Şehit aileleri, verilen cezaların acılarını hafiflettiğini kaydetti.
15 Temmuz’un komuta merkezi Akıncı Üssü’ndeki davada yargılanan 475 sanık hakkında karar çıktı. Üsse gelerek darbe sürecini yöneten FETÖ’nin sivil imamları Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Hakan Çiçek ve Harun Biniş ile 15 cuntacı asker 79’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı. Darbeci hainlere iyi hal indirimi uygulanmadı.
Ankara dün tarihi bir ana şahitlik etti. 15 Temmuz darbe girişiminin yönetim merkezi Akıncı Üssü’ne ilişkin 475 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. İlk duruşması 1 Ağustos 2017’de yapılan davada 515 celse görüldü, 385 tanık dinlendi. Karar duruşması öncesinde geniş güvenlik önemleri alınırken, drone ile havadan takip yapıldı. Bazı noktalarda keskin nişancılar görev yaptı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen davanın dünkü duruşmasında Mahkeme Başkanı Selfet Giray kararı açıkladı. 397 sanığa ceza verildi.
Bunlardan 337’sine darbe suçundan, 19’una ise darbeye yardımdan ceza verildi. 41 sanık “FETÖ üyesi olmak” suçundan 6 yıl 3’er aydan 9’ar yıla kadar hapis cezasına mahkum edildi, 70 sanık ise tüm suçlardan beraat etti. Giray, kararlar sanıkların yüzüne yarım saatte okudu. Üst sınırdan ceza veren mahkeme, sanıklara takdir indirimi uygulamadı.
Davanın bir numaralı sanığı
elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün TSK imamı Adil Öksüz’le birlikte 6 firari sanığın dosyaları ayrıldı.
Kanlı darbe girişimini Akıncı Üssü’nden yöneten örgütün sivil imamları Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Harun Biniş ve Hakan Çiçek’e, “Anayasayı ihlal”, “Cumhurbaşkanı’na suikast” ve 77 vatandaşın şehit edilmesiyle ilgili “Kasten öldürme” suçlarından 79’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, Türkiye genelinde darbe girişimi kapsamında işlenen tüm suçların planlayıcısı konumunda olan ve FETÖ imamlarıyla birlikte darbe teşebbüsünü yöneten 15 darbeciye de 79’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. O cuntacılar şöyle:
-Ankara’yı vuran pilotlara yakıt sağlayan eski İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van, -Eski Hava Kuvvetler İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Aydemir Taşçı, -Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini ele geçirmeye çalışan eski Hava Savunma ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Kemal Mutlum, -Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanlığı Sistemler Daire Başkanı Tuğgereral Recep Sami Özatak, -Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreteri Albay Veysel Kavak, -Darbeci general Akın Öztürk’ün damadı olan ve darbe girişiminde hava trafiğini yöneten 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş, -Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliği’nde görevli eski Kurmay Albay Ali Durmuş, -Ankara’da F-16 ile ilk uçuşu gerçekleştiren ve darbeci pilotlara bombalanacak hedefleri ileten eski kurmay binbaşı Mehmet Fatih Çavur, -Akıncı Üssü’nde 143. Filo’da harekat subayı olarak çalışan eski binbaşı Ali Karabulut, -Akıncı Üssü’nde harekat plan subayı olarak görev yapan ve üsse giriş-çıkışları koordine ettiği kaydedilen eski binbaşı Murat Bicil, -FETÖ’cü pilotlara bombalama talimatı veren eski yüzbaşılar Mustafa Mete Kaygusuz ve Ahmet Tosun,-Gölbaşı’ndaki Polis Havacılık Dairesi Başkanlığını vuran eski Pilot Yarbay Mustafa Azimetli, -TBMM’yi bombalayan eski pilot Hasan Hüsnü Balıkçı, -TBMM, TÜRKSAT ve PÖH Başkanlığı’nı bombalayan pilot Hüseyin Türk.
AYRICA 3 BİN 901 YIL HAPİS
4 FETÖ imamı ile 15 eski asker ayrıca dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ın da aralarında bulunduğu 22 kişinin derdest edilmesine ilişkin “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve 198 kişiye ilişkin “Kasten öldürmeye teşebbüs” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs” suçlarından toplam 3 bin 901 yıl 6’şar ay hapis cezasına da çarptırıldı.
Sivil imamlar, darbenin yöneticisi olan asker sanıklar, darbe gecesi TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkanlığı’nı bombalayan 31 sanık dışında 260 sanığa da ‘Anayasal düzeni ihlal’ suçundan en az birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Bu sanıklardan bazılarına ‘kasten öldürme’ suçundan da ağırlaştırılmış müebbet ve ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından da değişen yıllarda hapis cezaları verildi. Böylece toplam 291 sanığa en az birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş oldu. Mahkeme, ‘Anayasal düzeni ihlal’ suçundan müebbet hapis cezası verilen 46 sanıktan bazılarına, ‘öldürmeye teşebbüs’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından değişen yıllarda hapis cezası verdi.
19 kişiye ‘Anayasal düzeni ihlale yardım’ suçundan 12 yıl 6 aydan 16 yıl 8 ay arasında değişin hapis cezası veren mahkeme, 41 kişiye de ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay ile 9 yıl arasında değişen hapis cezaları verdi.
Karar sonrası darbeciler mahkeme heyetini tehdit etti. Ceza alan darbeciler, yaptıklarından pişman olmadıklarını gösterircesine mahkeme heyetine
“Esas gülen son gülen olacak”, “Tekrar hesaplaşacağız”, “Gün gelecek sizinle yer değiştireceğiz”, “Başkan seninle ileride görüşeceğiz” gibi tehditler savurdu. Dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksallı’yı derdest etmeye çalışan ekibin başında yer alan ve 9 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1555 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan eski Albay Fatih Yarımbaş Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ı tehdit etti. “Başkan görüşürüz seninle” diyen darbeci Albay, önceki savunmasında da Ömer Halisdemir’in vurduğu Semih Terzi’yi “şehit” olarak anmış ve “Hesap sormak boynumun borcu olsun” demişti.
Akıncı’dan FETÖ’yle görüştüler
FETÖ imamları yargılama sürecinde örgütsel savunma yaparak suçlamaları sürekli reddetti.
143. Filo koridorlarındaki görüntülerini bile inkar eden sanıklardan Nurettin Oruç, yakalandığında Akıncı Üssü yakınlarında bir köye belgesel için gittiğini iddia etmişti. Hakan Çiçek sosyal etkinlik için Akıncı Üssü’ne gittiğini, Kemal Batmaz ve Harun Biniş ise arazi bakmak için geldiğini savunmuştu. 143. Filo’daki görüntülerde üs komutanı eski tuğgeneral Hakan Evrim’in Batmaz’a kafa selamı verdiği tespit edilmişti.
Hakan Çiçek’in 15 Temmuz gecesi “Abi çok acil telefonu ver kendine, ölüm kalım, abi bozun namazı” diyerek FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’le görüşmek istediğine ilişkin mesajlar ortaya çıkmış ve dava dosyasına girmişti.
Karara ilişkin AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, adaletin yerini bulduğunu söyledi. Kurtulmuş,
“Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı. FETÖ’cü hainler hak ettikleri cezayı aldı. Bu hainlere karşı mücadelemiz her alanda devam edecek” dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, verilen kararın önemine işaret ederek, “Bu ihanet şebekesiyle mücadele etmek vatanseverliğin en önemli gereklerindendir. Darbeci terörle mücadelemiz sürecektir”
değerlendirmesinde bulundu. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise şu açıklamayı yaptı:
“Türk yargısı darbeci hainlerden hesap sormaya devam ediyor. Adaletin yerini bulacağından, hukuk ve demokrasinin kazanacağından kimsenin şüphesi olmasın.”
Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü önünde karardan duyulan memnuniyeti dile getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, “
Milletin vicdanında zaten yargılanmış olan sanıkların, cezalarını almasının memnuniyetini yaşıyoruz. Türkiye’de artık darbe dönemleri bitmiştir” açıklamasını yaptı.
15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, vatan hainlerinin hukuk çerçevesinde cezasız kalmadığını kaydederken, 15 Temmuz Derneği Avukatı Cem Şahin ise “Genel itibarıyla içimize sinen bir karar” şeklinde konuştu.
Şehit aileleri, verilen cezaların acılarını hafiflettiğini kaydetti. 15 Temmuz’da Ankara Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı’na yapılan saldırıda şehit düşen polis memuru Eyyüp Oğuz’un babası Tevfik Oğuz,
“Cezaları duyunca acımız hafifledi, sevindim. Bunlar içeriden çıkamayacaklar, çocukları bile bunları nefretle anacak”
dedi. Yine Gölbaşı PÖH Merkezi’nde şehit düşen Hakan Yorulmaz’ın babası İsmail Yorulmaz da vatan hainlerinin cezasının idam olması gerektiğini vurguladı. Acılı baba,
“Şehit ailelerin yüreğinin soğuması için kısasa kısas, bunların cezası idam olmalıydı. Cezalarını öyle çekmelilerdi”
diye konuştu. Gölbaşı’nda şehit düşen özel harekat polisi Cennet Yiğit’in babası Yahya Kemal Yiğit,
“Cezaların hiçbir ehemmiyeti yok. Birileri bu hain kalkışmayı itibarsızlaştırmak için her türlü şeyi söylüyor. Meclis’teki terör sevicileri, o hainler bizi kahrediyor”
derken, eşi 15 Temmuz’da şehit düşen, kendi ve oğlu da gazi olan Türkan Güder ise şunları söyledi:
“Biz idam istiyorduk ama ülkemizde idam yok. Saygı duyuyoruz. İki cihanda da ellerimiz yakalarında.”