İstanbul Arnavutköy'de inşa edilen Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri projesinde sona gelindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla temeli atılan ve 1.5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanan Darülaceze Hizmet Şehri'nin açılışı bugün gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Açılış Töreni’nde konuştu.
Sevgili İstanbullular, Darülaceze ailesinin mensupları, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Bu önemli açılışta sizlerle beraber olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Darülacezeyi kurarak tüm insanlığa kazandıran Sultan Abdulhamid'i bir kez daha yad ediyorum.
İnancımız bize insanlığa özellikle ihtiyaç sahiplerine faydalı eserler bırakanların amel defterlerinin öldükten sonra da kapatılmayacağını söyler.
Darülaceze bizim için gurur kaynağıdır. Burası din, köken, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm düşkünlere kucak açan, sığınabilecekleri bir çatı olan sembol bir kurumdur. Bu çatı altında alicenaplık vardır. İnsana sırf insan olduğu için hürmet etme anlayışı vardır. Modern kültürün dayattığı insan insanın kurdudur zihniyeti yerine yüce gönüllülük vardır.
Rabbim o güzel insanlardan razı olsun. İnancımız bize insanlığa, özellikle de ihtiyaç sahiplerine eser bırakanların amel defterinin vefatlarından sonra da kapanmayacağını söyler. Darülaceze böyle bir eser. 100 binden fazla insanımıza şefkat kapısı olan Darülaceze bizler için ilham kaynağıdır.
Burası din, kökken, ırk ayrımı yapmacan tüm düşkünlere sahip çıkan sembol bir kurumdur. Bu çatı altında insana insan olduğu için hürmet etme anlayışı vardır.
Burada insanı eşrefi mahlukat olarak gören yüce gönüllülük vardır. Biz tapılacak bir varlık değiliz. Biz rabbimizden başka hiçbir güce tapmadık tapmayız. Bizde kula kulluk yok, sadece Allah'a kulluk var.
Finans kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Onlar buranın arkasında olmasa burayı bitiremezdik. Böyle ferah bir yerde, zemin artı 3 kat dediğimiz husus burada gerçekleşti. Burada dikey mimari değil yatay mimari var. Kendi kültürümüzün, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet müktesebatı olduğunu görüyoruz.
Yaşlılık da bir imtihan meselesidir. Yaşlılığımızı nasıl geçireceğimizi hiçbirimiz bilmiyoruz.
Siyaset yolculuğumuzda üstlendiğimiz tüm görevlerde bu anlayış ile hareket ettik. Hiçbir ayrım yapmadan vatandaşlarımıza hizmet götürdük. 81 ilin tamamına eserlerimiz ile mührümüzü vurduk. Milletimize iyilik elini uzattık. Toplumun en dezavantajlı, dışlanmış kesimlerinden başlayarak herkesin refahını artırmaya çalıştık. Burada da bunu ispatlayacağız. Bakıma muhtaç olanlara daima sahip çıktık burada da sahip çıkacağız.
Evde bakım gibi pek çok hizmeti hayata geçirdik. Umut evleri ile, gündüz bakım evleri ile engellilerimize ve ailelerine destek olduk.
2002'de kamuya ait bakım merkezi sayısı 21'di, bugün 107. Kamu özel toplam 417 bakım merkezinde 36 bin kardeşimize yatılı bakım hizmeti sunuluyoru. 2007'de hayata geçirdiğimiz evde bakım hizmetinde 560 bin vatandaşımıza 598 lira ödeme yapıyoruz.
Elitler ve fil dişi kulelerde yaşayanlar bilmese de milletimiz bu hizmetleri çok iyi biliyor. Lafa gelince sosyal hizmetten bahseden ama halka tepeden bakanlardan olmadık. Köklü ve kerim devlet geleneğimizi günümüzün devlet geleneği ile harmanlayarak özgün bir anlayış geliştirdik. Türkiye sosyal güvenlik şemsiyesinin kuşatıcılığı bakımından dünyanın ileri ülkelerinden biridir. Bundan sonra da kimsesizlerin kimsesi olacağız.
Anlayışımızın en güzel örneği bu eserdir. Darülaceze'nin temelini bir buçuk yıl önce attık. Hedefimiz burayı bir yıl içinde bitirip insanlarımızın hizmetine sunmaktı. Ancak depremler nedeniyle 5 aylık gecikme oldu. Projenin gelişimini yakından takip ettik. Tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bugün de açılışını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Sosyal yaşam şehrimiz yatay mimari prensibine göre inşa edildi. Tesisimiz 23 bloktan oluşuyor. Bunlara ek cami, klise ve havra bulunuyor.İdari binaları, polikliniği, fizik tedavi merkezleri ile her eseri İstanbul'a kazandırdığımızı görüyoruz. Rabbimze bizleri böyle bir hizmete vesile kıldığı için hamdediyorum.
Türkiye olarak nasıl kendi vatandaşımıza sahip çıkıyorsak dünyadaki mazlumlara da kol kanat geriyoruz. engizasyondan kaçan Museviler gibi hristiyanlara da kapımızı açtık.
Netanyahu yanına iki bakanının alıp basın açıklaması yapıyor. Netanyahu çok rahatsız olmuş Macron'un açıklamaları çok rahatsız etmiş, Riyad zirvesi çok rahatsız etmiş. Ben ne dedim. Ey Netanyahu şu an senin iyi günlerin. Seni daha farklı günler bekliyor. O bebeler o yavrular kefene sarılmış, o anneler, o şehit yavruların cesedini koklayarak onları mezara götürüyor. Bunların ahı seni iflah ettirmez. Netanyahu şunu bil gidicisin gidici. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
İslam coğrafyası Türkiye'ye bakıyor. Katliamlara karşı en güçlü tepkilerden birini verirken meseleye insani yönden yaklaşıyoruz. Çocuklar ölmesin, analar evlatlarının soğuk bedenine sarılmasın diyoruz. 7 Ekim'den beri kan ve yıkım olmadan ateşkesin sağlanması bölgemizde barışın sağlanması içindir.
Birçok konuda önemli kararlar aldık. Yerleşimcilerin terörist ilan edilmesi bu sonuç bildirgesinde bana göre en önemli maddeydi. Alınan kararların takipçisi olacağız. Ateşkesin tesisi için gayret göstereceğiz. Hakkı ve hakikati her platformda haykıracağız. Pazar günü gerçekleşecek toplantıda bu vakur duruşumuzu bir adım ileri taşıyacağız. Vizyon sahibi ülkeleri harekete geçirmek için temasları yoğunlaştıracağız. Geçmişinde hiçbir utanç lekesi bulunmayan ülke olarak bunu yerine getirmeye çalışıyoruz. Milletimize umut bağlayan insanları hiçbir zaman yüz üstü bırakmadık. Kimseye sırtımızı dönmeyeceğiz.