Bakınız güneyde malum koalisyon güçleriyle mücadelemiz var. Ve hemen şöyle bakıyorsunuz ki bir terör devleti oluşturulmaya çalışılıyor. Nerede? Suriye’de. öbür tarafta Libya’da karşımızda darbeci Hafter ve onun güçlerinin ne yazık ki Wagner diye paralı Abu Dabi yönetiminin desteklediği silahlı güçleri var. Onların yanında Fransa sürekli gündemde.
İsim olarak anmak istemiyorum ama mecburum anmaya çünkü o şahsımla çok uğraşıyor. Diyor ki, ‘Türk milleti ile değil ama bizim Erdoğan ile sıkıntımız var.’ Sayın Macron senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak. Önce Türk milletiyle uğraşma, Türkiye ile uğraşma.
Koronavirüs sürecinde 150’ye yakın Afrika ve dünya ülkelerine biz desteğimizi verdik. Ey Macron sen ne yaptın? Şu anda dirsek teması içinde oldukların ne yaptı? Sen onu söyle. Türkiye Meclisi’yle, Cumhurbaşkanlığıyla, yargısıyla, kurumlarıyla, ordusu ve diplomasisiyle kendi oyun planlarını uyguladıkça hedeflerine hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı.
Şu anda adalarda vesaire Yunanistan’ın yaptıklarına bakın. Neye güvenerek yapıyor bunları? Zodyaklarla dolaşıp duruyorlar. Yanlış iş yapıyorsunuz, bu yollara girmeyin. Yeri geldiği zaman komşu komşu diyorsun, o zaman komşuluğun hakkını ver. Hamd olsun biz kendi kararımızı kendimiz veriyoruz. Gerektiğinde her mücadeleye girebilen bir Türkiye var artık.
Erdoğan, “Nice eserler bilinçli bir şekilde imha ediliyordu. Amaç milletimizin değerlerini oluşturan bilincin maddi alt yapısını tümü ile yok etmektir. Ülkemizin fikir hayatı 12 Eylül darbesinden sonra hiçbir zaman eskisi kadar canlı olamadı. Son dönemde sıkça gündeme getirilen pek çok sancılı meselenin kökünde yine 12 EYlül’de tohumları atılan sosyal çarpıklıklar vardır. Gençlerimizin tarihleriyle, kültürleriyle ilgilenmektense sapkın hayat biçimlerine, ahlaksızlığa, lümpenliğe teşvik edilmesi 12 Eylül’ün ülkemize bıraktığı kötü mirastan birisidir. Son dönemde gündeme getirilen pek çok toplumsal sarsıntının temelinde 12 Eylül Darbesi vardır. Darbe ve vesayet düzeni, Türkiye’ye doğrudan müdahalenin ağır sonuçlarıyla karşılaşmak istemeyenlerin hep vazgeçilmez araçları olmuştur” dedi
Erdoğan kredi derecelendirme kuruluşu Standart and Poor’s’a da (S&P) yaptıkları açıklamalar sebebiyle sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Ülkemizi terörle, baskıyla, ekonomik tetikçileriyle hedef alanların amacı bizi onurlu ve kararlı duruşumuzdan vazgeçirmektir. S&P sen bir kendine çekidüzen ver, sen Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla bir yere çekemezsin. Bunu daha önce de yaptın, netice alamadın, bundan sonra da alamayacaksın” dedi.
Sempozyumda konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, "12 Eylül zulümdür, zillettir, hezimettir, rezalettir, cinayettir. Darbeler Türk demokrasi kültürünü zehirlemiştir. Milli iradeyi örselemiştir. Her darbe bir nevi işgaldir, gerilemedir, tarihin gerisine düşmek demektir. Her darbe kaos ve krizin serpilmesidir. 12 Eylül darbesi Türkiye'nin on yıllarını çalmış, milli hakimiyetini çoraklaştırmıştır" dedi. 15 Temmuz'da olduğu gibi 12 Eylül'ün de dış bağlantılı olduğunu belirten Bahçeli, Doğu Akdeniz'deki gerilime ilişkin de Fransa ve Yunanistan'a mesaj verdi:
"Karadan ve denizden sabrımız ve milli gücümüz nereye kadar test edilirse edilsin bu millet daralan husumet çemberini yaracaktır. Türk-İslam ahlakı ile perçinlenmiş, merhamet ve şehadetle yücelmiş aziz milletimiz felaketlerin içinden kahramanlıkla başını kaldıracak; tıpkı 'Ya istiklal ya ölüm' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi hiçbir tehdide aldırış etmeyecektir. Cumhur iradesi vesayetin korkuluklarını milli birlik ve kardeşliğin kuvvetiyle devirecektir. Bilhassa Macron bunu bilmeli, Miçotakis bunu duymalı, bölgesel ve kürsel ihanet şantiyesinin iş birlikçi failleri bu irade gücünü akıllarından asla çıkarmamalıdır. Millet iradeyi yalnızca Allah'ın himayesine girer. Bunun dışındaki her himaye, her vasilik yıkılacaktır."
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki ilk programda konuşan Meclis Başkanı Mustafa Şentop, "Darbeler, uluslararası sömürü düzeninin yönetim usullerinden biridir. Darbelerle şekillenen vesayet dönemini tam manasıyla fiilen kapatan 15 Temmuz direnişidir. Yeni dünyayı ve Türkiye'yi kavramakta acz içinde olan aday Biden'ın 'Muhaliflerle Türkiye'de yönetimi değiştirme' masalı ile boyundan büyük işlere dair konuşan Macron'un 'Türk halkına karşı değiliz, Erdoğan'a karşıyız.' şeklindeki hastalıklı ifadeleri eski alışkanlıkların mizahi görüntüleridir. Türkiye olarak çok acı hatıralarla andığımız darbeler dönemini, milli şuurlanma ve milli iradeye sahip çıkma kararlılığıyla kapattığımız gibi uluslararasılaşan darbe düzenine karşı da hukuku ve adaleti savunarak büyük bir mücadele örneği ortaya koyuyoruz" dedi.