Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Partisinin çalışma usulünün belli olduğunu söyleyen Erdoğan şöyle devam etti: “Hemen yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklıyız. Hemen yarın milletimiz tarafından hesaba çekilecekmiş gibi çok çalışırız.”
“Şunu çok net ifade etmek isterim; Ne teşkilatımızda ne de bürokrasi kadrolarında, rehavete, tembelliğe, gevşemeye, isteksizliğe, gönülsüzlüğe asla ve asla tahammülümüz olamaz. Son 21 yılda çetin mücadeleler sonucu gerilettiğimiz bürokratik vesayetin tekrar nüksetmesine fırsat vermeyiz, vermeyeceğiz.”
Son dönemde gündeme gelen her hadiseyi tüm boyutlarıyla, en ince detayına kadar takip ettiklerini belirten Erdoğan, “Kanunun dışına çıkan; hatası, kastı veya marazı olan kim varsa, hukuk zemininde hesabını mutlaka soruyoruz. Ülkeye ve millete karşı vazifesini yapmamanın hiçbir bahanesi olmaz. Bizim için her bir saniye, milletimizin emanetidir; o her saniyeyi milletimiz için sarf etmek boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.
Son 22 yılda, AK Parti ve hükümetleriyle ilgili karamsar ve kötümser senaryolar yazanların olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bize süre biçenler oldu. Bize, gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu. ‘Bu iş bitti’ deyip yolunu değiştirenler oldu. Bu davaya ihanet edenler oldu. Korkanlar, ürkenler, hırslarına yenilenler oldu. Onlar şimdi yoklar, esameleri okunmuyor; unutulup gittiler. Ama biz buradayız; dimdik, sapasağlam ayaktayız.
Dava burada ve inşallah yarın da burada olacak. Mevla ömür, milletimiz de yetki verdikçe burada olmaya devam edeceğiz” dedi.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'le verimli bir görüşme yaptıklarını hatırlattı. Türkiye'de siyasetin bir “yumuşamaya” ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erdoğan, hiçbir zaman kutuplaşmanın, gerilimin, kamplaşmanın tarafı olmadıklarını, olmayacaklarını belirtti. Haksızlık, adaletsizlik karşısında öfkelendiklerini, milletle irtibatlarında her zaman kucaklayıcı ve kuşatıcı olduklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: “Temennimiz odur ki önümüzdeki
4 yıl gerilimle değil karşılıklı hoşgörüyle geçsin. İstiyoruz ki muhalefet yıkıcı, kırıcı değil yapıcı olsun.”
“Biz, milletimizin de takdir ve talep ettiği bu iklimin Türk siyasetinin normali haline gelmesini ümit ediyoruz. Siyaseti yüksek gerilim hattına hapsetmek isteyenler her zaman olacaktır ama olmasını istemiyoruz. FETÖ'ye diyet borcunu ödemek için 'Yenikapı ruhunu' baltalayanlar, görüyoruz ki asla boş durmuyor. Siyasetteki tüm sermayesi köken, meşrep, inanç, bunun üzerinden insanları ayırmak olanların nereye varmaya çalıştığının idrakindeyiz. Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz. Ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsinler, biz o tuzağa düşmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın bu katillerin yakasını bırakmayacağını belirterek şunları söyledi: “İnsanlık bıraksa dahi biz bu katillerin, bu soykırımcıların, bu gözü dönmüş cinayet şebekesinin peşini bırakmayacağız. Şimdi Hamas'ı destekliyoruz diye, Hamas'a sahip çıkıyoruz diye dışarıda ve içeride bizi eleştiriyorlar. Yahu sizde hiç mi vicdan yok, hiç mi insafınız kalmadı? Gazze'de açlıktan ölmek üzere olan masum yavrulara yardım götüren tırlara bile tahammül edemeyenleri savunacak kadar, bu terörü, bu terör devletini savunacak kadar mı ruhunuzu, kimliğinizi, kişiliğinizi kaybettiniz?”
“Sanmayın ki İsrail Gazze’de duracak. Sanmayın ki Ramallah güvenlik içinde olacak. Bu azgın devlet, bu terör devleti, eğer durdurulmazsa 'vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek. İsrail, Gazze'de sadece Filistinlilere saldırmıyor; bize saldırıyor bize. Hamas, Gazze'de, Anadolu'nun ileri hat savunmasını yapıyor. Bunu göremeyecek kadar kör müsünüz? Bunu anlamayacak kadar mı idrakiniz kapandı? Ben Hamas'ı Kuvayımilliye'ye benzetince rahatsız olanlar var. Neden rahatsız oldunuz? Kuvayımilliye'ye de affedersiniz, eşkıya demediler mi, asi demediler mi, isyancı demediler mi, hain demediler mi, şaki demediler mi? Bugün Hamas'a terör örgütü diyenler, 100 yıl önce olsa, inanın, Kuvayımilliye'ye de terör örgütü diyecekler, asi, şaki, hain diyeceklerdi.”
“Şunun bilinmesini isterim; Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam da Filistinli, Suriyeli, Somalili, Türkistanlı, Sudanlı mazlumların hakkını savunmaya devam edeceğim. Siyonist katillerin ve piyonlarının bizi hedefe koyması; ürkecek, çekinilecek bir şey değil, göğsümüzde gururla taşıyacağımız bir şeref madalyasıdır. Her zaman söylüyorum; korkaklar zafer anıtı dikemez. Ne yarım asrı bulan siyasi hayatımızda ne de 21 yılı aşan iktidarlarımız boyunca korkanlardan, sinenlerden, zoru görünce kaçanlardan olmadık. Gazze'de soykırım bitinceye ve katiller hukuk önünde hesap verinceye kadar tüm imkanlarımızla Filistin halkına sahip çıkacağız.”
15 Mayıs’ın “büyük felaket” anlamındaki Nekbe'nin 76. yıl dönümü olduğunu aktaran Erdoğan, “Filistinliler, her yıl 15 Mayıs'ta, evlerine, bağımsızlıklarına kavuşma umudunu tazeliyorlar. Er ya da geç Filistinliler evlerine dönecekler” dedi. “Hitler, acımasızca katliam yaparken, soykırım yaparken, kendisini çok güçlü, çok kudretli, yenilmez hissediyordu” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Ne oldu? Kafasına bir kurşun sıktı, yanmış cesedi Almanya gibi harabeye dönmüş sığınağında bulundu. Aynı şekilde Bosna'da, Bosna Sırplarının lideri Mladic, Karadzic, Bosna'da kıyım yaparlarken Avrupa ve birçok ülke arkalarındaydı.”
“Ne oldu? Yakalandılar, mahkemeye çıktılar ve bir zamanların o kudretli politikacıları, o soykırımcı generalleri hesap verdiler, şimdi hapiste ölümü bekliyorlar. Er ya da geç, Gazze Kasabı Netanyahu'yu ve onunla birlikte Gazze'de soykırıma ortak olanları da unutmayın aynı akıbet bekliyor. Döktükleri her damla kanın hesabını mutlaka verecekler. Vahşice katlettikleri 35 bin Filistinlinin, yaralanan 80 bini aşkın Gazzelinin ahı bunların peşini asla bırakmayacak. Biz de soykırımcıların hukuka hesap vermesi için enselerinde olacağız.”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze için diplomasi trafiğine devam ediyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Fidan, ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile telefonda görüştü. Görüşmede Gazze'deki son gelişmeler ve Ukrayna'daki durum ele alındı. Fidan, Gazze'de bir an önce kalıcı ateşkes sağlanmasının önemine değindi ve insani yardımların bölgeye ulaşmasının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı. Fidan, İsrail'in Refah'a saldırmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Fidan ardından Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye ile telefonda görüştü. Görüşmede, ateşkes müzakerelerindeki son durum ele alındı.
Her kongre sürecini, kadroları arasındaki bir bayrak yarışı olarak gördüklerini aktaran Erdoğan, “Yorulan arkadaşlarımız, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımız varsa, hatası, kusuru, yanlışı olanlar varsa, kardeşlik hukukumuzu koruyarak onları dinlenmeye alacağız; yeni, heyecanlı, dinamik arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz. Kurulduğumuz günden beri yenilenerek, tazelenerek geliyoruz” dedi. Milletin 31 Mart'ta verdiği mesajı duymazdan gelmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “Biz o mesajı aldık, gereğini de yapmaya başladık. Bu noktada, içimizde, kadrolarımızda, eğer yanlış değerlendirmeler yapanlar, milletin mesajını yanlış okuyanlar varsa, atalete veya tembelliğe tevessül edenler olursa, onlarla, hiç tereddüt etmeden yollarımızı ayırırız” diye konuştu.
“Başkaları ne yaparsa yapsın, biz kucaklayıcı ve kuşatıcı olacağız” diyen Erdoğan, şunları ifade etti: “Biz milletimizin, devletimizin çıkarları için kin tutarız ama siyasette kin kavramını asla kabul etmeyiz. Siyasette yumuşama iklimini kara kışa çevirmeye çalışanlar olduğunu, Cumhur İttifakı surlarında gedik açmak isteyenler olduğunu biliyoruz ve görüyoruz. Daha önce de bu tarz teşebbüslerle karşılaştık. Allah'a şükür hepsinden güçlenerek çıktık. İnşallah yine aynısı olacak. Fitne ve nifak odaklarına kesinlikle göz açtırmayacağız. Cumhur İttifakı daha da güçlenerek, saflarını sıklaştırarak, dayanışmasını artırarak yoluna devam edecek.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında önceki gün yapılan il başkanları toplantısında gündemi ağırlıklı olarak seçim sonuçları oluşturdu. Edinilen bilgilere Erdoğan’ın bazı başkanlardan gelen hızlı tren talebi konusunda “En büyük hızlı tren yatırımlarını İstanbul, Ankara, Eskişehir’e yaptık. Bu işler sadece yatırım yapmakla olmuyor, çalışmıyorsunuz. Yaptığımız yatırımları anlatamıyorsunuz” dedi. Kibir uyarısını bir kez daha tekrarlayan Erdoğan’ın “Halkı kibirlilerden kurtaracağız” dediği öğrenildi.