Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı'nın ardından koronavirüs salgını tedbirlerine ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, yüksek riskli olarak belirlenen 58 ilde, cumartesi günü uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması geri geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer alan başlıkları belirlediğimiz takvime göre hayata geçireceğiz.
Yaklaşık üç hafta önce de ekonomi reformlarımızı açıklamıştık. Hazine ve Maliye Bakanlığı geçtiğimiz günlerde ilan etti.
Hukuktan ekonomiye kadar uzanan ve milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanan reformlara sahip çıkacağız.
Türkiye'ye merkezinde milletin olduğu yeni bir anayasa kazandırmak istiyoruz. Türkiye'de hazırlanan önceki anayasalar darbeci ve vesayetçi maya sebebiyle bir türlü istenen neticeyi verememiştir.
Türkiye için tarihi öneme sahip yeni anayasa çalışmalarının metninin 84 milyonu kucaklaması şarttır. Biz bu anlayışla siyasi partiler başta olmak üzere kesimlerin katkısını bekliyoruz.
Kalkınma mücadelemiz geçtiğimiz 19 yılda ihtiyacımız olan düzeye ulaşmıştır. Böylesine kritik bir dönemde başlayan koronavirüs salgını tarihi bir fırsat çıkarmıştır. Elbette ki salgın, hepimizin hayatında çeşitli zorluklara yol açtı. Sağlık altyapımızın gücü sayesinde, felaket görüntüleriyle karşılaşmadık. Tedbirleri kimi zaman sıkılaştırıp kimi zaman gevşeterek salgınla mücadele ettik. Aşılama çalışmalarında da önemli bir yerdeyiz. Fabrikalarda çarklar hiç durmadı. İhracata yönelik üretim fabrikaların çoğu bu yılın siparişlerini doldurdular.
Dün şehir hastaneleri için bize demediklerini bırakmayanlar bugün neden daha çok hastane yapmadığımızı sorguluyorlar.
Tüm yatırımcılara sesleniyorum: Gelin Türkiye'ye yatırım yapın. Dün ülkemize yatırım yapanlar artan kazançlarıyla meyvelerini topluyorlar. Bugün yatırım yapanlar da aynı kazançları elde edecektir.
Bu vesileyle evlerinde tuttukları altın ve dövizleri ekonomimize kazandırmaları çağrımı tekrarlıyorum. Bundan rahatsız olanlar da var. Buradan "win win" esasına göre hem ülke hem de kendilerinin kazanmasının yolunu gösteriyorum.
Geçtiğimiz yıl ülkemizde 103 bin yeni şirket kurulurken kapanan şirket sayısı 16 bini bulmadı.
Ülkemizde felaket tellalları her dönem olduğu gibi bugün de iş başındadır. Kendi menfaatlerini ülke felaketinde arayanlar hep olmuştur. Ülkemiz terörle mücadele ederken, terör örgütü diliyle konuşanlar hiç eksik olmadı. 15 Temmuz'da milletimiz darbeye direnirken, darbe şakşakçılığı yapanları da unutmadık.
Türkiye'nin önünü başka türlü kesemeyeceklerini anlayanlar şimdi de milletin birlik, beraberlik ve kardeşliğine dikmiştir. Milletimizin gücünü kırma hesabı yapanlar var. Bundan sonra daha dikkatli olmamız gerekiyor. Ülkemize vakit ve enerji kaybı yaşatmak istiyorlar. Gezi olaylarından 15 Temmuz'a kadar her hadisenin arkasında milletimizi birbirine düşürme amacı var.
Cumhur İttifakı olarak her zamankinden çok daha fazla çalışacağız. İttifak olarak bu dayanışmamızı da her geçen gün güçlendirerek devam ettiriyoruz. İnşallah 2023'e varmadan buna ulaşacağımıza inanıyoruz ve yeni anayasa ile bunu taçlandıracağız.
Son 8 yıldır neredeyse kesintisiz şekilde maruz kaldığımız saldırıları nasıl bertaraf ettiğimizi anlatırken yaşanan sıkıntıları da göz ardı etmiyoruz. İşleri azalan esnafımızın, okullarda eğitimleri aksayan öğrencilerin durumlarını yakından takip ediyoruz. Devletimizin tüm imkanlarını sonuna kadar zorluyoruz. Şartların el verdiği her durumda normalleşme adımlarını atarak milletimize yol açmaya çalışıyoruz. Tedbirleri makul seviyede uygulayan ülkeler arasındayız. Buna rağmen vaka, hasta ve ölüm sayıları arttığında tedbirleri artırmak zorunda kalıyoruz.
Salgın döneminde işleri azalan esnaflarımızın, öğrencilerimizin durumlarını yakından takip ediyoruz. Ülkemizin tüm imkanlarını sonuna kadar zorluyoruz. Şartların el verdiği her adımda milletimize nefes aldırmaya, esnafımıza yol açmaya çalışıyoruz. Dünyanın pek çok ülkesine göre tedbirleri en akılcı uygulayan ülkeler arasındayız. Vaka, hasta ve ölüm sayıları arttığında, tedbirleri güncellemek zorunda kalıyoruz. Vaka, hasta ve ölüm sayılarını ilişki içinde bulunduğumuz ülkelerden daha aza düşüremezsek, küresel ticaretten geri kalırız. Vatandaşlarımızı tamam diye ifade ettiğimiz kurallara sıkı sıkıya riayet etmeye davet ediyorum. Aşılamada ileri yaşlardan başlayarak 15 milyona ulaşan sayıyla sahada görmeye başladık. Genel olarak her ne kadar vaka sayıları artsa da yatan hasta yoğun bakım hasta sayıları aynı düzeyde yükselmiyor. Bunun yanında vefat sayılarının artması bizi mevcut uygulamaları gözden geçirmeye zorlamaktadır. İllerimizi düşük riskli orta yüksek ve çok yüksek riskli belirleyerek renklere ayırmıştık.
Çok yüksek riskli grubu temsil eden kırmızı kategorideki iller nüfusumuzun yüzde 80'ini temsil eden 58 şehre ulaşmıştır. Türkiye'nin tamamında sokağa çıkma sınırlaması akşam 21:00 ve 05 olarak her gün devam edecektir. Kırmızı kategorideki illerde pazar günü uygulanan kısıtlama artık cumartesi ve pazar olarak sürecektir. Lokanta ve kafe gibi işletmeler renk ayrımı olmaksızın %50 kapasite şekilde çalışabilecektir.
Kapanma saati sonrası ve sokak kısıtlaması günlerindeki paket servisi devam edecektir.
Ramazan ayında fedakarlık yapacağız. Ülke genelinde hafta sonu sınırlaması uygulayacağız. Sadece Ramazan boyunca lokanta ve kafe gibi işletmeler hizmetlerini paket servisle sınırlandıracak. Yine ramazan boyunca toplu iftar ve sahur gerçekleştirilemeyecektir.
Kafe ve lokantalara bazı katkılar sağlayacağız. Nisan ve Mayıs aylarınca normalleşme ve izin kapsamın sigorta desteğinden yararlanamayan lokanta ve kafe çalışanlarının primleri desteklenecek nakdi yardım yapılacaktır.