Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, A Haber canlı yayınında yaptığı açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Öncelikle son günlerde yaşadığımız bu orman yangınlarında ve sellerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Valilerimizin hasar tespiti konusunda seri davranmalarını istedik. Ödemeler başladı. Bir yıl içerisinde de Rize ve Artvin'de konutları bitirip sahiplerine teslim edeceğiz.
Açsınlar yerel yönetim yasasını iyice incelesinler. Şu an ne yapıyorlar? Biz devlet olarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Sekiz şehidimiz var orman teşkilatımızdan. Hiçbir yerden kaçmadık. Gerçeklikse gerçeği söyledik.
ABD, Rusya, Kanada yanıyor her taraf yanıyor. Kimse kalkıp da Rusya neden yanıyor demiyor. Diyemez. Putin ile görüştüm. O halde iken bize 3 uçak, 4 helikopter gönderdi. Bu bir dayanışmadır.
Bakan Varank'a talimatı verdim. Zarar görenlerin traktörlerini hemen teslim edeceksin dedim. Lafla iş yürümüyor.
Biz birçok deprem olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Bingöl, Simav depremleri sonrası yıkılan yerleri sıfırladık. Yepyeni binalar konutlar yaparak sahiplerine verdik. Vatandaşlarımızı hiçbir zaman sahipsiz bırakmadık. Depremden sele, orman yangınlarından maden kazalarına kadar birçok olayı tecrübe ettik. Olayları hızlı şekilde yürütebiliyoruz. Sahada yangın söndürme faaliyetleri sürerken, birimlerimiz hasar tespiti yapıyor. Vatandaşlarımızı bunu görecek ki rahatlayacak. Evini bul, kiranı biz ödeyeceğiz diyoruz. 50 bin liralık da destek veriyoruz. Muhalefet konuşuyor da belediyelerinin böyle bir derdi var mı. Böyle bir şey yapıyor mu? Evin içini donatacaksınız talimatı verdim. Vatandaş evinin içinin donandığını görmesi bile "Benim yandı gitti ama devlet benim yanımda yer aldı. Eskiyi aratmayacak" diyor.
Bugün YAŞ toplantımız vardı. Üye olan iki bakanımıza siz gelmeyin dedim. Yarın MGK var. Siz gelmeyin bölgede çalışmaya devam edin dedim. 8 gündür tamamen bölgedeler, orada yattılar orada kalktılar.
Bu yerler yanıyorsa bizim de ciğerimiz yanıyor. ABD, Yunanistan ne yapmış bunu artık ben bilmeyeceksem kim bilecek? 19 yılda belli bir tecrübe edindik. Bizden öncelilerin de tecrübeleri var. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Biz hemen tedbirlerimizi aldık, bu canlıların defnini yaparak, sahiplerine ödemelerini yapacağız. Vatandaşlarımızın, Yörük kardeşlerimin geçim kaynağı o. Olmadığı zaman peynirini nereden yapacak? Bunun için de onlara dedik ki, "Hiç üzülmeyeceksiniz. Kısa zaman içerisinde bu hayvanlarınıza kavuşacaksınız."
Bay Kemal'e benim bir cümlelik cevabım var. Benim Kültür ve Turizm Bakanı'na vermiş olduğum böyle bir yetki yok. Dürüstse bunu ispat etmesi lazım.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde birçok yeri yıktık, yıkmaya devam ediyoruz. Bay Kemal bu yıkılan yerlerden, kaçak yapılardan haberin yok mu?
Bunlar diyorlar maki. Ne olursa olsun buralarda yapılaşmaya müsaade etmedik.
19 yıl içerisinde ey CHP, bizim diktiğimiz fidan değil 5 milyon 400 bin ağaç. Hala da dikmeye devam ediyoruz. Yanan yerler kel mi kalacak? Hemen anında ağaçlandıracağız. Belirli bir süre dolmadan dikim yapamıyorsunuz. Ben ağaç dikimini teşvik ediyorum. Neden? Bir an önce görülmeye değer hale gelsin. Şu belayı def ettikten sonra atacağımız adımlar ağaçlandırma üzerine olacak.
Önce gözaltına alınanlar, tutuklananlar oldu. Tutuklananlar arasında ailesi PKK ile iltisaklı olanları tespit ettik. Geçen sene Hatay'daki orman yangınında açık ve net yaşadık. Bu yıl yaşamadık dememizin anlamı yok. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Böyle bir şey var mı yok mu, polis ve istihbarat teşkilatı incelemesini yapıyor. Ciğerimizi yakanların tabi ki ciğerini yakacağız. Canlılar yandı, bunu biz bir yere mi atacağız? Bütün bal, arı kovanlarımız yandı gitti. Bunları görmeyecek miyiz? Ortada bir cinayet var. O ormanlar bu arıların en çok üretim yaptığı ormanlar. Marmaris bu konuda meşhurdur.
Terör örgütünün tüm değerlerimize olduğu gibi alçakça saldırı planları gibi takip ediyoruz. PKK yöneticilerinin talimatı üzerine artan hadiseler neredeyse 3 katı zarar görmemize yol açtı.
Muhalefet, "Bir helikopter, uçak gördüysem namerdim" diyor. Hiç şüphen olmasın. Öylesin zaten. Sen konuşurken arkandan uçak, helikopter geçiyor. Sadece gece saatlerinde uçak ve helikopterler çalışamıyor. Uçakların öyle bir özelliği var ki, geliyor azami 10 saniyede depoyu dolduruyor. Nereye dökecekse döküyor ve tekrar depoyu doldurup geliyorlar. Bunlar amfibik uçaklardır. Bir de tanker uçaklar var. Ama onlar havalimanına gidiyor depoyu doldurmak için. Bunların hepsi bir çalışma içerisinde. Helikopterler içerisinde farklı helikopterler var. Yangın göletleri olarak hazırladığımız göllerden suları alıyor. Uçağın alması mümkün değil. Hatay geçen yıl böyle olmadı, daha kısa sürede yangını söndürdük. Biz sekizinci gündeyiz, ABD'de iki ay süren yangınlar var.
Arkadaşlarım alevler neredeyse santrale girmek üzere dediler. Birisi 400 diğeri 600 megavat enerji üretip bölgenin ihtiyacını karşılıyor. Muhalefet farklı arayışlar içerisinde.
Uçakların durumu iş görür olmaktan çıkmış vaziyette. Bu yıl helikopterle yangın söndürme ihalesine katılır inşallah. Ancak daha uygun bir fiyat teklif eden şirket aldı. Biz bu sene çok daha farklı bir adım atarak, Ruslardan üç tane uçak kiraladık. Şu anda bu uçaklarla hizmeti sürdürüyoruz. Bu sayıyı daha da artırma durumumuz olacak. Çok amaçlı uçaklardan da alma durumumuz olabilir.
Bu kadar rahatsız oluyorlarsa demek ki güçlüyüz. Onun karşılığında da "Güçlü Türkiye" hashtagi açtılar. Yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı. Güçlü Türkiye, çok daha fazlasıyla karşılık buldu. Türkiye artık özellikle de savunma sanayiinde çok farklı bir yere geldi. Daha başbakan olmamışken, seçim kazandığımızda ABD Başkanı Bush'a dedim ki, "Biz ortağız. Bize terörle mücadele bir İHA bile vermiyorsunuz." Yardımcısını çağırdı. "48 saat içerisinde İHA'lardan vereceksiniz" dedi. Ama ne oldu bu bize Baykar'ın Türkiye'de İHA yapmasını getirdi. Baykar ardından SİHA'yı yaptı. Onunla da kalmayıp üçüncü bir hamle yaptılar. Onunla da en üst segmentte olanlarla yarışır hale geldiler. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Biz bu sahtekarlarla savaşa savaşa buraya geldik. Ne yaparsanız yapın! Biz dimdik ayakta duruyoruz. Bizi yalanla yıkacağınızı mı zannediyorsunuz? Güvendikleri dağlara da karlar yağdı. Birçok sanatçı da bu kampanyaya katılmadı. Ortada güçlü bir Türkiye var. Koronavirüs döneminde, İstanbul gibi bir yerde Anadolu ve Avrupa yakasında iki tane muhteşem hastane yaptık. Bu hastanelerin 18'er tane ameliyathanesi var.
Bildiğim kadarıyla sayı 50'nin üzerinde. 73'ü falan buldu. Uluslararası devlet ve örgütler desteklerini bildirdiler. Azerbaycan yüzlerce itfaiyecisini ve askerlerini bize gönderdiler. Bugün Aliyev ile yaptığım görüşmede bakımdan çıkacak bir uçaktan bahsetti ve göndereceğini söyledi.
Rusya'dan 5 uçak, 3 helikopter, İran 1 uçak ve 2 helikopter gönderdi. Ukrayna 3, İspanya 2 ve Hırvatistan da 1 uçak gönderdi.
Kapalı Maraş'a ilk gittiğimizde hava yağışlıydı, orada bir sinyali verdik. Malum ülke ve kuruluşlar tehdide başladı. Cenevre görüşmelerinde Ersin Tatar sağlam ve dik durdu. Mesajlarımızı aynen iletti. İki eşit egemen devletten taviz yok. Biz bir 50 yıl daha bekleyemeyiz. Olacaksa artık yapılmalıdır. AB'den diyorlar ki, bu ortamı geriyor. Bu sizin hakkınız değil zaten. Kofi Annan'la bir araya gelmiştik. Referandum yapalım, neticesinde durum ne çıkarsa ona eyvallah dediler. Referandum yapıldı ve sözleşme neticesine Kuzey yüzde 65 evet, Güney yüzde 65 hayır dedi. O günden beri AB Kuzey'i yalanla oyalamıştır.
Şu anda hala Kıbrıs'ı oyalıyorlar. KKTC'yi tanıyan kim var? Sadece biz varız. Neden tanımıyorsunuz? Ziyarete geldiğinizde neden Kuzey'e de çıkmıyorsunuz? Bundan sonraki süreci zaman içerisinde göstereceğiz. Kapalı Maraş açıldı. Uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa o adımı atarız. Herhangi bir çekincemiz yok. Sonbahar gibi bir uluslararası toplantıyı düşünüyoruz. Bir üniversitemiz vasıtasıyla yapacağız. Bu toplantıyla beraber inşallah işin performansını daha da artırmayı düşünüyoruz.
Kontrollü normalleşme sürecinde vaka sayılarında artış var. Virüsün yeni varyantları bir tehdit. Ülkemizin sağlık sisteminin gücü ve aşılamada geldiğimiz noktada aslında iyi bir noktadayız. Toplam aşı dozu 75 milyonu bulmuş vaziyette. Elimizdeki bu imkanı çok daha etkin kullanmamız gerekiyor. Tedbirlere aynı hassasiyet ve dikkatle devam edelim. Biontech noktasında da bir sıkıntımız yok. Uğur hoca aşıları göndermeye devam edecek.
Yerli aşıda faz-1 ve faz-2 aşamaları başarıyla tamamlandı. Faz-3 aşamasına geçildi. Bu safhada dünyada ve ülkemizde belirlenen standartlarla yürütülüyor. Üç hastanemizde başlatılan çalışmaların ilk etabı tamamlandı.
Turkovac faz-3 çalışmalarına vatandaşlarımız gönüllü olarak katılım sağlamaya devam ediyorlar. Seri üretim hazırlıkları da sürüyor. Turkovac aşımız için acil kullanım onayı almayı hedefliyoruz.
G-20 ülkeleri arasında Çin ile birlikte iki ülkeden biri olduk. Büyüme yıllık yüzde 7 seviyesine geldi. Sanayimiz bizi ihracatta rekorlarla daha da büyümeye teşvik ediyor. Bu senenin ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüyen ekonomimize katkısı pozitif döndü. Ekonomideki öncü göstergelere baktığımızda büyüme eğiliminin sürdüğünü görüyoruz. Yüzde 7'nin üzerinde büyümeyi yakalayacağız. Bu kendini gösteriyor.
Geçen yıl ağustos ayında Sakarya'dan ilk müjdemizi vermiştik. Bu yıl haziran ayında üçüncü keşfimizi duyurduk. Toplamda 540 milyar metreküplük rezerve ulaşmış olduk.
Yeni gaz keşifleri için arama faaliyetlerimiz devam edecek. Keşfedilen doğal gaz karaya üç aşamada çıkarılacak. Deniz tabanı doğal gaz üretim sistemi kurulacak. İşleme tesisi kurulacak. İki üniteyi birbirine bağlayacak boru inşası yapılacak. Dünyanın en uzun derin deniz bağlantısı olacak. Benim vatandaşım şu andakinden daha düşük bir fiyata doğal gaz kullanacak.
Diyarbakır anneleri, Hacire anneyle başlayan süreç çok anlamlı bir süreç. Ayşegül kardeşimin imanı, her şeyi dağları devirircesine, gözyaşlarıyken duruşu... Beni en çok duygulandıran gözlerinde ümitsizlik yoktu. Terbiyesizler gelip annelere karşı gösteriler yaptılar. Dimdik durdular. Rabbim de teker teker kapıları açtı. Allah sabırlarını artırsın. Sabreden zafere ulaşır.