incelemeler, soruşturmalar da başladı. Kolonların kesildiği iddiaları var. Hatta dava konusu olduğuna ilişkin de bilgiler geliyor. Bu bir cinayettir. Bir binanın kolonlarını kestiğinizde binanın ayakta kalmasını bekleyemezsiniz. En geç 1 yıl içinde konutların inşa edilmesi, vatandaşlarımıza güvenli konutlarının inşasını ve teslimini sağlamış olacağız. Bu tür durumlarda sorumluluğu ve dikkati sadece kamuya bırakmadan vatandaşlarımızın da gerekli takibi yapmalarını hatırlatmak isterim.
Depremin ardından bir taraftan yaralar sarılırken bir taraftan da çok ciddi iddialar ortaya atıldı. Çocukların kaçırıldığı ya da çalındığı yönünde de iddialar var? Son günlerde gündemde olan çocukların derneklere verildiği yönünde iddialar var. Siz bu iddiaları nasıl değerlendirirsiniz?
Deprem bölgesinde enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken enkazdan çıkan çocuklarımız yanında ebeveyni yoksa bu çocuklarımızı sağlık kuruluşlarımıza ve ardından bizim kurumlarımıza doğrudan aldık. Hiçbir üçüncü şahsa teslim etmedik. Refakatsiz çocuklarımızı alıyoruz. Çocukların kayıtlarını tutuyoruz. Önce kimlik tespiti, ailenin bulunması, eşleştirilmesi ve aileye teslim edilmesi sırasını takip ediyoruz.
Kimliği tespit edilmeyen 200'ün üzerinde çocuğumuz var. Bu yöntemlerle 1788 refakatsiz çocuğumuzun 1225'ini ailesine teslim etmişiz, 479'unun halen hastanede tedavisi devam ediyor. Çocuklarımızı çok yakından takip ediyoruz. Sadece hastanede değil, enkaz altından vefat etmiş çocuklarımızın da kimliğini tespit ederek ailelere bilgi veriyoruz. Kayıp çocuk diye bir dezenformasyon dolaşıyor. Çocuklarımızın önce sıhhati ardından ailelerine ulaştırmaları noktasında son derece titiz çalışıyoruz.
Hepimiz hassas davranıyoruz. Çocuklarla ilgili çözüm önerilerini çok önemli buluyorum. Öyle teklifler var ki gözlerimiz yaşlı yakip ediyoruz. Bizim devlet olarak herhangi bir şekilde refakatsiz bir çocuğu derneğe, vakfa teslim etmemiz söz konusu değil. Bahsi geçen haberle ilgili inceleme yaptık. Çocuklar zaten deprem bölgesinden İstanbul'a geliyorlar ebeveynlerinin yanında. İddia edildi diye haber olmaz. İnsanların çok hassas oldukları yerlerde sinir uçlarına dokunmak, kışkırtmak olmaz.
Ayrıntılar geliyor...