Türkiye’yi büyütüp kalkındıracak tüm yatırımlara karşı çıkan CHP ve başını çektiği muhalefet, Kanal İstanbul Projesi’ne bakışını, diplomatik ve finansal açıdan tehdit boyutuna taşıdı. Müteahhitleri, bürokratları ve kredi verecek bankaları hedef alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğumuzda, eğer o ihaleye giren yabancı bir ülke olursa, biz o yabancı ülkeyle aramıza mesafe koyacağız. Bunların paralarını ödemeyeceğiz” demiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Devletlerde devamlılık esastır. Biz iktidar olduk, bizden önceki borçlanmaları ödemedik mi? Ödedik, ödüyoruz. Niye? Devlet budur da onun için” sözleriyle, mega projeye engel olma girişimine tepki göstermişti.
Erdoğan’ın “Bizden önceki borçlanmaları ödemedik mi?” tepkisi, Türkiye’nin AK Parti 2002’de iktidara geldiğinde kucağında bulduğu borçları akıllara getirdi. Türkiye’nin IMF’ye 23,5 milyar dolar borcu vardı. IMF ile macerası 1961’de başlayan Türkiye, IMF’ye toplamda yaklaşık 50 milyar borçlandı. 2002-2010 yılları arasında 22 milyar dolar geri ödeme yapıldı. 2013 Mayıs’ta yapılan son ödemeyle de borç sıfırlandı. Sadece geçmiş iktidarlardan kalan dış borçlar ödenmedi, milyonlarca vatandaşın devletten alacağı da sıfırlandı. Bu kapsamda çalışanlardan yıllarca kesilen Tasarruf Teşvik Fonu için 4,5 milyon kişiye 15 milyar lira, Konut Edindirme Yardımı için de 8 milyonu aşkın kişiye 3,5 milyar lira ödeme yapıldı.