Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, başörtüsüne anayasal güvence çalışmalarına ilişkin, "Çalışmalarımızı pazartesine kadar netleştirip Sayın Cumhurbaşkanı'mıza arz etmeyi planlıyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, başörtüsüne ilişkin kanun teklifi hakkındaki açıklamalarının sorulması üzerine Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını çok önemsediğini dile getirdi.
Bu açıklamaların zamanlaması ve gerekçesi üzerinde durmakta fayda olduğunu ifade eden Bozdağ, bunun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin iktidar olmak için geçerli oyların yüzde 50 artı 1'inin alınmasını gerekli kılan düzenlemesinin doğal bir sonucu olduğunu belirtti.
Bozdağ, "Çünkü yüzde 50 artı 1 oy gerekliliği, bütün partileri milletin değerleriyle, milletle uzlaşmaya ve onlarla aynı noktaya gelmeye zorlayan bir hükümdür. Bu çok önemli. Eğer Anayasa değişikliği yapılıp Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmemiş, yüzde 50 artı 1 iktidar için zorunlu olmamış olsaydı, ne altılı masa kurulurdu, yedili masa olurdu ne de CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu böyle bir açıklama yapmak zorunda kalırdı. Bu zorlama, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin doğal sonucu oldu" diye konuştu.
Öte yandan muhafazakar seçmenler, mütedeyyin insanlar, milliyetçiler, farklı görüş ve kanaatlere sahip insanların, seçim sonrasına yönelik kaygı ve endişelerinin oluştuğunu kaydeden Bozdağ, bu durumun, "yedili masada" veya başka yerlerde konuşulduğunu söyledi.
Bakan Bozdağ, "CHP'nin bu adımı muhafazakar, milliyetçi, mütedeyyin çevrelerde CHP'nin geçmişi bilinerek ortaya çıkan korkuları, endişeleri giderir mi?" diye sorarak, şunları kaydetti:
"Bunu zaman gösterecektir. Çünkü Türkiye'de başörtüsü yasağı CHP zihniyetinin ürünüdür, CHP'nin faşist anlayışının uygulamasıdır. Bugüne kadar CHP başörtüsü yasağını, Atatürk milliyetçiliğine, insan haklarına saygılı devlet ilkesine, laiklik ilkesine, hukuk devleti ilkesine, eşitlik ilkesine uygun görmüş. Hatta 'başını örterse bu ileride başı açık kadınların üzerinde baskı doğurur' endişesiyle baskı doğurma ihtimalini gözeterek kendisi başörtülü kadınlar üzerinde baskı kurmayı, Anayasa ve yasalara uygun bir hak olarak görmüş. O nedenle her daim başörtüsü zulmünü yapanların yanında yer almış.
Bunun çok örnekleri var. Geçmişte rahmetli Özal, Yükseköğretim Kanunu'na ek madde 17'yi koyduğunda, Anayasa Mahkemesine rahmetli Erdal İnönü bunu götürdü. SHP Genel Başkanıydı. Biz 10 ve 42'yi değiştirdiğimizde Sayın Kılıçdaroğlu'nun da imzacısı olduğu 110 vekil Anayasa Mahkemesine iptal için gitti."
Dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, "Artık Anayasa değişti, yükseköğretimde kılık kıyafet serbestisi geldi, doğrudan uygulayın." talimatı göndermesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu anlatan Bozdağ, bu suç duyurusunda da Kılıçdaroğlu'nun imzasının yer aldığına dikkati çekti.
Eğitim alanında birçok yeni düzenlemeler yaptıklarını söyleyen Bozdağ, 4 4 4 eğitim sistemini getirdiklerini, katsayı uygulamasını kaldırdıklarını, imam hatiplerin orta kısmını açtıklarını anımsattı.
Kılıçdaroğlu'nun, "helalleşme çağrısı" yaptığını hatırlatan Bozdağ, şöyle devam etti:
Bozdağ, başörtüsüne anayasal güvence çalışmaları konusunda AK Parti TBMM Grup Başkanı İsmet Yılmaz, grup başkanvekilleri, AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, genel başkan yardımcıları, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Yusuf Beyazıt ile TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Abdullah Güler'in katılımıyla bugün değerlendirme, istişare toplantısı yaptıklarını bildirdi.
Bozdağ, bir gazetecinin, anayasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesi için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç olduğunu hatırlatarak, muhalefetten destek gelmese de teklifi verip vermeyeceklerine ilişkin sorusuna, "Onlar, 'Biz yasa getiriyoruz' dediler. Biz de 'daha büyük bir güvence olsun, buyurun' dedik. Şu ana kadar da her ne kadar Grup Başkanvekili bir arkadaşımız farklı düşünse de Sayın Genel Başkan'dan bu süreci reddeden bir açıklama ben duymadım. Eğer sözünün arkasında ise herhalde duracaktır. Başka partilerden de farklı açıklamalar var. Bunun hepsini vakti gelince göreceğiz" yanıtını verdi.
Bozdağ, hazırladıkları teklifi TBMM'ye Cumhur İttifakı olarak sunacaklarını bildirdi.
Bir gazetecinin,"Tek maddelik bir teklif mi olacak?" sorusunu Bozdağ, "Şu anda çalışıyoruz? Tek madde de olabilir, birkaç madde de olabilir" diye yanıtladı.
"CHP'nin teklifi sorunu çözer mi?" sorusuna Bozdağ, şöyle karşılık verdi:
Bozdağ, "Yükseköğretimde ve ortaöğretimde okuyan başörtülülerin eğitim hakkını bu kanun teklifi güvence altına alıyor mu? Bir mesleği icra etmeyen kamuda çalışan kadınların başörtülü çalışma hakkını güvence altına alıyor mu?" sorularını yönelterek, kesinlikle almadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, aile kurumunu da güçlendirerek geleceğe güvenle bakılmasını sağlayacak ilave değişiklikler yapılması yönündeki teklifini hatırlatan Bozdağ, "Yeni bir teklif ortaya çıktı. Buna dair şu anda biz de bir değerlendirme yapıyoruz. Kapsamı netleşmeden 'bu şudur' veya 'değildir' demeyeceğiz. Ama biz çalışırken bunu da çalışıyoruz" yorumunu yaptı.
MHP'nin de çalışmalara katılıp katılmayacağı yönündeki soruya Bozdağ, "Biz zaten MHP ile 2008'de bu ortaklığı kurduk. O dönem MHP ile teklifi de müşterek verdik, oylamalarda müdafaayı da müşterek yaptık. Bizim, MHP ile sadece Cumhur İttifakı kurulduğu dönem değil, ondan önce de kader birliğimiz, ittifak birliğimiz var. Dolayısıyla böylesi önemli bir konuda elbette Cumhur İttifakı olarak hareket edilecektir. MHP ile de Sayın Cumhurbaşkanı'mız takdir eder, kendi ya da uygun göreceği arkadaşlarımız, bu teklifi kamuoyuyla paylaşmadan elbette istişare edeceklerdir" bilgisini verdi.