Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEAŞ terör örgütünün en önemli üst düzey yöneticilerinden biri olan “Abu Zeyd/Üstad Zeyd” kod adlı terörist Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai’nin Türk güvenlik güçlerince Türkiye’de yakalandığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balkanlar ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide, Emniyet Genel Müdürlüğü ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve MİT Başkanlığı’nın DEAŞ terör örgütüne yönelik önemli bir operasyona imza attığını ve DEAŞ’ın en önemli üst düzey yöneticileri arasında bulunan “Abu Zeyd/Üstad Zeyd” kod adlı terörist Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai’nin Türkiye’de yakalandığını ifade etti.
“Bağdadi ve Kardaş’tan sonra DEAŞ’ın en önemli yöneticilerinden”
Bu teröristin DEAŞ terör örgütü elebaşı Ebubekir El Bağdadi ve ondan sonraki elebaşı Abdullah Kardaş’ın öldürülmesinden sonra örgüt içerisinde en önemli üst düzey yöneticilerden biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
- “Uluslararası raporlarda ve BM Güvenlik Raporunda da bu teröristin DEAŞ terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden olduğu bilgileri yer alıyordu. Sorgusunda da örgüt içerisinde sözde kadılık, sözde Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yaptığı yönünde kendi beyanları bulunuyor. Bu teröristin uzunca bir süredir Suriye ve İstanbul’daki bağlantıları takip ediliyordu ve yasadışı yollarla Türkiye’ye giriş yapacağı yönünde istihbari bilgiler edinilmişti. Ve bu terörist, Emniyet İstihbarat, MİT ve İstanbul Emniyetinin başarılı operasyonuyla yakalandı. İstanbul emniyet birimlerince teröristin sahte kimlik kullandığı ve kılık değiştirdiği belirlendi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakalanan DEAŞ’lı teröristin Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünün sorgulamasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla adli makamlara sevk edildiği bilgisini verdi.
BM Güvenlik Konseyi raporunda da “DEAŞ yöneticisi” olduğu belirtilmişti
Yakalanan DEAŞ’lı Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai’nin terör örgütünün yönetiminde yer aldığı, 11 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 30. Olağan Raporunda da geçiyordu.