Başbakan Binali Yıldırım, Güney Kore Başbakanı Lee Nak-Yeon ile görüşmesinde bölgesel konuları değerlendirme fırsatı bulduklarını belirterek, "Kuzey Kore'nin nükleer silahlanma hevesi ve BM kararlarına, uluslararası hukuka aykırı kışkırtıcı davranışlarının sona erdirilmesinin ve diyalog yoluyla bölgede barışın sağlanmasının önemini ifade ettik. Türkiye olarak her zaman bu konuda Kore Cumhuriyeti'nin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim." dedi.
ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ün hukuki statüsünü değiştirecek, ihlal edecek bir açıklama yapacağı yönünde, bugün için bir duyum söz konusudur. Amerika, büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma niyetinde olduğunu ifade ediyor veya İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ün tanınması ihtimalinden bahsediliyor. Öyle veya böyle bu iki durum da açıkçası hukuk dışı bir karar olacaktır ve bölgede var olan sorunları da iyice içinden çıkılmaz bir hale dönüştürecektir. Bu yüzden zaman varken, yol yakınken ABD Başkanı'nın bu yönde bir açıklama yapmaması hem bölgenin geleceği hem de küresel barış açısından hayati öneme sahiptir.
Böylesine bir kararın doğuracağı sonuçlar Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıkça ortaya konulmuştur. Bilindiği gibi Kudüs üç büyük dinin kutsal mekanıdır; İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevilik. Dolayısıyla burada herhangi bir emrivakiyle değişiklik yapmak hem uzun süreden beri İsrail-Filistin arasında devam eden ve bir türlü çözüme ulaşmamış Filistin devletinin kurulması yönündeki çabaları da ortadan kaldırmış olacak, diğer yandan yeni bir dinler arası çatışmayı da getirmiş olacaktır.
Kudüs, İslam alemi bakımından çok hassas bir konudur. Bu konuda herhangi bir adım atılmaması en büyük beklentimizdir, temennimizdir. Bu yöndeki tek yanlı emrivakiler, yanlış adımlar telafisi imkansız sonuçları da beraberinde getirir. İsrail-Filistin arasındaki barışın yegane yolu İsrail'in 1967 sınırları dahilinde olan bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılığa sahip Filistin Devleti'nin, Doğu Kudüs olduğu bir yapının hayata geçirilmesidir. Türkiye haklı davasında Filistinli kardeşlerimizin bütün İslam alemiyle beraber yanında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da olmaya devam edecek.