İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın rapordaki eleştirilere karşı hazırladığı yazı, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü vasıtasıyla BM’ye gönderildi. İşte o yazıdaki detaylar:
1- Callamard hazırladığı raporda 19 ismin Kaşıkçı’nın öldürülmesine dahil olduğu belirtiliyor. Savcılık, BM raporunda bu 19 kişiye dair isim listesi olmadığından savcılığın dosyasında bulunan 19 şüpheliyle karşılaştırma yapılamadığına dikkat çekti.
2- Raporda Callamard, soruşturmada Veliaht Prens Muhammed Bin Salmen ve danışman Saud Al Kahtani dahil en az iki üst düzey yetkilinin daha ileri soruşturulmasını gerektiren güvenilir deliller olduğunu aktardı. Savcılık, söz konusu eleştiriye halihazırda Muhammed El Asiri ve Saud Al Kahtani isimli iki üst düzey yetkilinin zaten dosyanın şüphelileri olduğunu belirtti.
3- Raportörün eleştirilerinden bir tanesi de Türk soruşturma birimlerinin konsolosluğu aramada yetersiz kalmaları oldu. Savcılık, Suudilerin sadece ‘gözle arama’ yapılması yönünde inceleme yapılmasına müsaade ettiklerine vurgu yaptı. Aramalarda Konsolosluk konutunda bir kuyu olduğu tespit edilince Suudi yetkililerin tekrar engellemelerine maruz kalındığı kaydedildi.
4- BM Raporunda savcılığa yapılan eleştirilerden bir tanesi de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu Al Otaibi’nin tutuklanmasına konsolosluk hukuku kapsamında engel olacak hiçbir şey olmadığı, bir tanık olarak kendisinin sorgulanması, ülkeyi terk etmesinin neden yasaklanmadığı oldu. Savcılık bu eleştiriye de Suudi yetkililerin engellemelerine maruz kalındığını ve Kaşıkçı olayının ilk aşamada savcılığa ‘Kayıp şahıs’ olayı olarak intikal ettiğine vurgu yapıldı.