Yüksek Öğretim Kurumu'muzun ve üniversitelerimizin kıymetli yöneticileri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Yeni akademik yılın üniversite camiamız için, hocalarımız ve öğrencilerimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. YÖK'ün ödüllerini tevdi edeceğimiz bilim insanlarımızı ve üniversitelerimizi tebrik ediyorum.
Öncelikle bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bizler dünyanın ilk eğitim öğretim merkezlerinin neşet ettiği Anadolu coğrafyasının bin yıllık sakinleriyiz. Avrupa'yı karanlıktan çıkaran Endülüs'tür. Eğer Endülüs ışık saçmasaydı, Avrupa'yı bilgisizlik duygusundan kim uyandırırdı. Osmanlı'da Fatih Medreseleriyle hem dini hem pozitif ilim öğretilmiştir.
Akademi sadece bilgi aktarım yer değildir. Tüm fikri değerlendirmelerin yeridir. Sosyal bilimlerin can damarıdır. Kıymetli hocalar bu anlayışla milletin teveccühüyle ülkeyi yönetme görevini aldığımızda önce eğitime önem verdik. Türk eğitim sisteminin iyileştirilmesini temel önceliğimiz olarak belirledik.
2002 yılında 76 olan yüksek öğretim kurum sayısı bugün itibariyle 208'e ulaştı. Yine bu dönemde öğrenci sayısı 2 milyondan 7 milyonun üzerine çıktı. 'Gençlerimize fırsat eşitliği sağlasın' diye her ilimize bir üniversite kurduk.
Yüksek öğrenim bütçesini 2,4 milyar lirada 341 milyar liraya getirdik. Yüzde 15 olan yüksek öğretimde net okullaşma yüzde 50'ye ulaştı. Öğretim elemanı sayısı 185 bine çıktı. Türkiye öğretim elemanı sayısında OECD ülkelerinde 8. sıraya çıktı. Bilimsel yayında 29. sıradan 17. sıraya geldik. Türk üniversitelerine yakışan kısa vadede bilimsel yayınlarda ülkemizin ilk 10'a girmesini sağlamaktır.
TEKNOFEST Adana'daki manzara umutlarımızı daha da artırdı. Gençlerimizin ufkuna, azmine bir kez daha yakından şahitlik ettik.
Hükümet olarak her daim sizlerin yanında olacağız. 2002'de 16 bin olan yabancı öğrenci sayısı 340 bini geçti. Faşist çevrelerin propagandasının aksine bu öğrenciler ücretlerini kendileri ödemektedir. Ekonomiye katkısı 3 milyar doları buldu. 15 kat gelir artışı oldu. Buna rağmen ABD, Avrupa ülkelerine göre kat etmemiz gereken ciddi mesafe var. Bu payı daha da artırmalıyız.
Öğrencilerimize desteği de göz ardı etmedik. Üniversite içi ya da dışında gösterilerle, kimi zaman şiddet içeren eylemlerle üniversite harçları protesto edilir, marjinal gruplar meseleyi istismar edilirdi. 2012'de harçları kaldırarak çözüm üreten biz olduk. Katsayı adaletsizliğini ve kılık kıyafet yasaklarını ortadan biz kaldırdık. İkna odalarından geçilerek girilen üniversite utancına biz son verdik.
Yurtlar konusunda dünyada eşi benzeri olmayan sistemi ülkemize kazandırdık. Yatak kapasitesi 993'e ulaştı. Yurtları otel konforundaki odalara dönüştürdük. Öğrencilerimize burs ya da kredi sağlayarak ekonomik açıdan destekliyoruz.
Gazze soykırımı, Siyonist lobinin dünyanın en prestijli üniversitelerini de tahakkümü altına aldığını bir kez daha göstermiştir. Gazze soykırımında Batılı yönetimler İsrail'i korumak uğruna, özellikle itibarlarını kaybettikleri çok kötü bir sınav vermiştir. Eğitim, milli şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır. Tarihini bilen, öz güvenli nesiller yetiştirdiğimiz ölçüde yarınlarımıza güvenle bakabiliriz.
Üniversitelerimizin kanundaki görevlerini yaparken gençlerimizin karakter gelişimini de ihmal etmemesi önemlidir. eğitim ancak milli şuur ile başarılı olacaktır. İyi eğitim almaları kadar vicdanlı, bilinci olmalarını da aynı derecede önemsiyoruz. Son günlerde milletçe yüreğimizi yakan olaylara ahit oluyoruz. Eskişehir'de camii bahçesinde saldırı oldu, polis memurumuz alçakça şehit edildi. Cuma günü iki genç kızımız vahşi cinayete kurban gitti. Ailelerine baş sağlığı diliyorum. Fail de mağdur da gençlerimizden oluşuyor. Bu hadiselerin önüne geçecek adımları atmazsak batılı ülkelerin sorunları ile bizim de yüzleşmemiz kaçınılmazdır. Milli ve manevi değerlerimiz bu mücadelede en büyük destekçimiz olacak. Üniversitelerin daha fazla sorumluluk alması gerektiğine inanıyorum. Sizlerden ciddi manada destek bekliyoruz.