Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu'nda 'Dünya 5'ten büyüktür' çıkışını tekrarladı: Doğayı sömüren elini taşın altına koysun

21:3021/09/2021, Salı
G: 21/09/2021, Salı
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Birleşmiş Milletler (BM) 76'ncı Genel Kurulu'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iklim değişikliği konusunda payı olan gelişmiş ülkelere yüklendi. Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür tespitimizi iklim değişikliği konusunda da tekrarlıyorum. Kim doğayı sömürdüyse, iklim değişikliği konusunda da en büyük desteği vermelidir." dedi. Mülteci krizine de değinen Erdoğan, Türkiye'nin yeni bir göç dalgasını karşılamaya ne imkanının ne de tahammülünün kalmadığını vurguladı. Yerli aşı TURKOVAC'ı tüm dünyanın kullanımına sunacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle sürdürülüyor olması insanlık adına yüz kızartıcıdır." diye konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Filistin'deki işgalden KKTC'deki gelişmelere kadar yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Geride bıraktığımız iki yılda insanlık olarak sancılı günler geçirdik. Aralarında sevdiklerimizin de olduğu 4.6 milyon insanı salgın nedeniyle kaybettik. Salgının olumsuz etkilerinin halen devam ettiğini görüyoruz.

Genel Kurulun salgınla mücadeleyi desteklemenin yanı sıra insanların umutlarını da artıracağını umuyorum.

Öncelikle acı da olsa bir gerçeği ifade etmek istiyorum. Az gelişmiş ve yoksul ülkeler kaderine terk edildi. Küresel sistemin çözüm yerine sorun çıkaran çarpık yapısının da payı bulunuyor.

Aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle sürdürülüyor olması insanlık adına yüz kızartıcıdır.
Tüm ülkeler bu salgından kurtulmadan herhangi bir ülkenin tek başına hayatını sürdürmesi mümkün değildir.

DSÖ tarafından onaylanan ilk aşının Türk kökenli iki bilim insanının geliştirmesinden gurur duyduk.

159 ülke ve 12 kuruluşa tıbbi yardım gönderdik.
Yerli aşımız TURKOVAC'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacağız.

Salgınlara karşı sözleşme hazırlanması girişimlerini olumlu karşılıyoruz.

Yaşadığımız hadiseler bize bazı gerçekleri tekrar tekrar hatırlatmaktadır. Sevinçlerimiz gibi hüzünlerimiz de ortaktır. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket edildiğinde bedelini tüm insanlık ödemektedir.



En son Afganistan'da çok acı şekilde görülmüştür. 40 seneden fazladır halk sorunlarla baş başa bırakılmıştır. Afganistan'ın uluslararası camianın yardımına ihtiyacı bulunuyor. Afgan halkının huzura kavuşmasını temenni ediyoruz.
Türkiye olarak kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

Suriye'de tüm dünyanın gözü önünde 100 binlerce kişinin ölümüne neden olan insani dram 10'uncu yılını geride bıraktı. DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışan tek NATO müttefikiyiz.

Şehitler verme pahasına yürüttüğümüz çabalar sonucunda
462 bin Suriyelinin gönüllü olarak geri dönüşünü sağladık. Milyonlarca insanın canını kurtardık. 10 yıl daha bu acıların sürmesine izin veremeyiz.

Bölgedeki terör örgütleri arasında ayrım yapılmasının taşeron olarak kullanılması kabul edilemez.

Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve milli güvenliğini tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemiz sürecektir.

Suriyelilerin dışında ülkemizde sayıları 1 milyonu bulan göçmenler vardır. Suriye krizinde insanlık onurunu kurtaran bir ülke olarak yeni göç dalgalarını ne karşılamaya imkanımız ne de tahammülümüz vardır.

Libya'da meşru hükümetin yanında durma çağrımı yeniliyorum.

Filistin halkına yönelik zulüm sürdükçe Ortadoğu'da barış mümkün değildir.
İsrail işgaline derhal son verilmelidir.
Başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurulmalıdır.

BM kararına dayanan ihlallere karşı durmayı sürdüreceğiz. İki devletli çözüm misyonu yeniden canlandırılmalıdır.

Kafkasya'daki istikrar bakımından yakın dönemde önemli adımlar atılmıştır. Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarını elde etmiştir. Tarafların atacağı her olumlu adımı destekleyeceğiz.

İlhakını tanımadığımız Kırım'ın, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne önem veriyoruz.

Keşmir'de 74 yıldır süre gelen sorunun BM kararları çerçevesinde çözülmesinden yana olan tavrımızı sürdürüyoruz.


Çin’in toprak bütünlüğü perspektifinde Müslüman Uygur Türklerinin temel haklarının korunması hususunda daha çok çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Kıbrıs meselesinde BM'nin eşit olarak kabul ettiği ada liderlerinden birinin size seslenebilirken diğerinin seslenememesi adil değildir.
KKTC'nin ortaya koyduğu yeni çözüm misyonunu destekliyoruz. Kıbrıs Türk halkının eşit hakları tescil edilmelidir.


Doğu Akdeniz'deki sükunet ortamının devamı ortak çıkarıdır. Deniz yetki alanlarının paylaşımına yönelik sorunların iyi komşuluk çerçevesinde çözülmesini umut ediyoruz.
En uzun kıyı şeridine sahip Türkiye'yi yok sayma çabalarından vazgeçilmelidir.
Ege Denizi'ndeki sorunların da ikili diyalogla çözülmesini umuyoruz.

Tamamen insanoğlunun yol açtığı tehditlerle karşı kaşıya duruyoruz. İklim değişikliği başta olmak üzere toplayabileceğimiz sorunlar insanlığın geleceğini tehlikeye atacak boyuta ulaşmıştır.

Sıcaklığın artması sayısı gün geçtikçe artan afetlere yol açıyor. Bu afetler çevreye ve ekosisteme verdiği zararların yanı sıra insanların can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. İklim değişikliğinin en büyük etkisi büyük şehirlerde etkisini gösterecektir. Misal içinde bulunduğumuz New York şehri 500 yılda bir görülebilen yağışlar yüzünden zor günler geçirmiştir.

Dünya bugün bile mülteci sorununa henüz çözüm bulamadı. Büyük iklim değişikliği sonucu yaşanacak göçe nasıl bir çözüm bulacağı meçhuldür.

İklim değişikliği ile mücadele mevcut altyapılarla yapılamaz. Şehir planlamaları iklim sorununa göre yapılmalıdır.

Sıcaklık artışı sonucu deniz suyu seviyesi son asırda 20 santim artmıştır. Etkin önlemler alınmazsa sonunda deniz seviyesinin 1 metre yükselmesi beklenmektedir.

  • "Dünya 5'ten büyüktür" tespitimizi iklim değişikliği konusunda da tekrarlıyorum. Kim doğayı sömürdüyse, iklim değişikliği konusunda da en büyük desteği vermelidir. Sorumlu ülkeler elini taşın altına koymalıdır.
Paris İklim Anlaşmasını önümüzdeki ay TBMM'nin onayına sunmayı planlıyoruz.
Yatırım, planlama ve istihdam konusunda köklü değişikliklere neden olacak değişimi 2053 vizyonumuza entegre edeceğiz.

Daha adil dünyanın mümkün olduğuna dair çağrımızı tekrarlamak istiyorum. İçinde bulunduğumuz binanın hemen karşısında yer alan yeni Türkevi binası da BM'ye olan güvenimizin simgesidir.



#Birleşmiş Milletler
#​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
#İklim Krizi
#ABD