Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Mersin'de gençlerle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri her alanda desteklemeye devam edeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
Bugün Mersin’de çoğunluğu üniversiteye yeni kayıt yaptıran ve 81 ilimizden gelen gençlerimizden oluşan sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Üniversite kapısına gelene kadar, okul öncesinden ilk, orta ve lise seviyelerine kadar eğitim öğretimin her aşamasından geçen siz değerli kardeşlerim bu sürece büyük emekler verdiniz.
Bu yıl nihayet emeklerinizin karşılığını alarak üniversiteli sıfatını kazandınız. Her biriniz ayrı üniversitelerde ayrı fakültelerde, ayrı bölümlerde olsanız da hayalleriniz farklı olsa da geleceğe aynı umutla, aynı heyecanla baktığınızı biliyorum.
Öncelikle sizleri üniversite sınavındaki başarınız ve yerleştiğiniz bölümler için tebrik ediyorum. Başarılı bir eğitim öğretim sürecinin ardından hayata atıldığınızda da inşallah aynı başarıyı göstereceğinize eminim. Önünüzdeki uzun üniversite maratonunda elbette önceliğiniz derslerinizde başarılı olmanızdır. Bununla birlikte sosyal ve kültürel faaliyetlerde hayatınızı zenginleştirmeniz, donanımınızı artırmanız gerekiyor. Gerek üniversitedeki imkanları, gerek dışarıdaki fırsatları değerlendirerek hayatınızın bundan sonraki safhasında en hazırlıklı şekilde ona da başlayacağınızdan şüphem yok. Mesela üniversitelerdeki öğrenci kulüpleri bu bakımdan önemli bir imkandır. Sizlerden spordan teknolojiye, sosyal sorumluluklardan fikri gelişime kadar geniş bir yelpazedeki öğrenci kulüplerinde aktif şekilde yer almanızı istiyorum. Hayatınızın belki de en güzel dönemlerinizi geçireceğiniz üniversite yıllarını ileride özlemle ve hayırla yad etmek için her gününü dolu dolu geçireceğinizi düşünüyorum. Üniversite yılları aynı zamanda gençlerimizin fikri donanımlarını güçlendirdikleri, siyasi görüşlerini şekillendirdikleri dönemlerdir.
Sizlerden istirhamım asıl kaynaklarına inip araştırmadan, sorgulamadan, tefekkür etmeden, bilhassa da kendi medeniyetinizi, kültürünüzü, tarihinizi tam manada öğrenmeden siyasi kimlik sahibi olmayın. Medya ve sosyal medya gibi büyük bir kısmı yalan veya saptırma üzerine kurulu, manipülasyon araçlarıyla popüler sanatçı, fenomen, şovmen bu türlerden kişilerin yönlendirmesiyle asla fikir ve tutum belirlemeyin. Hani o meşhur kalıpla ifade edecek olursak, ‘Önce kendiniz olun. Önce kendinizi tanıyın. Önce kendinizin de içinde bulunduğu medeniyet ve kültür ikliminizi tanıyın. Sonra diğer her şeyi öğrenin. Ondan sonra fikri ve siyasi safınızın adını koyun.’
Üniversite eğitimi size mesleki bir formasyon kazandırmanın ötesinde ilim ve dolayısıyla hayatın tüm boyutlarının kapılarını açan bir işleve sahiptir. Hocalarınızdan, arkadaşlarınızdan, sosyal çevrenizden, bilgi kaynaklarından ne kadar çok yararlanırsanız üniversite eğitiminin bu yönünü o derece değerlendirmiş olursunuz.
Sevgili gençler, merhum Nurettin Topçu, ‘Gençler geleceğin tohumudur.’ diyor. Tohum olarak bu vatanın bağrına düşen sizler önce filize, ardından görkemli çınarlara dönüşecek. Kendinizle birlikte bu milletin de geleceğini şekillendireceksiniz. Aileleriniz her vakit olduğu gibi üniversite eğitiminde de sizlerin en büyük destekçiniz olacaktır. Biz de 19 yıldır gençlerimizi eğitimden sağlığa, spordan kültür ve sanata, teknolojiden girişimciliğe kadar her alanda hayallerini hayata geçirmeleri için desteklemenin gayreti içindeyiz. Bu çerçevede Cumhuriyet tarihinde görülmemiş projeler geliştirdik, yatırımlar yaptık, imkanlar sağladık.
19 yıl önce ülkemizdeki sadece 9 olan gençlik merkezi sayısını 376’ya, gençlik ofisi sayısını 223’e çıkardık. Gençlik merkezlerimizin üye sayısı 5 binden 2,5 milyona çıktı. Sayılarını 51’e yükselttiğimiz gençlik kamplarına bu yıl 17 bin, tematik gençlik kamplarına 7 bin, STK gençlik kamplarına 6 bin genç katıldı. Lisanslı sporcu sayımız 278 binden 10 milyon 200 bine, spor kulübü sayımız 6 binden 19 bine yükseldi. Spor tesisi sayımızı 1575’ten 3 bin 915’e çıkartarak her gencimizin erişimine ve kullanımına açtık. Aynı şekilde atletizm pisti sayımızı 12’den 56’ya, olimpik yüzme havuzu sayımızı 46’dan 279’a çıkardık. Ülkemize kazandırmak için kolları sıvadığımız modern stadyumlardan 32’sini tamamladık, 9’unun yapımına devam ediyoruz. 5 tanesi de proje ve ihale aşamasındadır.
Sporu hayatın merkezine almak ilkesiyle mahallelerimize toplam 2 bin 754 adet futbol ve voleybol sahaları kurduk. Ülkemizin olimpiyatlar başta olmak üzere uluslararası müsabakalarda son dönemde kazandığı başarıların gerisinde işte böyle bir altyapı ve gayret vardır. Yükseköğrenim yatak kapasitemizi 182 binden 717 binin üzerine çıkardık. Yükseköğrenim burs ve kredi tutarını lisans öğrencileri için -göreve geldiğimizde ne alıyorlardı biliyorsunuz, 45 liracık burs alıyorlardı- bunu 650 liraya çıkardık. Yüksek lisans öğrencileri için aylık 90 lira alıyorlardı 1300 liraya çıkardık. Doktora öğrencileri için ise aylık 135 liradan 1950 liraya yükselttik. Yurtlarımızda barınan yükseköğrenim öğrencilerimize verdiğimiz aylık beslenme yardımını 11 liradan bugün 480 lira seviyesine çıkardık. İnşallah bu rakamları yılbaşında tekrar güncelleyeceğiz. Üniversite sayımızı 76’dan 207’ye, akademik personel sayımızı 70 binden 181 bine yükselterek yükseköğrenime geçişteki tıkanıklığı ortadan kaldırdık. Artık altyapıya ilişkin eksiklerimizi tamamladığımız için bundan sonra tüm imkanlarımızı eğitim öğretimin her kademesinde ve elbette üniversitelerde kalitenin yükseltilmesine teksif edeceğiz. Sizlerden bu süreci şimdilik öğrenci ileride de yetişmiş insan gücümüz olarak en güzel şekilde değerlendirmenizi ve daha yükseğe taşımanızı bekliyorum.
Sosyal medya şu anda toplumumuzun en önemli tahrik unsurudur. Ve şu anda toplumda ciddi manada yaralarımız varsa bunun arkasında sosyal medya vardır. Getirisi olumlu değil ama götürüsü çok ağır. Bu bakımdan ben diyorum ki biz derslerimize daha çok çalışalım, oraya daha çok ağırlık verelim ve bu sosyal medya belasından da mümkün oldukça sıyrılalım.
Bu konuda konuşanlar konuya hakim oldukları için değil tam aksine bu konuyu bilmedikleri için. Çünkü nükleer enerjinin ne olduğundan haberleri yok. Dünya artık şu iklim değişikliğinde nereye doğru gidiyor, artık bu geçmişteki özellikle enerjideki o kirli enerjiden sıyrılıp temiz enerjiye geçmenin gayreti içerisinde. Bu temiz enerjiyle alakalı da dünya bir tehdit altında diyor ki ya temiz enerjiye geçeceksin geçmediğiniz takdirde de bunun müeyyidelerine tabi olacaksınız. Buna başta ABD de dahil. Bu adımları atmanın gayreti içindeler.
Artık kömür, fuel-oil bunlardan elde edilen enerjiye kimse müsaade etmiyor. Şimdi ise biz geç de olsa bir adım atıyoruz. İnşallah 2023’ün ilk yarısında bir üniteyi açmış olacağız. Süratle de diğer 3 ünitesini bitirmenin gayreti içerisinde olacağız. Bu arada inşallah bizim bir Sinop bir de Trakya’da aynı şekilde 4’er ünite olmak üzere yine nükleer enerji çalışmamız var. Bu neyi getiriyor? Yenilenebilir enerji de size güç katacak. Daha ucuz enerji teminini getiriyor. Bu konuyla ilgili olarak da tabi şu anda bizim burada yaptığımız santral bir örnek teşkil edecek. Bir de tabi eleman yetişimine çok büyük fayda sağlayacak. Yani nereden bakarsanız bakın ilk etapta şu anda 13 ama bu rakam 15 bine rahatlıkla inşallah çıkacaktır. Bu 15 binin belli bir kısmını da o yeni yapılan yerlere inşallah aktarmış olacağız. Eğer Japonlarla anlaşmış olsaydık oradan bir sıkıntı yaşamamış olsaydık bugün Japonlarla da bir etabı yapmış olacaktık ama olmadı, anlaşamadık. Fakat belki Ruslarla ikinci bir inşallah adımı da atabiliriz. Veyahut da farklı bir adımı da bu arada atmış oluruz. Ama bizim için şimdi ilk etapta Ruslarla yapmakta olduğumuz bu santral.
Bizim bu kripto paraya açılma diye bir derdimiz kesinlikle yok. Tam aksine onlara karşı ayrı bir savaşımız, ayrı bir mücadelemiz var. Onlara da böyle bir prim zaten asla vermeyiz, vermeyeceğiz de. Çünkü biz şu anda bu konuda kendi asli hüviyeti olan paramızla yola devam edeceğiz.