Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Meclis'e sunduğumuz 2022 bütçe teklifi, AK Parti olarak damgamızı vurduğumuz 20'inci bütçe teklifimizdir. Geniş bir zamana yayılan büyük emek verilen bir çalışmadır. Uzun bir maratonun ardından ortaya çıkan bu bütçe teklifi ülkemizin yol haritası mahiyetindedir.
OVP'de bütçenin ana omurgasını oluşturan hedefler yer almaktadır. 6 Aralık'tan itibaren genel kurulda devam edecek müzakerelerde değerlendirilecektir. Toplam 224 kamu ihalesini kapsayan ödeneklerin dağılımı ülkemizin kalkınma hedeflerini, milletimizin ihtiyaçlarını gözeten bir anlayışla yapılmıştır. Bütçede en büyük payı yine eğitim almaktadır. Sağlığa ayrılan pay da artırılmıştır. Sosyal yardımları da bütçenin yüzde 6'sı seviyesine yükselttik. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde savunma sanayini de ihmal etmedik.
Üretimde kapasiteleri sonuna kadar kullanıyoruz. İhracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. Yatırımcılarımız üretimi artırmak için makine ve hammadde peşinde koşuyor. Ülkemizin hak ettiği yeri alması için çalışıyoruz.
Topraklarımızın verimini artıran sulama sistemlerini yaygınlaştırıyoruz. Hükümetlerimiz döneminde 20 milyon hektar alanı sulamaya açarak yılda 60 milyar liralık zirai gelir artışı sağladık.
Son dönemde her kesim gibi çiftçilerimizin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Salgınla beraber küresel üretim ve lojistik sıkıntısı tarım sektöründe artışlara yol açtı. Girdi maliyetlerindeki artışları üreticilerimize en az şekilde yansıtmak için her türlü gayreti gösteriyoruz. Dünyadaki bu dalgalanmanın bir müddet daha süreceği anlaşılıyor. Açıkladığımız alım fiyatlarını en yüksek seviyede belirliyoruz.
Bu gazi mekanda hayata geçirilen her bir faaliyet hem demokrasimizin güçlenmesine hem de milletimizin geleceğine güvenle bakmasını sağlıyor. Milletvekillerinin üzerindeki ağır yükün farkındayız. Her bir parlamenter için milleti temsil etme şerefinden daha değerli paye olamaz. Görev süreleri boyunca seçim bölgelerinde ve Meclis'te ortaya koydukları gayretle, hayırlı izlerle her milletvekili kendi karnesini kendi eliyle doldurmaktadır.
Siyasetini bu çıtaya yükselmiş milletvekili emeğinin karşılığını sandıkta da alır. AK Parti kurulduğu günden bu yana siyasetini bu anlayışla yapmıştır. Parti olarak katıldığımız her milletvekilliği ve belediye başkanlığı seçimini birincilikle tamamlamayı başardık. Aynı şekilde doğrudan halk tarafından belirlenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ipi göğüsleyen biz olduk. Bu başarı zinciri kendi kendine ortaya çıkmamıştır. Sahada milletimizle bağımızı en güçlü şekilde tutarken, yönetimde de zorlu mücadele verdik. İlk günden beri bizim tüm bu başarılarımızın tek formülü Allah'ın ipine sarılmak, milletimize güvenmektir.
Biz imanımızla, inancımızla, azmimizle bugünlere geldik. Karşımıza çıkan her engeli, kurulan her tuzağı, arkamızdan yazılan her senaryoyu aşarak yolumuza devam ettik. Türkiye demokraside, ekonomide, diplomaside, temel hizmet altyapılarında nice tarihi reformları hayata geçirdi. Her alanda ülkenin çehresini biz değiştirdik. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerle hayat kalitesi artan milletimiz geleceğine güvenle bakmaya başlamıştır.
Biz düşmanı fiziki olarak bu topraklardan attık. Ama geride bıraktığı zihniyet kirinden kurtulamadık. Ülkemize yönelik her saldırının gönüllü fedaisi olmayı varlık gayesi olanlara en güzel cevabı yine Akif veriyor. Nice engelleri aştığımız gibi bu kirli, karanlık zihniyetin köklerini kurutacağız. Umutsuzluk ve kötümserlik yerine azmi ve çalışkanlığı esas alan bir yaklaşımla her meselenin çözümü için gayret göstermeye devam edeceğiz.
Dün Meclis'te Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyonlar yapabilmesi için Cumhurbaşkanına verilen yetkinin 2 yıl uzatılması için bir tezkere oylandı. Bu aslında rutin bir uygulamadır. Son 71 yılda 76 tezkere görüşülmüş ve kabul edilmiştir. Bu tezkerenin amacı da sınırlarımız boyunca kurulmak istenen terör koridoruna izin vermemek ve terör saldırılarını kaynağında kurutmaktır.
TSK'nın muharip gücünün tamamının profesyonel askerden oluştuğunu bilmeyecek, sokaktan toplananlarla yapılacağını sanacak kadar cahil bir tiple karşı karşıyayız. Kılıçdaroğlu'nun nasıl olup da HDP'nin emir eri konumuna geldiğidir. CHP ile HDP'nin perde arkasında bildiğimiz ortaklığı bu tezkere ile aleniyet kazanmıştır.
İP tezkereye evet diyerek CHP ve HDP'den farklı bir yol izledi. Bu tezkereyi desteklemelerini memnuniyetle karşıladık. AK Parti ve MHP olarak ülkemizin bekasıyla ilgili her meselede tam bir görüş ve eylem birliği içinde olduğumuzu tekrarlamaya gerek bile duymuyorum.
Ülkemize, yargımıza bühtan edilen ilk açıklamayı sevinçle karşılayıp özür açıklaması karşısında hayal kırıklığına kapılanların bu topraklarla gönül bağı, kök bağı yoktur. Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik sözlü saldırılarını son dönemde epey arttırdığını görüyoruz.
Bu ülkenin her memuru, bireyi devletinin koruması ve güvencesi altındadır. Kılıçdaroğlu'nun hezeyanları kendisini rezil etmenin ötesinde bir anlama sahip değildir. Bu zavallının tababet ilminin görev alanına girdiğini daha önce söylemiştim.
Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok. Adama bak ya, Osmanlı'ya hakaret ediyor. Sen kimsin ya? Sen Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin ya... 600 yıl dünyaya nam salmış Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin. Bu ne saygısızlıktır. Buna bizim kitabımızda cibilliyet itibari ile bozuk derler. Böyle bir ecdada hakaret edeceksin. Bunu yedirmeyiz, buna fırsat vermeyiz. Sen kimlerle nerede, nasıl geçineeksen geçin. Bu kadar merak ettiğin Suriye... O topraklarda bile ecdadın ayak izleri var. Misak-ı Milli denilen anlaşmanın yerinde yine Osmanlı'nın mirası var. İnşallah 2023 Bay Kemal'in yeni bir ders aldığı yıl olacaktır.