Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, "Kuduz virüsü vücuda girmiş olsa bile erken önlemlerle bu öldürücü hastalığı önleyebiliyoruz. Isırık fark edildiği an yara temizliğinin yapılması, mümkün olan en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor." uyarısında bulundu.
Cengiz, Bitlis'te sahipsiz köpeklerin ısırdığı ve kuduz şüphesiyle Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan 2 çocuğun sağlık durumu ve bu hastalığa karşı alınabilecek önlemler hakkındaki bilgileri paylaştı.
Hastaların ekim ayı içinde hastaneye sevk edildiğini anımsatan Cengiz, "Çocuklarımızdan biri dün taburcu edildi. Kuduz hastalığına ait bir bulgu çıkmadı, temas sonrası aşıyla koruma sürecini tamamlamak üzereyiz, bir aşısı kaldı." bilgisini paylaştı.
Prof. Dr. Cengiz, dünya literatüründe şu ana kadar kuduz olup yaşayan 15-17 arasında vaka bulunduğuna ve bu kişilerin bir kısmında aşı olurken kuduz geliştiğine dikkati çekerek, "Bu nedenle kuduz, gelişen kişilerde yaşamaları için mucizelere gereksinim duyulan bir hastalık, ne yazık ki." ifadesini kullandı.
Kuduzun erken müdahale edildiğinde önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Cengiz, şöyle konuştu:
Prof. Dr. Cengiz, köpekler tarafından ısırılma, nadiren kedi tarafından tırmalanma veya kuduz bir hayvanın salyasının bir insanın göz, ağız bölgesine, derisinde yara veya çizik olan bir bölgesine temas etmesi gibi risklerde, ailelerin izlemeleri gereken adımları şu sözlerle anlattı:
Kuduz riski bulunup sağlık kuruluşlarına başvuran kişilere, virüsün sinirlere ulaşmasını engellemek için hızla aşı uygulamasının yapıldığını anlatan Cengiz, aynı zamanda ısıran hayvanın izlenmesinin de önem taşıdığını dile getirdi.
Prof. Dr. Cengiz, kuduzun tedavisinde aşının yanı sıra doku kayıpları, deri yaralanmalarında "immunoglobulin" denilen hazır antikorların da hastaya verildiğini belirterek, "Aileler, çocuklarının vücudundaki diş izlerine, ısırıklara ve sıyrıklara karşı dikkatli olmalı. Çünkü bazen çocuklar yaşadığı durumu anlatamayabiliyor. Aile bir şüphe yaşıyorsa bile sağlık kurumuna başvurmalı." diye konuştu.
Türkiye ve dünyadaki kuduz görülme sıklıklarına ilişkin de bilgileri paylaşan Cengiz, şunları kaydetti:
Cengiz, kuduzla mücadelenin hayvanlara kötü davranılması anlamına gelmemesi gerektiğini de vurgulayarak, "Hayvanlara kötü davranılması, eziyet, işkence yapılmasına kesinlikle karşıyız. Biz insan sağlığı üzerinden korunma yöntemlerini anlatıyoruz, hayvanlara olumsuz eylemlerin ise karşısındayız." ifadelerini kullandı.