Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'ilk'lerin ve 'en'lerin projesi olan, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arasında seyahat süresini 30 dakikaya düşürecek olan 'Gayrettepe-Kağıthane Metrosu'nun açılışını yaptı. Törende önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'un omuzlarındaki yükü azaltacak bir proje daha yapmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Siyasette parolamız vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet vermek. Çözüm bulmak ana vazifemiz" dedi. Erdoğan, "Muradımızla yapacağız ama siz de muradınıza ermek istiyorsanız, Murat'a sahip çıkacaksınız. Durmak yok. Şurada 61 gün kaldı. Yola devam. Bir tarafta belediyeler, bir taraftan hükümet olarak biz, ikimiz el ele vereceğiz ve ülkemizi ayağa kaldıracağız. İstanbulumuzu ayağa kaldıracağız, Ankaramızı ayağa kaldıracağız. İzmirimizi, Eskişehirimizi, Konyamızı, Kayserimizi velhasıl ülkemizi 30 büyük şehirini ayağa kaldıracağız" ifadelerini kullandı.
Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattı'nın son halkası tamamlandı. Hattın açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum da yer aldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
"Bugün bu hattı, Gayrettepe'ye bağlayan Kağıthane-Gayrettepe kesiminin açılışını yapmak için bir aradayız. 3,5 kilometre uzunluğundaki 'Gayrettepe-Kâğıthane' etabının tamamlanmasıyla hat uzunluğu 37,5 kilometreye çıktı. İstanbul'un omuzlarındaki yükü azaltacak bir proje daha yapmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. İstanbul Havalimanı ile Gayrette arasındaki kesintisiz metro ulaşımını sağlamış bulunuyoruz. İstanbullu kardeşlerimizin hayatını fevkalade kolaylaştıracak. Günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir. Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arasında seyahat süresi 30 dakikaya düşecek. Taksim-İstanbul Havalimanı arası ise 41 dakika olacak. Biz söyledik mi yaparız, ortada bırakmayız.
Siyasette parolamız kesintisiz hizmet
Bizler 2 günü birbirine eşit olan ziyandadır anlayışına sahip inancın mensuplarıyız. Siyasette parolamız vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet vermek. Çözüm bulmak ana vazifemiz. Şehirlerin ihtiyaçlarını gidermeyi ana vazifemiz olarak görüyoruz. Millete efendilik olmaz, hizmetkarlık olur.
Millete nobran davrananlar kaybedecek
Millete tepeden bakanlar, milleti hor görenler, millete karşı kibirli, nobran davrananlar siyasette kaybetmeye mahkumdur. 31 Mart akşamı inşallah bunları da hep beraber göreceğiz. Türk siyasi tarihine göz attığımızda bunun sayısız örneğine şahit olursunuz. Emanetin teslim edildiği nice bakan, başbakan, belediye başkanının siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutulup gittiğini görürsünüz. Bu gerçeklerin ışığında kendimizi sürekli hesaba çekiyor, her gece bugün ülkemiz milletimiz için ne yaptık sorusunu kendimize soruyoruz. Geride hayırla, şükranla yad edilecek bir miras bırakmayı arzu ediyoruz. Siyasetin inişli çıkışlı yolculuğunda pek çok zorluk, engel, hukuksuzlukla karşılaştık. Vesayetin gölgesinin ülkemiz karabasan gibi çöktüğü 1990'larda belediye başkanlığı yapmış siyasetçi olarak zorluklar karşısında yılmadık. Millete hizmet sevdamızda aramıza kimsenin girmesini istemedik.
Yerli mühendislik ve tasarımımızla gerçekleştirdik
TÜBİTAK akıllı sistemi geliştirdi. Sinyalizasyon sisteminde başkasına bağımlı değiliz. Gayrettepe-Havalimanı metro hattının ilk etüt projesinden uygulamasına kadar süreçleri kendi yerli mühendislik ve tasarımımızla gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. Hayata geçirdiğimiz her projede yerli milli projelerin payının artırılmasına ağırlık vereceğiz. Her konuda tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar azimle çalışacağız.
Elimizi taşın altına koyduk
Biz laf üstüne laf koyanlardan değil, taş üstüne taş koyanlardan olmanın peşindeyiz.
İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi elimizi taşın altına koymamızdır.
'Uğraştıran değil ulaştıran İstanbul' şuuruyla çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz.
Paçaları tutuşmaya başladı
31 Mart yaklaştıkça, takvim işledikçe maskeleri düşüyor. Hesap günü yaklaştıkça birilerinin paçası tutuşmaya başladı. Kimin şehrine hizmet ettiği, seçim yaklaştıkça ortaya çıkıyor. Birkaç gün öncesine kadar işbirliği görüşmesi yaptıkları partileri ihanetle suçlamak siyasi basiretsizlik örneğidir. Ana muhalefet yarıştan korkuyor. Bunlar gerekirse 16'lı masa kurarız diyorlardı, ne oldu?
Hükümetin görev alanına giren hizmetlerden çok daha fazlasının İstanbul'a kazandırarak şehrin iflas bayrağını çekmesinin önüne geçtik. Kağıthane'deyiz. Bu Kağıthane'nin Haliç'e bağlanan kısmının nasıl pislik olarak aktığını hatırlıyor musunuz? Bütün bu pisliği, boğazın temiz suyunu biz buraya bağladık. Ondan sonra buranın suyu ne oldu, tertemiz oldu. Biz yaptık, söyledik mi yaparız. Bundan sonra da yapacağız. Murat'ımızla yapacağız. Muradınıza ermek istiyorsanız Murat'a sahip çıkacaksınız. Belediyeler, bir taraftan hükümet olarak biz. İkimiz el ele vereceğiz ve ülkemizi ayağa kaldıracağız. İstanbulumuzu, Ankaramızı, İzmirimizi, Eskişehirimizi ayağa kaldıracağız. Sadece son iki yıl içinde 51 kilometrelik metro hattını İstanbulluların hizmetine sunmanın sevincini yaşadık.
4 metro hattının inşası sürüyor
İstanbul gibi her gün büyüyen şehrin artan ulaşım altyapısı için çözüm yolları geliştiriyoruz. Atalarımız ne güzel söylemiş, uğraştıran değil, ulaştıran İstanbul. Bu şuurla çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz. Gençlik yıllarım, partimin gençlik kollarının başında olduğum zamanlar, ahh ahh, şu Kağıthane'nin dili olsa da konuşsa. Hamdolsun, Kağıthane buralara geldiyse bizimle geldi. İstanbul genelinde toplam uzunluğu 53 km olan 4 metro hattının inşası sürüyor. Bu yılın ilk çeyreğinde 4 ayrı proje kapsamındaki 34.2 kilometre raylı sistem hattı ve 18 istasyonun açılışını gerçekleştireceğiz.
Bunlar altılı masada beraber değil miydiler?
Fatih'in emaneti olan aziz şehri, inşaatına başlanmış metroları bile yapamayan zihniyetin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. 31 Mart seçimleriyle ilgili takvim işlemeye başladıkça maskeler düşüyor. Kimi şehrine aşkla hizmet ettiği kimin de 3 dönüm bostan yan gel yat Osman misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor. Birilerinin dizleri titremeye, paçaları tutuşmaya başladı. Ülkenin ikini büyük partisinin acemi genel başkanının skandal açıklama, muhalefette yaşanan panik havasının işaretidir. İllerde farklı partilerden adayların olması oyunmuş, tezgahmış. Hiçbir ülkede muhalefetin çoğulcu demokrasideki yarıştan korktuğunu göremezsiniz. Meselenin çok daha vahim tarafı 8 ay öncesine kadar beraber Türkiye'yi yönetmeye talip olduğu siyasi yapılardır. Bunlar altılı masada beraber değil miydiler? Ne oldu bunlara şimdi. Birkaç gün öncesine kadar işbirliği görüşmesi yaptığı partilerin, içtikleri çayın dumanı kalkmadan ihanetle suçlamak tam bir siyasi basiretsizlik örneğidir.
Hükmü millet verecek
Kağıthane'den sandıkların patladığını görmek istiyorum. Buna var mısınız? Kimseyi küstürmeyeceksiniz. Kucaklayacaksınız. Nefret diliyle değil, kucaklayıcı dille konuşacaksınız. Sağa sola sataşarak rüştünü ispat peşinde koşandan kendi partisine de ülkeye de fayda gelmez. Her partinin kendi adayını çıkarması da gayet tabiidir. Anlaştığımız illerde beraber yol yürüyor, anlaşamadığımız il ve ilçelerde demokratik yarış için hazırlığımızı yapıyoruz. Kimseyi gafletle, şuursuzlukla suçlamıyoruz. Nihayetinde hükmü millet verecek.
Yeniden İstanbul diyoruz. Millet vaatlere bakacak, bunları gönül ve fikir terazisinde tartacak. Hangi belediye başkanı tarafından şehrinin yönetilmesini istiyorsa tercihini ona göre yapacak. Sandıktan çıkan iradeyi baş tacı edeceğiz. Milletin iradesine ipotek koymak dikta hevesinin tezahürü olabilir. Bu ifadeler bunların çarpık zihin dünyalarında nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini de göstermektedir. Bunlar halen açık oy gizli sayımla milletin iradesinin gasp edildiği tek parti özlemiyle yaşıyorlar. Yıllar gelip geçiyor, fakat bunların faşizan kodlarında zerre miskal gerileme olmuyor. 31 Mart'ta sandıktan çıkacak güçlü iradeyle İstanbul başta olmak üzere demokrasiden ürken bu kibirli zihniyet hak ettiği dersi alacaktır.
İstanbul'un kronikleşen sorunlarına dair çözüm önerilerimizi Murat Kurum kardeşimizle İstanbul halkıyla paylaştı. Sistem İstanbul adını taşıyan proje paketiyle ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar İstanbul'u yeniden hak ettiklerine kavuşturmayı istiyoruz.
Hedefimiz ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürmek
İstanbullu kardeşlerimin ömrü trafikte geçiyor. Yapılan hesaplamalara göre İstanbul'da her bir vatandaş yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. Yüzde 47 olan trafik bugün yüzde 64'e yükseldi. Tüm engelleme çabalarına rağmen Marmaray, Avrasya Tüneli'ni yapmasaydık İstanbul trafiği çok daha içinden çıkılmaz hal alırdı. Hedefimiz ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürerek trafiği bir sorun olmaktan çıkarmaktır. 2029 yılına kadar raylı sistemde toplam uzunluğu 650 km'ye yükseltmeyi amaçlıyoruz. İstanbul'da trafiği bir mesele olmaktan çıkarmak için bu dağılımı daha dengeli yapıya kavuşturulması gerekiyor. Trafik sorununa kalıcı çözümün anahtarı, karayolu, raylı sistem ve deniz yolunu eş zamanlı olarak geliştirmektir.
30 dakikaya düşecek
Proje ile Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arasında seyahat süresi 30 dakikaya düşecek.
Taksim-İstanbul Havalimanı arası ise 41 dakika olacak. İstanbul Havalimanı metrosu, Metrobüs ve Yenikapı-Taksim-Hacıosman Metro Hattı ile birleşecek.
Tamamlanan kısımla birlikte hat uzunluğu 37 buçuk kilometreye çıkacak.
'İlk'lerin ve 'en'lerin projesi
Türkiye'de ilk defa bir metro projesinde 10 tünel sondaj makinası aynı anda kullanıldı.
Kazı hızında ayda 1 virgül 233 metre ile rekor kırıldı. Türkiye’nin en hızlı metro araçları bu hatta kullanıldı.
Hizmete açılacak Gayrettepe istasyonu, 72 metreyle hattın en derin istasyonu oldu.