Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Prof. Dr. Öğün'e büyük onur: Bilim ve Kültür Ödülü Yeni Şafak yazarına takdim edildi

Büşra Soyal
Büşra Soyal
18:3718/12/2025, Thursday
G: 18/12/2025, Thursday
Yeni Şafak
 Cumhurbaşkanı Erdoğan Bilim ve Kültür ödülünü Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün'e takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bilim ve Kültür ödülünü Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün'e takdim etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde konuştu. Törende Bilim ve Kültür ödülü Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün'e takdim edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada "Süleyman Seyfi Öğün hocamız kütüphanesiyle dışarıda gürül gürül akan dünya arasında irtibatı kesmeyen nadir akademisyenlerimizden biridir" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde konuştu.

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyatlık duyuyorum. Milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoşgeldiniz. Dünyanın farklı yerlerinde bizleri takip eden kardeşlerimize selam ve sevgilerimi iletiyorum.

Dünyaya kıymetli eserler kazandıran ödül sahiplerine teşekkür ederim. Aynı şekilde çok titiz ve hassas değerlendirme sonucunda ödüle layık görülen kişileri belirleyen seçici kurulu da kutluyorum. Şair Yavuz Bülent Bakiler ile Niyazi Sayın'ı hürmetle yad ediyorum. Ülke ve millet olarak kendilerine çok şey borçluyuz.

Kayıplarımız sebebiyle bir yanımız yaprak döküyor olsa da diğer yanımız çiçek açmaya, boy atmaya devam ediyor.

Bu yılki bilim ve kültür ödülümüzü Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün'e takdim ediyoruz. Süleyman Seyfi Öğün hocamız kütüphanesiyle dışarıda gürül gürül akan dünya arasında irtibatı kesmeyen nadir akademisyenlerimizden biridir. Siyaset, ekonomi, felsefe, toplum ve kültürde meydana gelen gelişmelere farklı açıdan mercek tutan çalışmaları kapsamlı ve derinlikli yapı arz ediyor. Onun eserlerinde düşünce geleneğimizin bugüne kadar ki serencamızı görebiliyoruz.

Bu seneki resim ödülümüzün sahibi kıymetli ressam Yalçın Gökçebağ beyefendidir. Yarım asırlık sanat yolculuğunda Anadolu'yu resme, resmi de Anadolu'ya taşıyan Gökçebağ, Cumhuriyetimizin ilk kuşak ressamlarından devraldığı hazineyi yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale döküyor. Tablolarında bu topraklarının sesi duyuluyor. Çizgilerinde insanın ve tabiatın güzellikleri okunuyor. Özgün, canlı ve masalları andıran eserleriyle Yalçın Gökçebağ'ı tüm kalbimle kutluyorum.

Müzik ödülümüzü Profesör Yalçın Tura hocamıza tevcih ediyoruz. Türk müziğinin yaşayan duayeni olan Tura, hafızalarımıza kazınan onlarca müziği besteledi. Cemal Reşit Rey, Seyfettin Asal gibi usta isimlerden ders alan hocamız musiki bilimine ve müzik teorisine çok kıymetli katkılar yaptı. İTÜ'de Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü'nü kurarak seçkin bir eğitim yuvasını kazandırdı. Gönüllerimizde taht kuran beste ve güfteleri için kendisine teşekkür ediyorum.

Arkeoloji ödülümüzü Prof. Dr. Fahri Işık'a takdim ediyoruz. Malatyamızın, Türkiye ve dünya arkeolojisine armağan ettiği bilim insanı olan Fahri hocamız kazı biliminde bugüne kadar doğru kabul edilen yanlışları ortaya çıkardı. Kitap, makale, araştırmalarıyla Anadolu'nun binlerce yıllık zengin tarihine ışık tuttu. Kazı bölgelerinde, kimi zaman çadırlarda kimi zaman köy evlerinde kalarak Patara başta olmak üzere pekçok antik kentte nadide eserleri gün yüzüne çıkardı. Fahri Işık hocamızı gönülden tebrik ediyor, kazı biliminde paradigma değiştiren çalışmalarından ötürü kendisini kutluyorum.

"GAZZE'DEKİ KATLEDİLEN BASIN MENSUPLARINI RAHMETLE ANIYORUM"

Bu yılın fotoğraf ödülünü Filistinli gazeteci ve fotoğrafçı Ali Jadalallah'a veriyoruz. Gazze'de 2 yıl boyunca devam eden vahşi soykırımı fotoğraf kareleriyle tüm dünyaya ifşa eden, objektifi ile gerçekleri medeni denilen dünyanın yüzüne çarpan Ali kardeşimiz, aynı zamanda Anadolu Ajansımızın foto muhabiri olarak görev yapıyor. Onun kadrajından yansıyanlar sadece Gazze'deki katliamın korkunç boyutlarını değil; Filistin halkının haklı, onurlu, haysiyetli direnişini tüm ihtişamıyla insanlığın gündemine getirdi. Fotoğrafları uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Canını hiçe sayıp, hakikatin deklanşörüne basarak Gazze'deki zulmü fotoğraflarla belgeleyen Ali Jadalallah kardeşimi şahsım, milletim ve tüm mazlumlar adına tebrik ediyorum.

Bu vesile ile sırf Gazze'deki vahşete kamera tuttukları için katledilen 37'si kadın 283 basın mensubunu rahmetle anıyorum. İsrail'in acımasızca öldürdüğü gazetecilerin kahramanca mücadelesini bir kez daha saygıyla selamlıyorum. İsrail hükümeti ne kadar engellemeye, susturmaya çalışırsa çalışsın, vicdanlı yürekler, hakikatin peşinde koşan gerçek gazeteciler, Filistin'de olan olup bitenleri gözler önüne sermeye devam ediyor. Biz de Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz.
Gazze soykırımında TRT ve AA başta olmak üzere Türk basın kuruluşları gerçekten yürekli duruş sergiledi. İletişim Başkanlığımız, Gazze'de katledilen basın mensuplarının fedakarlıklarını kayda almak amacıyla geçen hafta bir kitap yayınladı. Gazze'de yaşananların unutulmaması ve adaletin tecellisi için bundan sonra da her cephede mücadelemizi sürdüreceğiz.
İnsan başlı başına bir sanat şaheseridir. Eski zamanlardan itibaren insan yeryüzünde karşılaştığı her nesneyi her durumu her ses ve rengi sanatın malzemesi olarak görmüştür. İnsanlık ailesi içinden çıkardığı dehalarla sanatçı ruhlarla muazzam bir sanat birikimi meydana getirmiştir. Mirasçısı olduğumuz kültür ve medeniyet iklimi büyük sanatçıların inşa ettiği müşterek zenginliğimizdir. Bu zenginlik aynı zamanda devamlılık düşüncesinin neticesidir. İnsanoğlunun acıları, sevinçleri, varolma çabasının en güçlü kanıtlarından biri de kültür ve sanattır. İnsan varoldukça sanat da varolacaktır. İnsan yaşadıkça sanat da yaşayacak, kendisini yenileyecek, yeniden üretmeye devam edecek.

Sanat beğenilerin yeknesak gelmesi sanat için ciddi risk oluşturuyor. Özgün ve yetkin olanı törpülüyor. Kuşkusuz sanat şahsi ve muhteremdir. Neoliberal kültür insana dair pek çok güzelliği katletmektedir. Gerçekle sanal arasındaki farkın kaybolduğu günümüzde yarın bizi neyin beklediğini bilemiyoruz. Milli kimliği kültürü ahlakı dışlayana her trend yüzeyselliğe mahkum olmaktan kurtulamaz.



#Recep Tayyip Erdoğan
#Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi
#Kültür ve Sanat