Üç gündür haber alamadığı oğlu Mehmet Akar'ın HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia eden Hacire Akar'ın (49), camını kırdığı HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Anne Akar, dün oğlu Mehmet'in terör örgütüne yakın bir ajansa verdiği iddia edilen röportajda "zorla evlendirilmek istendiği için kaçtığına" yönelik ifadelerin gerçeği yansıtmadığını bildirmiş, "Bu HDP'nin planıdır. Kabul etmiyorum" demişti.
İfadesinde, 22 Aralık 2018 tarihinde Mehmet Akar’ın ısrarı ve kendisinin de rızası doğrultusunda iki ailenin bir araya gelerek nişan yaptıklarını aktaran genç kız, "Ne ben ne de nişanlım Mehmet Akar zorla bir evliliğe yönlendirildik. Sevgi üzerine bir evlilik yapma hayali ile nişan yaptık. yaptığımız hiçbir görüşmemizde nişandan ayrılmak gibi bir konu geçmedi. Hem ben hem de Mehmet evleneceğimiz için heyecanlıydık. Ben bu heyecanımı halen de koruyor ve onu seviyorum. Eminim ki Mehmet de beni seviyordu." dedi.
Nişanlısı Mehmet Akar'ın inşaat işlerinde sıvacı olarak çalıştığını ve zaman zaman şehir dışına çıktığını, bu illerde HDP'nin faaliyetlerine katıldığını dile getiren K.T, "Mehmet 13 Haziran 2019'da Hakkari'ye gitti. Hakkari'den önce yine hatırladığım kadarıyla 8 Nisan gibi Muğla'ya çalışmaya gitmişti. Muğla'da arkadaşları ile HDP'nin gençlik toplantılarına katıldığını öğrendim. Ben de bu konuları istemediğimi ona söyleyerek kızdım. O da bana 'Sorun olacak bir işe girmem.' diyerek açıklama yaptı." ifadelerini kullandı.
Nişanlısının HDP'li belediye başkanlarının görevden alınmasının ardından partinin çağrısına uyarak bazı eylemlere katıldığından şüphelendiğini ifade eden K.T, şöyle devam etti:
Nişanlısı Mehmet Akar ile son görüşmelerindeki ayrıntılara da yer veren genç kız şu ifadeleri kullandı:
"Son görüşmemizde dikkatimi çeken başka bir ayrıntıysa sırt çantasıydı. Sırt çantasını açıp bakmadım ancak elime alıp baktığımda çok ağır değildi, sanki birkaç kıyafet varmış gibi ağırlıktaydı. Mehmet’in elinde kırmızı renkli bir telefon vardı. Hatta bu telefonda çiçek desenli bir kılıf takılıydı. Ben bu telefonun kime ait olduğunu sorduğumda gözaltına alınan bir arkadaşının olduğunu başka bir arkadaşının da bu telefonu sahibine vermesini istediğini söyledi ve götürüp ona teslim edeceğini söyledi. Akşam saat 18.00 civarında beni evime bıraktı. Yaklaşık yarım saat sonra kendisini tekrar aradığım da telefonu kıza verdiğini ve arabayı yıkamacıya götürdüğünü söyledi. Sonrasında da herhangi bir şekilde kendisine ulaşamadım."