
Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’nın öğrencilere burs verirken imzalattığı taahhütnameye tepki çığ gibi. Öğrencilere adeta ideolojik bağlılık yemini ettiren vakıf, 28 Şubat’ı hatırlatan ifadelerle, “İrticai faaliyete sempatizan olarak dahi destek vermeyeceğim” diye taahhüt istiyor. Aşırı milliyetçi olmamak da burs alabilmenin şartları arasında.
Selçuk Ecza Deposu’nun sahiplerine ait Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’nın burs programına başvuran öğrencilere imzalattığı taahhütname, geniş yankı uyandırdı. Vakfın, burs başvurusu yapan öğrencilerden “ideolojik bağlılık” içeren maddeleri kabul etmelerini istediği iddia edildi. Buna göre öğrencilerden, 28 Şubat’ı andıran ifadelerle, eğitim kurumları içinde ya da dışında “irticai faaliyetlere sempatizan olarak dahi destek vermeyeceklerine” dair taahhütte bulunmaları isteniyor. Ayrıca aşırı milliyetçi olmamak burs alabilmenin şartları arasında yer alırken, burs alacak öğrencilerin, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık göstermeleri ve Cumhuriyet’in laik, demokratik yapısını her ortamda savunacaklarını beyan etmeleri de şart koşuluyor.
28 ŞUBAT’I HORTLATAN METİN
Türkiye’nin yıllarını çalan 28 Şubat postmodern darbesini hatırlatan taahhütname şöyle: “Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’ndan, vakfın burs verme yönetmeliğine uygun olarak aldığım/alacağım bursun iş bu taahhütname aşağıda belirtilen koşullarla bana verilmekte olduğunu kabul ederek; Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’nın web sitesi üzerinden doldurduğum burs başvuru formunda verdiğim tüm bilgilerin doğru olduğunu, yanıltıcı bilgi verdiğim anlaşıldığı takdirde, bursun kesilmesini ve verilen bursları faizi ile birlikte geri ödeyeceğimi; gerek öğrenim kurumunda ve gerekse öğrenim kurumu dışında herhangi bir şekilde irticai faaliyete sempatizan olarak dahi destek vermeyeceğimi, aşırı milliyetçi, aşırı dinci, aşırı sağ görüş, aşırı sol ve bölücü görüş ve gruplara ilgi duyup sempatizan olmayacağımı; Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya bağlılık duyacağımı, Cumhuriyet’in temel ilkelerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve demokratik yapısını her yerde savunacağımı ve bunları yıpratacak hiçbir faaliyet içinde olmayacağım gibi yöndeki görüşlere sempati duymayacağımı; eğitim hayatım boyunca veya sonrasında, vakıfça düzenlenecek her türlü sosyal, kültürel, bilimsel, sanatsal, sportif ve benzeri etkinliklere katılacağımı kabul, beyan ve taahhüt ederim. Ayrıca öğrenimimi tamamlayıp hayata atıldıktan sonra bir başka öğrenciye burs sağlamayı vicdani bir yükümlülük olarak kabul ederim.”






