Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Bursa'nın İnegöl ilçesinde oda üyeleriyle bir araya geldi.
Burada açıklama yapan Er, Türkiye'de doğa olaylarının olduğunu, ama bunları engelleyecek planların olmadığını belirterek, “Yerin altından, doğadan gelen tehlikeler var. Ülkemizin her yerinde bir doğal afeti yaşamadığımız neredeyse gün hafta yok. Bursa'da da sel felaketi yaşandı. Türkiye'de de doğal olaylar oluyor. Bunları engelleyecek maalesef planlar vardır diyemeyiz.
Türkiye'de 1900 yılı depremlerin aletsel olarak kaydedildiği bir yıldır. O zamandan bu zamana her yıl bin vatandaşımızı depremler neticesinde kaybediyoruz. Doğal afet anlamında en büyüğünü yaşamadık. 1766 depreminde İstanbul diye adlandırılsa da İtalya da dahi hissedilen depremdir. Ekonomiye ve insanların can kaybına sebep olmuş bir depremdir” dedi.
Bu deprem Bursa’yı da etkiler. Bu depremin oluşturduğu fay hattı kuzey kolu olarak adlandırılan fay hattı. Bunun orta kolu olan fay hattı Gemlik’ten başlayıp İznik’e, Karacabey’e, Mudanya’ya paralel kesip, Karacabey’e devam eden bir fay hattıdır. Burada oluşacak depremde Bursa etkilenir, İstanbul ise az etkilenir. 1855 yılı Bursa için küçük kıyamet olarak adlandırılan deprem vardır. Bu deprem hattı da Mustafakemalpaşa’dan başlayıp Bursa merkezinde Ulucamii’nin kubbelerinin, surlarının yıkılmasına, bir katlı en sağlam Osmangazi türbesinin yıkılmasına sebep olacak bir depremdir. Bursa bu depremi yaşayacaktır. Ege bölgesinde her ay ortalama 6 şiddetinde depremler yaşanıyor” diye konuştu.
Deprem gerçeğini kabul ederek hazırlık yapılması gerektiğinin altını çizen Jeoloji Mühendisleri Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, “Yönetmeliklerimizi uygulanabilir hale getirmemiz lazım. Türkiye çapında tek düzey uygulamayı faal hale getirmemiz lazım. Şu an ki yönetmelik her ilde farklı uygulanmakta. Hatta İnegöl'de başka, Yıldırım ilçesinde başka uygulanmakta. Dolayısıyla zemin bakımından hassas olan yerlerde dahi, bu hassasiyeti göstermeyen birçok belediyemiz var. Yönetmeliği anlaşılır hale getirmemiz lazım. Bu önlemler alınırken bu işin içinde akademik odalar da yer almalı” dedi.
Marmara Denizi'nde 7'nin üzerinde bir depremde bütün kıyı kesiminde tsunami oluşabileceğini belirten Engin Er, “Doğal olayların doğal afetlere dönüşmemesiyle ilgili Bursa’da konu masaya yatırılmalı ve büyükşehir tarafından planlanmalı. Eğer büyükşehir tarafından planlanmazsa, ilçeler kendi özelinde bir şeyler yapar ama sonuç vermez. Mesela İnegöl Belediyesi, fay hatlarını kabul eden ve buna gören tampon bölge koyan ilk belediyelerden bir tanesidir. Gemlik Belediyesi kısmi de olsa böyle bir çalışma yapmıştır. Yıldırım ve Osmangazi’den geçen fay hatlarının üstüne yapılmış yüzlerce bina görebiliriz. Bunu anlamak ve planlamak için jeoloji mühendisi olmaya da gerek yok.
İnternete girdiğimiz zaman hangi hat nerden geçiyor bariz şekilde bellidir. Hatta fayın karakterini ve tarihsel olarak oluşturduğu deprem büyüklüklerini de bilebiliriz. Bunların hepsini bilen ve değerlendiren bütüncül plan yapılmalıdır. Deprem, heyelan ve tsunami için Bursa dedik.