Cumhurbaşkanlığı Kabinesi iki haftalık aranın ardından bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç saat süren kritik toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Dünyanın ve bölgemizin, savaşların, çatışmaların, siyasi, ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında sancılı bir dönemden geçtiği şu günlerde Türkiye rotasından sapmadan ilerliyor. Hiç şüphesiz hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları bize de yansıyor
Artık her alanda kendi ayakları üzerinde durabilen, bununla kalmayıp tüm dostlarına destek veren bir Türkiye var. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım yürütüyoruz. Bu mücadelede ülke ve milletçe ödediğimiz bedelleri, güvenli ve müreffeh bir geleceğin karşılığı olarak görüyoruz. Hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermiyoruz.
Hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermiyoruz. Ülkemizin önü yıllarca siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleri, vesayet, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmiştir. Bizim dönemimizde de farklı görünüm ve yöntemlerle hep sahnelendi.
Demokrasi ve kalkınma reformlarımızı hayata geçirirken kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Hak ve özgürlük alanlarını genişleterek ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle kurtardık.İnşallah bugünkü ve bundan sonraki tüm sınamaları da 85 milyon hep birlikte aşacağız.
Ülkemizin bağrına yerleştirilmiş bir bomba olan FETÖ ihanet çetesini canımızı ortaya koyarak milletimizle birlikte tepeledik. Yaptığımız sınır ötesi harekatlarla sınırlarımıza dayanan tacizleri milletimizle püskürttük. İnsanlığın yakın tarihte yaşadığı en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgını olan üstesinden sağlık sistemimizin gücü, dirayetli yönetimimizle, milletimizle hep beraber el ele yok ettik.
Yılbaşında asgari ücretten işçi, memur, emekli maaşlarına kadar geniş alanda ciddi artışlar yaptık. Temmuz ayında enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle alım gücünü daha da iyileştireceğiz. Sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız sosyal desteklerin tamamı 5,3 milyar liradır.
Doğalgaz tüketim desteği olarak son iki ayda 114 milyon lirayı aşkın kaynağı vatandaşlarımıza aktardık. Bu vesileyle şu hususu da kamuoyuyla paylaşmak isterim; ekonomi programımızın merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek vardır.
İşsizlik sebebiyle ailesi ve çevresi karşısında boynunun bükük dolaşmayan anlayışla ekonomiyi yönetiyoruz. Yaptığımız yatırımların meyvelerini toplama vaktidir. Bugün ihracatı ithalatı geçen bir ülke durumuna gelmiştir. Enerji fiyatlarında 10 kata varan artışlar ürün maliyetlerinde de ciddi artışlara yol açıyor.
Bazı ürünlerdeki fiyat artışları ne enerji fiyatları yükselişi, ne döviz kuru ne de enflasyonla izah edilmeyecek seviyelerdedir. Sırf aç gözlülük, fırsatçılık, tamahkarlıktan kaynaklanan fiyat artışları hukuk değil ahlak meselesidir.
Dengesiz fiyatlamalara karşı mücadele ediyoruz. Denetimleri sıkılaştırdık. Stokçuluk ve fiyatları etkileme ile ilgili cezaları da yeniden düzenliyoruz. Üretim maliyetlerini dengeleyerek arzı arttırmaya ve fiyatları istikrara kavuşturmaya yönelik hazırlıklar yürütüyoruz.
Sabırla, azimle, inançla yürüdüğümüz bu yolun sonu ülkemizin selametine, milletimizin refahına, insanımızın huzuruna çıkmaktadır. Yeter ki kendimize güvenerek, umudumuzu canlı tutarak, vizyonumuzu genişleterek daha çok çalışalım, üretelim, mücadele edelim. İşte o zaman aydınlık geleceğin bizi beklediğini hep birlikte göreceğiz.
Siyasetteki 40 yılı aşkın tecrübemize, belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak ülke yönetimindeki 30 yıla yaklaşan birikimine güveniyoruz. 85 milyon vatandaşımızın gücüne itimadımızla inşallah bu mücadeleyi de zaferle taçlandıracağız.
Siyaset ve toplum mühendislikleriyle Türkiye'yi yönlendirme devri artık bitmiştir. Bu vesile ile ülkemiz gündemindeki kimi hususlarla ilgili yürüttüğümüz hazırlıklar sonunda ortaya çıkan müjdeleri paylaşmak istiyorum.
Bazı müjdeleri sıralamak istiyorum. İlk müjdemiz konut almak isteyen vatandaşlarımız ve konut yapan firmalarımızla ilgilidir. 1 milyon 100 binin üzerindeki konutla vatandaşlarımızı uygun şartlarda ev sahibi yapmıştık.
Bankacılık sektörünün verdiği uygun kredilerle milyonlarca vatandaşımız ev sahibi olmuştu. Son olarak küresel ekonomide fahiş yükselişler sebebiyle konut inşasında yavaşlama, konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandı.
Vatandaşlarımızı konut sektöründeki bu dalgalanmaktan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirme kararı aldık.
Böylece konut arzının artmasını, fiyatların dengeye gelmesini hedefliyoruz.
TOKİ vasıtasıyla yürüttüğümüz düşük maliyetli, satış fiyatlı sosyal konut projelerine hız veriyoruz. Düşük gelirli vatandaşlarımız için TOKİ'ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız.
Bu topraklarda yaşayanlar, canını ve onurunu kurtarmak için gelen hiç kimseyi el görmemiş, ötekileştirmemiş, husumet beslememiştir. Hep birlikte ülkemizi geliştirmek, devletimizi güçlendirmek, milletimizi kalkındırmak için çalıştık.
Küçük ölçekli müteahhitlere şehir içindeki küçük parsellere konut yapabilmeleri için metrekaresini belli fiyatın üzerinde satamamaları şartıyla uygun maliyetli kredi kullandıracağız.
Rezerv alanlarda yapılan uygun maliyetle desteklenen konutlar da 5 yıl süreyle satışa tabi olacaktır. Denetimde TOKİ ve Emlak Konut gibi birikimi olan kurumlarımızı da kullanacağız.
Ada düzeyinde sadece hak sahiplerine yönelik uygun maliyetli kredilerle kentsel dönüşüm projelerini hızlandıracağız. Hak sahipleriyle müteahhitlerin bir araya gelerek yürütecekleri projelerin denetimlerini daha sıkı şekilde gerçekleştireceğiz.
Bin yıllık vatanımız Anadolu tarihin her döneminde çeşitli sebeplerle diğer coğrafyalardan gelen insanlara kucak açmış yurt olmuştur. Başı dara düşen, hayatı ve geleceği tehdit altına giren tüm kardeşlerimiz yönünü Anadolu'ya çevirmiştir.
Çanakkale'de kol kola şehadete yürüdük, koyun koyuna yattık. Devletimizin sınırları başka, milletimizin gönül sınırları başkadır.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfusumuzun neredeyse yarısı sınırlarımızın d ışından gelen insanlardan oluşuyordu. Balkanlardan Kafkaslara kadar her yerde başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu. Eski Yugoslavya topraklarından, Bulgaristan, Romanya, Doğu Türkistan, İran, Orta Asya, Afganistan, Bosna'dan, Kosova'dan milyonlarca aile ülkemize sığındı.
Suriye'nin kuzeyinde briket evler yapıyoruz. Çatışmaların halen devam ettiği Suriye'nin istikrara kavuşması için her türlü gayreti gösteriyoruz.
Sığınmacılar üzerinden kendilerine siyasi pozisyon sağlamak isteyenlerin dedelerinin de canlarını ve onurlarını kurtarmak için Anadolu topraklarına sığınanlar arasında yer aldıklarını asla unutmamak şarttır.
Körfez savaşı başladığında Irak'tan ülkemize gelen 1 milyon kişinin tamamına yakının savaşın ardından evlerine geri döndü. Suriye'den yaklaşık 4 milyon kişi ülkemize geldi. Şimdi Suriye'nin kuzeyinde briket evleri yapıyoruz. Çatışmaların halen devam ettiği, terör örgütlerinin saldırılarını sürdürdüğü, siyasi birlik ve toprak bütünlüğünün henüz sağlanamadığı Suriye'nin istikrara kavuşması için her türlü gayreti gösteriyoruz.
Uluslararası yardım kuruluşlarının desteği ile 4 milyon kişinin de İdlib başta olmak üzere bulundukları yerde kalmalarını sağlıyoruz. Güvensiz ortamın sürmesi ülkemizdeki Suriyelilerin sayısının azalmasının önüne geçti.
Türkiye bu yükün büyük bölümünü hem kendi sınırları içinde hem de Suriye topraklarında üstlenmek zorunda kaldı. Geçtiğimiz yıl 100 bin briket evi projesini başlattık. 50 bini tamamladık. Bu sayıyı daha da arttırmamız mümkün olabilir.
Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Uluslararası yardım kuruluşlarının finansmanıyla Suriye topraklarında 13 ayrı yerde gereken tüm altyapıya sahip 200 bin konut inşa edilmesini sağlıyoruz. Amacımız 1 milyon Suriyelinin tüm insani şartlara sahip bu şehirlere geri dönüşünü temin etmektir.
Kurumlarımızın yaptığı çalışmalar bu geri dönüş için 1 milyondan daha fazla sığınmacının gönüllü olduğunu göstermektedir. İnşallah çalışmalar ilerledikçe bu sürecin ayrıntılarıyla ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaşacağız.
Harekatlarımız sayesinde sınırlarımızı saldırılara karşı korunaklı hale getirdik. Ülkemiz içindeki Suriyeli sığınmacılar ile diğer statülerde yaşayan yabancıları da yakından takip ediyoruz. Tüm yabancıların oturma ve çalışma düzenleri belirli kurallara bağladık. Kurallara uymayanları sınır dışı ettik.
Yıllardır geri kalmışlık, açlık, sefaletin pençesinde kıvranan yerlerden bize yönelik insan akışı mevcuttur. Çeşitli yollarla sınırlarımıza giren, ülkelerine gönderdiğimiz düzensiz göçmen ayısı 320 bini aşmıştır.
Savaşın başlamasıyla Ukrayna'dan ülkemize gelen sayı 100 bine yaklaştı. Bu akına en çok muhatap olan devlet olmamıza rağmen krizi insani duyarlılıklara halel getirmeden yönetmeyi başaran ender ülkelerin başında geliyoruz.
Bu aziz millete tek parti faşizmin yaşattığı Boraltan köprüsü faciasını bir daha biz yaşatmayacağız. Mazlumları katillere teslim etmeyeceğiz. Fitnecilerin yalan, yanlış, çarpıtma üzere kurulu nefret kampanyaları hiçbir zaman vatandaşımızın kalbini bulandırmasın.
Küresel ekonomideki dalgalanmanın durulmasına paralel şekilde yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı konuları da ülkemizin gündeminden çıkarmaya devam edeceğiz."
Gençlik ve Spor Bakanlığımızın düzenlediği gençlik kamplarının başvuruları bugün itibarıyla başladı. Gençlerimizden gelen talepler doğrultusunda bu kamplardaki yaşı 25'e yükselttik.
Tüm gençlerimizi Temmuz ayına kadar sürecek gençlik kamplarına katılmaya özellikle davet ediyorum. Cumartesi günü Rize-Artvin Havalimanı'nın açılışını yapacağız. Dünyada 5 tane deniz üzerine kurulu havalimanı vardır. Bunlardan ikisi bizdedir. Bu açılış töreninde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşim de bizimle beraber olacak."