
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. SGK'ya olan prim borçlarını ödemeyen CHP'li belediyelere tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bırakın sözlerini tutmayı, SGK'ya olan prim borçlarını dahi ödemiyorlar. Bunu da matah bir şeymiş gibi övünerek anlatıyorlar. İnanıyorum ki sizler de yakından takip ettiniz. Kaynağı karanlık paralarla kule dikmeye gelince bunların paraları var. Şişirilmiş konser faturaları üzerinden yandaşları zengin etmeye gelince bunların paraları var. Eş dost, ahbap, çavuş düzenlerine gelince bunların paraları var. Ama SGK'ya olan prim borçlarını ödemeye gelince 40 dereden 40 kova su getiriyorlar" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları Programı'nda açıklama yaptı. Bu program vesilesiyle emeklilerle bir araya gelmenin, hasret gidermenin bahtiyarlığı içerisinde olduğunu ifade eden Erdoğan, ülkenin dört bir yanındaki emekli vatandaşlara sevgi ve saygılarını gönderdi. Erdoğan, Türkiye'de yaşayan 16 milyonu aşkın emekliye sağlıklı, bereketli, hayırlı ve güzel ömürler temenni etti.
Emeklilerin yıllar yılı döktükleri alın teriyle ülkenin bugünkü noktalara ulaşmasında büyük pay sahibi olduğunu, kamuda, özel sektörde, tarımda, hayvancılıkta, ticarette görev aldıkları her alanda ülkenin büyüme ve kalkınma sürecine önemli katkılar sunduğunu ifade eden Erdoğan, emeklilerin tüm bunların yanında sahip oldukları bilgi, erdem ve hayat tecrübesiyle ailelerine, çevrelerine, ülkeye ve millete önemli değerler kazandırdığını söyledi.

"Emeklilerimizi sosyal güvenlik sistemimiz için asla bir yük olarak görmedik"
Emeklilere vefa borçlarını layıkıyla ödeyebilmek için göreve geldikleri günden itibaren yoğun ve samimi bir gayret içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, 2002'de 6,5 milyon olan emekli sayısının bugün 16,6 milyon olduğunu ifade etti.
Hükümetin bu alandaki hizmet ve reformlarına değinen Erdoğan, tasarruf, teşvik fonu ve konut edindirme yardımı tutarlarını emeklilere ve hak sahiplerine ödeyerek bir mağduriyeti giderdiklerini söyledi. Erdoğan, 2012 yılında 1,8 milyon emekli vatandaşın aylıklarında artış sağlayan intibak düzenlemesini hayata geçirdiklerini kaydetti.
Emekli olduktan sonra ticari faaliyet yürütenlerin aylıklarından kesilen Sosyal Güvenlik Destek Primi uygulamasını önce yüzde 15'ten yüzde 10'a indirdiklerini, devamında ise bu uygulamayı tamamen kaldırdıklarını hatırlatan Erdoğan, emeklilere banka promosyonlarının ödenmesini sağladıklarını belirtti. Bayram ikramiyeleriyle emeklilerin evlatlarıyla, torunlarıyla, aileleriyle paylaştıkları bayram sevinçlerine ortak olduklarını aktaran Erdoğan, asgari ödeme miktarlarını yeniden ele alarak emekli alt sınır aylıklarını yükselttiklerini kaydetti.
Erdoğan, emekli aylıklarındaki normal iyileştirmelere ek olarak seyyanen zamlar ve ilave refah payı artışlarıyla emekli maaşlarında önemli iyileştirmelere gittiklerini dile getirdi. Tüm bunların sonucunda 2002-2024 döneminde farklı statüdeki emekli aylıklarında reel olarak yüzde 78 ile yüzde 631 artış yaşandığını vurgulayan Erdoğan, emeklilerin refah seviyesini yükseltmek için 2018'de başlatılan bayram ikramiyesi uygulamasıyla emeklilere bugüne kadar 252,1 milyar lira ödediklerini belirtti.

"Emekli vatandaşlarımızın hayat kalitesini önemli ölçüde artırdık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıl boyunca yürüttüğümüz çalışmalarla emekli vatandaşlarımızın hayat kalitesini önemli ölçüde artırdık. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklardan daha geniş ve etkin bir şekilde istifade edebilmelerini sağladık. Sağlık ve ulaşım başta olmak üzere emekli vatandaşlarımıza pek çok alanda yeni destekler verdik, yeni kolaylıklar sunduk. 22 yıldır yanımızda olan, ülkesine ve milletine hizmet için saçlarını ağartan emeklilerimize bir vefa borcu olarak gördük.
Emekli vatandaşlarımızın temel haklarını kullanmaktan yoksun bırakıldığı, sağlık ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler çok şükür geride kaldı. 22 yıllık iktidarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamalarını ve geleceğe güvenle bakmalarını temin ettik. Kendimizi elbette bu iyileştirmelerle sınırlı tutmayacak emeklilerimiz için daha çok çalışmaya, daha çok hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da emeklilerimizi desteklemeyi onlarla birlikte yol yürümeyi güçlü bir şekilde sürdüreceğiz."
Emeklilerle dertleşmek, samimi bir hasbihal etmek arzusunda olduğunu belirten Erdoğan, Tayyip Erdoğan olarak yarım asırdır siyaset sahnesinde, ülkeye ve millete siyaset yoluyla hizmet etmeye çalıştığını söyledi.
Erdoğan, aziz milletin takdiriyle bugüne kadar farklı görevlere geldiklerini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve son 10 yıldır da Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'nin hizmetinde olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkın teveccühünü kazanarak, Hakk'ın rızasına ulaşmanın çabasında ve gayelerinin geride hayırla yad edilecek eserler ve örnek bir siyasi miras bırakmak olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Atalarımızın dediği gibi mahkeme kadıya mülk değil, bulunduğumuz makamlar da bize mülk değil, tapulu malımız hiç değil. Bunların tamamı önce Allah'ın, sonra da milletimizin bizlere emanetidir. Tüm görevler aynı zamanda birer imtihan vesilesidir. Biz de bu imtihanı başarıyla vermenin, emanete hakkıyla sahip çıkmanın peşindeyiz. Sadece bunun için mücadele ediyoruz. Yarın ruz-i mahşerde Rabbimizin huzuruna alnımız ak, başımız dik, gönlümüz mutmain bir şekilde çıkmanın derdindeyiz. Biz dertliyiz derken, kastımız işte budur. Kastımız, milletimize olan minnet ve vefa borcumuzu ödemektir. Kastımız, 2002 yılında milletin umudu olarak başladığımız bu yolculuğu hedeflerimize kamilen ulaşmış bir şekilde tamamlamaktır. Kastımız, Türkiye'yi her alanda müreffeh, muktedir, muteber, söz ve etki sahibi bir ülke haline getirmektir. Yarın arkamızdan bir Tayyip Erdoğan var, dürüst adamdı, ahlaklı adamdı, mert adamdı, vicdanlı, merhametli adamdı, milletine ve memleketine çok sevdalı bir adamdı, 'Allah ondan razı olsun' denilmesi, bizim en büyük arzumuzdur. Rabbimizden en samimi niyazımızdır. Hani o meşhur şiirde Baki diyor ya, 'Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş meğer.' Tam olarak biz de, gök kubbede hoş sedalar bırakmak istiyoruz, Mevla'dan bunu murat ediyoruz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz, milletimizin kalpten söyleyeceği güzel sözlere layık olabilmek için yapıyoruz."

"Emeklilerimize karşı daima dürüst olduk"
Siyaset yolculuklarında pusulalarının hep şeffaflık, dürüstlük olduğunu, bu yolculuğa çıkarken siyasetin limanının ahlak olduğunu dile getiren Erdoğan, üstlendikleri tüm görevlerde de bu ilkeyi kendilerine rehber edinmeye, bu ilkenin ışığında hareket etmeye çalıştıklarını söyledi.
Seçim kazanmak, sandıkta birkaç oy daha fazla almak için tabiri caizse "umut sömürüsü"ne asla tevessül etmediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydanlarda ne söyledilerse, hangi taahhütte bulundularsa, milletten yetki alınca da bunları yerine getirmeye gayret ettiklerini ifade etti.
Prensiplerinin hep sözünün eri bir iktidar, ahdine ve kavline sadık bir yönetim olmak vurgulayan belirten Erdoğan, şüphesiz zaman zaman iradelerini aşan hususlar, hiç hesap edilmedik olaylar, savaşlar ve küresel krizlerin ortaya çıktığını söyledi.

MUHALEFETE TEPKİ
Erdoğan, 2 yıl boyunca tüm dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgını, 6 Şubat'ta yaşanılan asrın felaketi deprem gibi nice zorlukla karşı karşıya kaldıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
Devlet Başkanı sıfatıyla devletin kurumuna olan borçlarını hatırlatınca muhalefetin bundan rahatsız olduğunu belirten Erdoğan, "Borcunuzu ödeyin demeyelim mi? Emeklinin, işçinin, esnafın, garip gurebanın hakkını savunmayalım mı?" diye konuştu.

"Altın fiyatlarındaki ani artışın, Türkiye ekonomisi ile bir alakası yok"
Muhalefetin aynı çarpıtmayı emekli aylıkları ve asgari ücret üzerinden de yaptığını belirten Erdoğan, son 2 yılda altın gibi değerli madenlerin fiyatlarının tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştığını, 2002'de 320 dolar olan altının ons fiyatının, 2022'de 1680 dolara, şimdi ise 2 bin 650 dolara çıktığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyada altın fiyatları yalnızca son 2 yılda yaklaşık 2 kat arttı. Altın fiyatlarındaki ani artışın, Türkiye ekonomisi ile bir alakası yok. Dünyada en fazla ne yükseldi ise onun üzerinden hesaplama yapılmaz. Bunun adı siyaset değil, tam tersine kurnazlıktır, hainliktir." dedi.
Bir diğer çarpıtmanın da asgari ücret ve en düşük emekli maaşı ile ilgili olduğunu belirten Erdoğan, ülkeyi yönetme görevini devraldıklarında en düşük emekli aylığının 66 lira yani 43 dolar, asgari ücretin ise 184 lira olduğunu, bu rakamın da 122 dolara denk geldiğini söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
En düşük emekli maaşı alan kardeşlerimiz, 2002'de elektriğe maaşlarının yüzde 15,3'ünü, doğal gaza yüzde 19,3'ünü harcıyordu. Bugün bu oranlar sırasıyla elektrikte yüzde 3,3'e, doğal gazda yüzde 7,7'ye geriledi. Kusura bakmasın ama Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın fotoğrafın tamamını ortaya koymadan yaptığı her hesap eksiktir, çarpıtmadır, milleti açıkça kandırmaya çalışmaktır. Biz de buna müsaade etmeyiz. Şunu çok net ifade etmek isterim, Türkiye ve Türk demokrasisi böyle bir siyaset tarzını asla hak etmiyor."

"Elbette her şey güllük gülistanlık demiyoruz"
Siyasetin limanının ahlak, tutarlılık, dürüstlük olduğunu dile getiren Erdoğan, siyasetçinin ya göründüğü gibi olacağını ya da olduğu gibi görüneceğini söyledi.
Seçim meydanlarında başka, göreve gelince çok başka davrananlardan siyasetçi olmayacağını, bunlardan ülkeye hayır da gelmeyeceğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin bu siyasetçi profilinden, bu umut sömürüsünden eninde sonunda ama mutlaka kurtulacağını vurguladı.
Emeklilerle ilgili hizmetlerin özetini biraz önce anlattığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
Enflasyon geriledikçe alım gücü de artacağı için bundan en fazla emeklilerimizin başında olduğu sabit gelirli vatandaşlarımız faydalanacak. Nasıl enflasyonu tek haneye biz indirdiysek aynısını yine biz başaracağız. Ama bunu yaparken elbette emeklimizi, çalışanımızı, memurumuzu da gözetecek, onların da beklentilerini de dikkate alacak, onların huzuru, refahı ve alım gücünün artması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken Türkiye Yüzyılı'nın emektarları olan siz kardeşlerime bir kez daha hayırlı ve sağlıklı ömürler diliyorum. Bugüne kadar olduğunuz kadarıyla katkılarınız için her birinize teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında tüm emeklilerimizi ve ailelerini saygıyla selamlıyor, hepinizi Allah'a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından emeklilere plaket verdi.

