Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından Konya Millet Bahçesi'nde düzenlenen Gençlik Buluşması'nda yaptığı konuşmada, kentte çok coşkulu, verimli bir gün geçirdiklerini, bugüne kadar Konya'da yaptığı mitinglerle kıyaslandığında bugünkü buluşmanın çok farklı olduğunu söyledi.
Her gelişinde Konya'nın çok daha geliştiğini, çok daha farklı bir hale geldiğini gördüklerini belirten Erdoğan, tüm belediye başkanlarının Konya'ya çok büyük hizmet verdiğini, 20 yıllık iktidarları döneminde de Konya'ya 80 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını anlattı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na, yeni açılışı yapılan Eğiste Hadimi Viyadüğü'nün uzunluğunu soran ve Karaismailoğlu'ndan, "166 metre yükseklik. Onun üzerine bindirilen 372 metre uzunluğunda viyadük ve 450 metre de tüneli var." cevabını alan Erdoğan, şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Artvin'de açılışını yaptıkları Yusufeli Barajı ve HES'i milli bütçeden inşa ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Burayı da yerli mühendis, işçi, müteahhit firmayla yaptık. Fakat öyle bir yerde bu baraj yapıldı ki, dağların arasında adeta, teleferik sistemiyle dağları birbirine bağlayarak tüneller deliniyor ve tünellerin delindiği bu yerde Yusufeli ilçesini farklı bir yere taşıyoruz ve ilçeyi taşırken de baraj adete orada yapılan konutların bir denizi haline geliyor. Orada senede bize 5 milyar lira geri dönüş olacak. Yedi senede bu baraj kendisini finanse edecek. Maliyeti 35 milyara liraya yakın."
Erdoğan, barajda su dolumunun, gelecek yıl mayıs veya haziranda tamamlanacağını, enerji üretimi ve suyla ilgili sıkıntıların giderileceğini anlattı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile özellikle üniversite öğrencilerinin Yusufeli Barajı ve HES'i görmesi konusunda konuştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
Türkiye'nin birçok yerinde yapılan köprüler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
Yabancı misafirlere Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü gezdirdiğini, hepsinin "muhteşem" diyerek tebrik ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz öyle bir tarih yazmışız ki o tarihi yazan milletin torunları olarak sizler de bizi geçeceksiniz." dedi.
Eskiden parası olanların ABD Cleveland'a gittiğini dile getiren Erdoğan, "Ama şimdi ambulans uçağımızı gönderiyoruz, Almanya'da nerdeyse ölüme mahkum edilmiş hastamızı, Hollanda'da aynı şekilde, onları ambulans uçağımızla oradan alıp ülkemize getiriyoruz ve burada kendi hastanelerimizde tedavilerini yaptırabiliyoruz. Bu duruma geldik." diye konuştu.
Erdoğan, gençlere, "Bunlarla gurur duyacaksınız, bunlarla övüneceksiniz 'Artık bizim elimizde bu imkanlarımız var' diyeceğiz. Dolayısıyla geleceğimizi emanet edebileceğimiz bir gençlik olarak sizden bu başarıyı göstereceğinize inanıyorum." diye seslendi.
Sağlıkta fiziki imkanların gayet iyi olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ama bizim şimdi bir de fiziki imkanlardan öte hekimlere ihtiyacımız var. Bu sayının hızla artması lazım. Bu sayıyı ne kadar artırırsak başarı yüzdemiz de inanıyorum ki o kadar artacak." dedi.
Gençlere "çantada keklik" olarak bakanlar olduğunu belirten Erdoğan, "Onlara, gençlerimiz önümüzdeki haziranda gereken cevabı, hiç böyle olmadığını göstererek verecektir." ifadesini kullandı.
Bir genç, öğrenim kredisi borçlarının faizlerinin silinmesinden ötürü Erdoğan'a teşekkürlerini sundu. Borcunun faizinin silinmesiyle Erdoğan ile buluşmanın aynı güne denk gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren genç, borcunun silindiğine dair belgeyi Erdoğan'a imzalattı.
AK Parti ile hemen hemen aynı yaşta olduğunu belirten bir gencin, "Doğduğumda siz vardınız, şu anda siz varsınız, ilerde de hep sizin olmanızı istiyorum. Çok heyecanlıyız o yüzden ağlıyorum." ifadeleri üzerine Erdoğan, "Ağlamak yok." dedi.
Erdoğan, ziyaretlerinde küçüklere neden el öptürmediğine yönelik bir soru üzerine, aldığı terbiyenin ve eğitimin bunu gerektirdiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Annemin özellikle ayaklarının altını öperdim, annem müsaade etmezdi. Anneme derdim ki Peygamberimiz buyuruyor ki 'Cennet annelerin ayakları altındadır.' Bak babaların ayakları altındadır demiyor, annelerin ayakları altındadır. Senin ayağının altında anne, cennetin kokusu var, ben o kokuyu almak istiyorum. Annem o güzel Rize lehçesiyle derdi ki 'Oğlum git başımdan.'"
Babasının sadece elini öptüğünü dile getiren Erdoğan, "Ama öğretmene gelince onlar bizim her şeyimizdi, onlar bizim varlık sebebimizdi. Hazreti Ali'nin 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' ifadesi var ya işte buradan hareketle biz bunu ortaya koymamız lazım ve bir Müslüman gençlik olarak bunu ispatlamamız lazım." dedi.
Öğrencilerin kendilerine emek veren öğretmenlerinin kıymetini kadrini bildiği takdirde talebe yani "talep eden" olacağına işaret eden Erdoğan, "Muallim de bizim hocalarımız. İnanıyorum ki bizi birilerinden ayıracak uygulamayı, işin felsefesini ortaya koymamız lazım. Onun için ben el öptürmem, mümkün olduğunca... Tabii başkaları niye el öptürüyor filan, öyle bir iddianın içinde de değilim ama bu fakirin özelliği bu, mümkün olduğunca öptürmem ama tavsiyem de hep annenizin, babanızın elini öpün, öğretmeninizin elini öpün çünkü onların sizin üzerinizde hakları var." ifadelerini kullandı.
Bir öğrencinin "Sınır ötesi operasyonlar yapılırken 'En milliyetçi benim' söylemlerinde bulunan zatlar, Mehmetçiğimize hiçbir destek, moral, motivasyon yükseltecek söylemde bulunmuyorlar. Bu bizi çok üzüyor, anlam da veremiyoruz. Bunlar Recep Tayyip Erdoğan'a muhalif olmakla Türkiye'ye muhalif olmayı mı ayırt edemiyorlar yoksa gerçekten Türkiye'ye mi muhalif oluyorlar. Bunu sizden öğrenmek istiyoruz." ifadesini üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Aslında tam damardan girdiniz. Bunlar inanın Türkiye sevdalısı değil, bunlar Türkiye düşmanı. Türkiye sevdalısı olsalar, attığımız bu adımlarda yapacağımız veya yaptığımız yatırımlarda biz de hükümetin yanındayız, kabinenin yanındayız. Mesela Togg açılışına bunları davet ettik ama bu davete icabet etmediler, gelmediler. Buralarda görünmek onlar için adeta bu yatırımları onaylamak anlamına gelir ve millet bunlara çok daha farklı bakar endişesini taşıyorlar. Onun için de bu tür yatırımlara gelmiyorlar.
Geçenlerde TOGG'un yönetiminde olan arkadaşlardan başkan olan arkadaş dedi ki 'TOGG'u gelip gezebilir miyiz diye bir talep var ne dersiniz?' Hani ne diyorlardı başta, 'Fabrikası nerde, fabrikası yok ki Togg'u burada üretmiyorlar ki İtalya'da üretiyorlar, ondan sonra Türkiye'de ürettik diye söylüyorlar' filan dediler. Dedik ki gelsinler, bizim bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok ama Sanayi ve Teknoloji Bakanımızı da yanınıza alın, beraberce tesisleri gezdirin, görsünler. Bu millet neye kadir, neye muktedir bunu bizzat görmelerinde fayda var ve şu an itibarıyla orada 1430 çalışan eleman var ama bu sayı 4-5 bin, buralara kadar çıkacak. Şimdi yani Türkiye olarak biz bir şeyi yazıyoruz. Yani biz adeta yeniden bir tarih yazmak durumundayız. Bunu yazar mıyız biz? Yazarız. Şu an işin başında olan arkadaş Bosh'tan geldi. Şimdi ikinci bir eleman daha aldılar, Hyundai'den onu da aldılar. Bu insanlar ayrı bir güç katıyorlar bu oluşuma."
Mehmet Akif Ersoy'un "Alınız ilmini Garb'ın, alınız sanatını, veriniz mesainize hem de son süratini." dizelerini aktaran Erdoğan, Almanya'daki, Japonya'daki yetişmiş Türk gençlerinin ülkelerine geri döndüğünü söyledi.
"Şimdi beyin göçü yok artık, beyin geri dönüşü var" diyen Erdoğan, yeniden ülkesine dönenlerin yaşadığı mutluluğa bir açılışta şahit olduğunu anlattı. Erdoğan, "Artık burada bu tür adımlar atılıyor. Bir heyecan sardı. Biz bunu bütün alanlarda gerçekleştirmenin adımlarını atıyoruz. Bunu da başaracağız." diye konuştu.
Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez'i Ankara'da konuk ettiğini hatırlatan Erdoğan, Küba'nın ilaç sanayisinde başarılı olduğunu, Bermudez'e ilaç sanayinde müşterek adımlar atmayı teklif ettiğini, Bermudez'in de bundan memnuniyet duyduğunu aktardı.
Erdoğan, bilimin bir milletin kayıtsız şartsız malı değil, ortak olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ortak malı, dünyada eğer çalışırsan beraber işleyebilirsin, beraber kullanabilirsin. Bunun gayreti içerisindeyiz. Bu da her geçen gün daha ileri gidiyor ve Türkiye'de altyapıyı fiziki noktada bu çalışmalarımızı gören George, Hans vesaire, onlar da bizimle bu tür şeylerde ortak adımlar atmaya var olduklarını söylüyorlar. Siyaset de aynı şey. İsim vermeyeceğim mesela şu anda İHA, SİHA, Akıncı vesaire bunları bizden isteyen dünyanın devleri var. 'SİHA gönderin bize' falan diye. Bakın alandık ama şimdi veren el olma noktasına geldik. Bütün mesele gücünü korumak, gücünü ispatlamak ve bunu da inşallah başarmak."
Bir gencin, "Teknolojik araçlar için bir defaya mahsus vergiden muafiyet olur mu?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arsa ve konut projelerinin devamı gelecek mi?" sorusu üzerine, "Konutlarla ilgili nasip olursa seçimden sonra yeni etapların adımlarını, 1 milyon açıklamasını yaptım. Bir milyon açıklamasından sonra yeni adımların da atılması kararını vereceğiz." dedi.
"Ünlü seçim konuşmalarınızı yaptığınız balkonunuz AK Parti gençlik kollarının katındaymış. Seçim gecesi hep beraber buluşmaların en kralını o balkonda yapabilir miyiz?" sorusunu da Erdoğan, şöyle yanıtladı:
"O balkon hepimizi almaz. Hepimizi almadığı için sadece hanımı yanıma alıyorum. Hanımlar adına. Bir de diyelim ki üst düzey yöneticilerden birkaç arkadaşımızı alıyoruz ve o şekilde selamlıyoruz. Ancak şimdi yeni bir adım attık. Hemen partimizin yan tarafında yeni bir yer daha yapıyoruz orada belki o imkanı yakalama durumumuz olabilir. Orada sembolik olarak da olsa gerek gençlerden gerek kadın kollarından gerekse ana kademeden temsilcilerle beraber böyle bir kutlamayı yaparız."
"Geçtiğimiz günlerde Artvin Yusufeli Barajı'nın açılışını gerçekleştirdiniz. Bu barajın açılışında ve inşası sırasında bir ilçe tamamen taşındı ve o ilçeyi yeniden daha güzel iyi bir şekilde yeniden inşa ettiniz. Ben bu projenin sizin nezdinizde çok daha önemli bir konumda olduğunu düşünüyorum. Bunun sebebi nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
Bir gencin, "Karşınıza tek başına çıkmaya cesaret edemeyenler ortak masa etrafında toplandı. Hala aday çıkaramadılar. Sizce altılı masa aday çıkarabilecek mi, çıkaramadan dağılacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Er veya geç, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) seçim takvimi çalışmaya başladığı andan itibaren mecburen adaylarını açıklayacaklar. Ne zaman, YSK seçim takvimini açıkladığı zaman. Şu anda onlar gündemi meşgul etmenin gayreti içerisindeler. Gündemi nasıl meşgul ederiz, işte 'Sen bir yemek hazırla sana gelelim, komşu sen bir yemek hazırla sana gelelim.' Şu ana kadar yaptıkları bu."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile görüşmesine yönelik tepkilerle ilgili bir soruya karşılık, şöyle konuştu:
"Sayın Sisi ile yaptığımız görüşmede, Türkiye-Mısır ilişkilerinde, olayın liderler seviyesinde tartışılmasından öte, ben kendisine onu da söyledim, bizim Mısır halkıyla ilişkilerimiz farklı, tarih orada var. Son dönemde, bir 9 yıllık süreç içerisinde bir sıkıntı yaşadık. O akşam özellikle de Katar Emiri'nin araya girişiyle bu adımı attık. O sıkıntıyı aştıktan sonra da bir yarım saat 45 dakika kadar biz Sayın Sisi ile dar kapsamlı bir görüşme yaptık. 'Şimdi alt düzeyde bakanlarımız gidiş gelişleri başlatsınlar, ondan sonra da biz görüşmelerimizi genişletelim, geliştirelim, tüm derdimiz, sizlerle Türkiye arasındaki bu kırgınlığı, dargınlığı gidermek. Akdeniz'de Türkiye-Mısır arasında böyle bir sıkıntı yaşanmaması gerekir' dedik. Çok farklı bazı şeyler daha aramızda konuştuk. Daha sonra da aldığım bilgi, haberler çerçevesinde kendisi de bu görüşmeden çok mutlu olmuş, aynı mutluluk temennisini biz de ilettik. Şimdi süreç başladı, bakanlarımızla bir süreç devam edecek. Daha sonra da bir araya gelmek suretiyle Akdeniz'de, çünkü Mısır halkıyla Türkiye'nin birbiriyle olan bağlantıları çok farklı, bizim bu gücü başkalarına kaptırmamamız gerekir. Yunanistan'ın buralara ulaşması, bu olacak iş değil. Onun için güzel gelişmeler olacak diye inanıyorum."
Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle küslüğünü menfaate çevirmek isteyenler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar giderilince oyunlar bozuldu. Bunların içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri. Şimdi bizim Birleşik Arap Emirlikleri ile münasebetlerimiz gayet iyi bir konumda. Daha da iyi olacak. Bu malum bazı çevreleri rahatsız ediyor. Bundan sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz." dedi.
"Tanıştığınızda çok heyecanlandığınız bir kişi oldu mu? Emine Hanım dışında." sorusu üzerine Erdoğan, dünya liderleri arasında, belli güce kavuşmuş, belli gücü elinde tutan, burnundan kıl aldırmayanlar olduğunu söyledi.
Bunlarla bir araya geldiğinde başta belli bir heyecan yaşanabileceğini, ısınma turlarından sonra işin kolaylaştığını anlatan Erdoğan, daha sonraki görüşmelerde heyecan safhasının kalmadığını belirtti. Artık siyasette ustalık seviyesini yakaladıklarını dile getiren Erdoğan, "Hamdolsun bu heyecan safhalarını aştık. Heyecan falan artık çok gerilerde kaldı, o da hanımla tanışmamız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2023 seçimlerine giderken partideki heyecanın hala devam ettiğini düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine de Konya'daki temaslarında bu heyecanın hala devam ettiğini yakından gördüğünü aktardı. Erdoğan, "Heyecanda herhangi sıkıntı yoktur. Hele hele Cumhur İttifakı olarak birlikte yürüdüğümüz bu yolda 2023 bizim yeni bir zafer yılımız olacaktır. Yeni bir taç takacağız, yolumuza o şekilde yürüyeceğiz." dedi.
Programda sohbet ettiği gençleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne davet eden Erdoğan, "Millet Kütüphanesi'ne hayran kalacaksınız." diye konuştu.
Yamaç paraşütü yaptığını belirterek, Konya'ya kalkış ve iniş pisti isteyen bir genç kıza da Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok tehlikeli bir spor. Bunu bir daha gözden geçir." dedi.
Aynı gencin, "Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü vardır 'İstikbal göklerdedir' diye..." sözüne Erdoğan, "Kızım, o paraşütle uçmayı söylemiyor." yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TOGG açılışında giydiğiniz montlar çok güzeldi, bize de hediye eder misiniz?" denilmesi üzerine de toplantıda bulunan tüm gençlere montların hediye edilmesi talimatını verdi.
Geçirdiği kazadan dolayı tedavi olamadığını söyleyen bir genç, kendisini bir okul açılışında gören Erdoğan'ın, bütün tedavi masraflarını üstlendiğini anlattı.
Gencin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik, "15 yıl boyunca da hiç bırakmadınız. Sürekli sordunuz, sordurdunuz. Hastanede ziyaretime bile geldiniz. Herkesin hayatında bir kahraman var, benim de kahramanım sizsiniz." şeklindeki sözleri, diğer gençler tarafından uzun süre alkışlandı. Erdoğan gencin sözleri üzerine duygulandı.