PKK’nın hamisi ABD’nin arabulucuk çalışmaları sonrası, terör örgütünün esir tuttuğu Arapları serbest bırakacağını açıklaması, direnişi söndürmeye yetmedi. 12 gün önce Deyrizor’da başlayan çatışmalarda Arap aşiretleri, PKK zulmüne karşı başkaldırmış, onlarca köyü terör örgütünden kurtarmıştı. Yaşanan hezimet sonrası ABD olaya müdahil olmuş ve direnişi bastırmaya çalışmıştı. Yeni Şafak’a konuşan direnişin öncü aşireti El-Akidat temsilcisi Şeyh Ebu İsmail, terör örgütü Suriye’den sürülünceye dek savaşacaklarını açıkladı. Rakka ve Deyrizor’daki en büyük aşiretlerden El Akidet’in lideri Şeyh İbrahim El-Hafel adına soruları yanıtlayan Ebu İsmail, terör örgütü PKK ve uzantıları (SDG, YPG, YPJ...) bölgeden sürülünceye kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
Terör örgütü Suriye vilayetlerinden çekilene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Ebu İsmail, “Allah’ın izniyle topraklarımız Kandil çetesinden ve çetelerinden temizleninceye kadar direnişimiz devam edecek. Artık Arap topraklarında bu çetenin varlığına izin vermeyeceğiz. Allah’ın izniyle kanımızın son damlasına kadar onlarla savaşacağız” dedi. Bu savaştan ABD’yi sorumlu tuttuklarını ifade eden sözcü, “Biz Araplar, Kandil çetesi olmadan da Arap bölgesini yönetebilecek kapasitedeyiz. ABD’den, meseleye ve devam eden savaşa kayıtsızlık ve müdahaleden başka bir şey görmedik ve onlar bu savaşın neden çıktığını biliyorlar. Bu işgalci çete topraklarımızdan çıkarılıp Araplar tarafından yönetilinceye kadar müzakere etmeyeceğiz. Kararımız kesin” dedi. “Bu savaştan ve bu çetenin yol açtığı yıkımdan sonra onların Araplar arasında varlığını ya da Arap topraklarının herhangi bir bölümünü yönetmelerini kabul etmemiz mümkün değil” diyen sözcü, “Artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Ya ABD garantör olup bize hakkımızı verir ya da savaş devam eder. Bu topraklar bizim topraklarımız” sözlerini sarf etti.
Direnişin sanılanın aksine Ebu Havle’nin tutuklanması nedeniyle başlamadığını belirten Ebu İsmail, PKK’nın Suriye uzantısı SDG’nin bölgede Araplara uyguladığı zulmün dayanılamayacak boyutlara ulaştığını vurguladı. “Bölgedeki Araplarla Kürtleri ayırmaya çalışan ırkçı SDG güçleri, genç-yaşlı ayrımı yapmadan bölgedeki Arapları tutukluyor ve alıkoyuyor” diyen Ebu İsmail, “Sahada kadınları, çocukları ve sivilleri infaz ediyorlar. Tıpkı kendilerinden önceki DEAŞ gibi insanları tutuklamalarla terörize ediyorlar. Onlar gitti bu teröristler geldi. Güçlerini kabul ettirmek için bu dayatmaları yapıyorlar” diye konuştu.
ABD’nin bölge halkını yok saydığını ve realetileri görmezden geldiğini belirten Ebu İsmail, “ABD genel olarak bölgedeki Arapları dinlemedi. İnsanlar öldü, özel ve kamusal alanlar tahrip edildi. Dinleseydi bunlar yaşanmazdı. Ama bizi ölülermişiz gibi yok saydılar” dedi. Bu zamana kadar sabrettiklerini belirten sözcü, “Biz savaş istemiyoruz. Ama eğer barış içinde yaşayamayacaksak ve kendi kendimizi yönetemeyeceksek onurumuzla ölürüz.
Bu suç çetesine artık tahammül edemeyiz” ifadelerini kullandı.
ABD’nin PKK’yı koruması altına alarak bölge halkını hiçe saydığını ifade eden Ebu İsmail, “Amerikalılar SDG’yi başıboş bırakıp bölgenin nimetlerinden yararlanmasına izin veriyorlar. Araplar birkaç işbirlikçi dışında ötekileştiriliyor. Sadece SDG ve ABD öncülüğündeki koalisyon ile iş birliği yapan Araplar değerli görülüyor” dedi. ABD’nin terörist olarak kabul ettiği unsurları desteklemesine anlam veremediklerini belirten Ebu İsmail, “ABD’nin dünyanın tüm ülkelerinde terörist olarak sınıflandırılan terörist milisleri yani SDG’yi desteklemesine şaşırıyoruz. Kendileri de onları terörist olarak sınıflandırıyor” diye konuştu.
SDG’nin aksine kimseden destek almadıklarını belirten Ebu İsmail, “SDG de şu anda Amerikan zırhlı araçları, havanları, insansız hava araçları ve topçu silahlarıyla bizimle savaşıyor. Biz aşiret mensupları dışında hiçbir yerden destek almadık. Uğruna savaştığımız şey, Suriye’deki her aile içindir. Savaşın başladığını duyunca gurbetteki aşiret üyelerimiz para toplayıp ailelerine göndermeye başladılar. Akrabalık ve kan bağı var” dedi. Aşiretlerin bu kan bağı ile örgütlü olduğunu vurgulayan Ebu İsmail, Suriye’deki bu Kandil çetesini bölgeden kovmak için tek bir yumruk gibi hareket ettiklerine işaret etti. Direnişin her geçen gün büyüdüğünü ifade eden Ebu İsmail, çatışmaları organize etmek için bir “Askeri Şura’nın” kurulduğunu kaydetti.