Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan ziyareti dönüşü uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan ziyareti dönüşü uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP'nin taciz, tecavüz ve son olarak Beşiktaş Belediyesi'nde yaşanan yolsuzluk skandalıyla ilgili sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Türkiye'de hiçbir il yok ki CHP'nin teşkilatında taciz, tecavüz olmasın. Beşiktaş Belediyesi'nde şu andaki tutuklama veya gözaltına alma sebepleri çok çok berbat. Yine yolsuzluk, yine bu tür sıkıntılar. Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve artık bu mızrak çuvala sığmıyor" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun çocuğa istismar iddialarını kullanarak şov yaptığını söyleyen Erdoğan, "Sen 13-14 yaşında kızları dağa kaçırılan Diyarbakır Annelerini bugüne kadar hiç savundun mu? O gözü yaşlı anneleri bugüne kadar hiç gidip ziyaret ettin mi? Bu dağdaki, bu Kandil'deki teröristlerin, bu yavruları silahlandırdığını, onlara taciz tecavüz ettiklerini bildiğin halde, bu yönde attığın bir adım var mı?" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan’da yapılan Azerbaycan, Türkiye ve Türkmenistan Devlet Başkanları 1. Üçlü Zirvesi dönüşü, aralarında Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik’in de bulunduğu gazetelerin sorularını yanıtladı. Erdoğan,
'Çocuk istismarı bahanesiyle CHP’nin 28 Şubat’ı hatırlatan bir tavır içerisinde olduğunu görüyoruz. Muhafazakâr kesimi rencide eden, hatta tehdit eden bir dil kullanıyorlar. Aynı zamanda 6’lı masada 28 Şubat'ın savunucuları ile mağdurları oturuyorlar. Bu, onlar arasındaki makası da açıyor. Siz CHP’nin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun için 28 Şubat zihniyetinin bir kalıntısıdır ya da oylarına talip oldukları muhafazakâr kesime karşı yaptıkları takiyenin bir göstergesidir denilebilir mi?' sorusuna şu yanıtı verdi:
'SEN ÖNCE DAĞA KAÇIRILAN ÇOCUKLARIN HESABINI VER'
"Her şeyden önce bir yavrumuzun 6 yaşındayken yaşadığı iddia edilen olayda bu yavruyu korumak veya bu yavrunun hukukunu savunmak anlamında CHP’nin ciddi manada bir adım attığını mı düşünüyorsunuz? Bu CHP’ye şunu söylemek lazım; sen 10, 11, 12, 13, 14 yaşında kızları dağa kaçırılan Diyarbakır Annelerini bugüne kadar hiç savundun mu? O gözü yaşlı anneleri bugüne kadar hiç gidip ziyaret ettin mi? Bu dağdaki, bu Kandil'deki teröristlerin, bu yavruları silahlandırdığını, onlara taciz tecavüz ettiklerini bildiğin halde, bu yönde attığın bir adım var mı? Şu anda onların arkasında olan, onlarla beraber olan PKK’nın parlamentodaki uzantılarıyla sen şu anda seçim hazırlığı yapıyorsun. Onlar 6’lı masada değil ama 6’lı masanın dışından sana zaten şu anda yön veriyorlar. Sen de onlarla beraber dirsek teması içerisindesin, zihinsel temas içerisindesin. Ve seçime de onlarla beraber hazırlanıyorsun.
Onun bir defa bu şekil bir sabiyi savunma noktasındaki olayı istismardan başka bir şey değildir. Bu konuda samimi değildir, bu konuda dürüst değildir. Bunun Adalet Bakanlığının kapısına giderek yaptığı tamamen şovdur. Hayatı şov. Önce sen şu dağa kaçırılmış yüzlerce kızın hesabını ver. Onların arkasında duranlarla beraber dirsek temasında olma, zihinsel temasta olma. Önce bunu çöz, bunu hallet. Onun için CHP’nin bu noktada herhangi bir samimiyeti yoktur. 6’lı masada bu gördüğünüz kişilerin de maalesef ondan farkı yoktur."
'CEZALARINARTIRILMASI GEREKİYORSA ARTIRIRIZ'
Çocuklara cinsel saldırının ceza kapsamının genişletilmesi, yaptırımların artırılması ve aile yapısının korunmasına yönelik anayasa değişikliğiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Tabii bu planların, atılacak adımların hiçbir zaman sınırı yoktur. Bu konuda alınacak tedbirlerle ilgili geldiğimizden bu yana kararlılığımızı hep sürdürürdük, sürdürüyoruz. Hiçbir zaman “Bizden önce bazı müeyyideler konmuş, şu anda biz ne yapıyoruz” demedik. Tam aksine, bu cezaların daha da artırılması gerekiyorsa, çekinmeden artırdık ve üzerine üzerine gittik. Bu konuda sığınma evlerine varıncaya kadar, bütün bunların hepsi bizle başladı ve bunları çok daha geliştirmek suretiyle adımlar attık. Sadece devlete değil, aynı zamanda yerel yönetimlerde de bu tür adımların atılması kararlarını, yasal düzenlemelerini getirdik. Aldığımız çok ciddi tedbirler var. Yeni yasal düzenlemelerle getirdiğimiz cezai müeyyideler var.
'BU MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR'
Şimdi bu konuyla ilgili bile Sayın Kılıçdaroğlu bir şeyler söylüyor. İnanın bilmiyor. Adalet Bakanım açıklama yaptı, Aile Bakanım konuyla ilgili açıklamalarını yaptı, İçişleri Bakanım aynı şekilde birçok açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu’nun bu konularda biraz insafı olsa, önce kendi partisinin içerisindeki tacizlere, tecavüzlere yolsuzluklara bir bakmasında fayda var. Şu anda kendi partisi kaynıyor, tacizlerle kaynıyor. Yani neredeyse Türkiye'de hiçbir il yok ki oradaki teşkilatında bu tür taciz, tecavüz olmasın. Ama bakıyorsun bazıları şov yapıyorlar. Hatta kalkıyor belediye başkanı, işte bu vakfın uzantısı vakfa giderek, o vakfın kapatılması gibi şeylerle şov yapıyor. Öncelikle bir defa sen kendin ne yaptığının farkında mısın? Buna bir bak.
Mesela farklı bir konu ama Beşiktaş Belediyesi'nde şu andaki tutuklama veya gözaltına alma sebepleri çok çok berbat. Yine yolsuzluk, yine bu tür sıkıntılar. Ama diğer tarafta taciz, tecavüz her şey de CHP’de var, HDP’de var. Bundan kaçmaları mümkün değil. Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve artık bu mızrak çuvala sığmıyor.