Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejisi ile yolumuza devam edeceğimiz bu yeni politika öyle bir anda ortaya çıkmış değildir. Esasen Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki gayretlerinden itibaren pek çok devlet adamı aynı hedef için harekete geçmiştir. Bu gayretler tek parti faşizmi eliyle kesintiye uğramıştır. Bu ihanetlerin gerisinde Türkiye'nin bölgesinde söz sahibi olmasını istemeyenler vardı. Milletimizin her darbenin ardından yeniden kendi değerleri ile buluşturacak kadroların önünü açmıştır.
Bir dönem karşımıza vesayeti çıkardılar, PKK'sından DEAŞ'ına kadar terör örgütlerini sürdüler. Bu uzun iktidar dönemimizde girdiğimiz her mücadeleyi kazandık, ülkemizi hedeflerinden asla koparmadık. Ülkemizin yeni tehditlerle yüzleştiği her dönemde birilerinin ellerini ovuşturarak sahte kaygı ifadesinin gerisinde sevinçle beklediklerini gördük. Gece yarısı bildirilerinde cuntacıların safında yer aldılar. Kendileri darbecilerin karşısına cesaretle dikilmek yerine arka kapıdan sıvışırken milletimizin destansı mücadelesini itibarsız hale getirmeye çalıştılar. 'Türkiye artık çok olmaya başladı' diyerek sinsi oyunlar peşinde koşanların figüranlığına talip oldular.
Bunlar işte böyle. Dün başka söyler, bugün başka söyler. Bunları da utanmadan, yüzleri kızarmadan yaparlar. Bunlar aslında faizci. Bundan şüphe var mı? Bir taraftan yüzde 1'e indirin, yemin de ediyor. Yemininiz makbul değil. İstediğiniz kadar yemin edin. Tayyip Erdoğan dün ne dediyse bugün de aynısını söyler.
Türkiye, yüksek faiz üzerine kurulu para politikasını artık terk etti. Yatırımı, üretimi esas alan bir büyüme stratejisine geçmiş bulunuyoruz. Dün 2021'in üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 7.4 olarak açıklandı. Bu oran ile G20 içinde ilk sırada yer alıyoruz. Milli gelirimize gelince bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.8 arttı. Türkiye, hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemektedir. Ülkemizin ihracatı sadece rakam olarak değil yapısal olarak da güçlü bir konuma yükseliyor. Üretimimizi bir yılda iki katına çıkaracak sağlamlıkta bir altyapıya sahibiz. İnşallah 2021'i çift haneli büyüme ile kapatacak bir yere doğru gidiyoruz.
Belki siyaseten en riskli ama ülkemiz için en doğru planı yaptık, yapıyoruz. Çıksın birisi siz faizi düşürerek yanlış yapıyorsunuz. Diyemez. Çünkü doğrusu bizim yaptığımızdır. Tüm sektörlerden yeni yatırımlarla kesintisiz bir kapasite büyüme yarışındayız. Ülkemizi fırsatını bulduğunda kaçıp gidecek sıcak paranın cenneti yapmak yerine kalıcı yatırımların mücadelesini veriyoruz. Asıl zenginliğin ülkenin üretim gücüyle olduğunu biliyoruz. Faiz düştüğünde paradan para kazanan dışında kimsenin kaybı olmaz. Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon dediğin bugün artar, yarın düşer. Ekonomide de dünya beşten büyüktür diyoruz.
Kurdaki ve fiyatlardaki yükselişin makul sınırları aşan kısımları yeni politikayı engelleme girişimlerinin neticesidir. Birileri bu denklemi tersinden kurmaya çalışıyor. Ey Bay Kemal, siz otel odalarında IMF ile kulis atanlar değil misiniz? Biz sizin ne olduğunu biliyoruz. Bugün tüm büyük ekonomiler faizleri en alt seviyede tutarken enflasyonda ciddi yükselişle karşı karşıyalar. Türkiye gibi tarihi olarak yüksek enflasyona şerbetli bir ülkede yüzde 20 düzeyi kısa sürede çözülebilir bir sorunu ifade ediyor. Avrupa'da yüzde 4-5'ler, üretimde yüzde 30'lar büyük bir felaketin işaretidir. Küresel faiz lobilerinin çıkarlarını savunarak yerli, milli, vicdanlı ve ahlaklı olunmaz.
Türkiye'yi nasıl güçlü bir kalkınma altyapısına kavuşturmuşsak güçlü bir ekonomiye de kavuşturacağız. Ülkemizin ve milletimizin asırlık rüyasını gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimize çalışır derken devlet olarak üzerimize düşenleri de adıma adım yapıyoruz, yapmayı da sürdüreceğiz.
Billboardlara asmışlar, bunlarda utanma yok. Ne diyorlar, 'zam, zam, zam'... Utanın ya utanın. Avrupa'da doğal gaz fiyatlarına bakın, bizdeki fiyatlara bak. Petrolden üretilen akaryakıtı Avrupa dahil bölgemizde en ucuza kullanıcılara veren biziz. Hangi yüzle kalkıp da 'zam, zam, zam' diye billboardlara asabiliyorsun. Utanma yok, haya yok. Haya olmazsa, ar, edep olmazsa her türlü şeyi yazarsın, çizersin, söylersin.
Ey hanımefendi sana rakam veriyorum, biz vatandaşlarımızı düşünüyoruz ama siz hırsızları koruyorsunuz. TOKİ'nin varlığına el koyanları koruyorsunuz, bir laf edemiyorsunuz. Sizin karakteriniz, cibillyetiniz bunlar üzerine kuruludur. AK Parti olarak bunlara izin vermeyeceğiz. Hiçbir insanımızı ne işsizliğe mahkum edeceğiz, ne de sahipsiz bırakacağız.
Küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik pakette 50 kişinin altında çalışanı olan firmalara istihdama kattıkları her bir kişi için 100 bin TL'ye kadar krediye erişim imkanı sağlıyoruz. İstihdam yapacak işletmelere faizsiz kredi imkanı sağlamış olacağız. Amacımız 50 bin yeni, istihdamın önünü açmaktır. İmalata dayalı ithal ikamesi destek paketinde uzun vadeli kredi imkanı oluşturarak üretime öncelik veren yatırımları destekliyoruz.
Alım gücü düşen vatandaşlarımız için adım atmaya hazırlanıyoruz, kimseyi hayat pahalılığına ezdirmeyeceğiz.
Yakın tarihlerde yaşananlardan çıkarılması gereken en önemli derslerden biri demokrasimize yönelik hak ve özgürlüklere sıkı sıkıya sahip çıkmamız gereğidir.
Yeni destek paketi için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Vakti geldiğinde müjdeleri paylaşacağım.