Elazığ depreminin ardından ilk harekete geçen AFAD, UMKE, itfaiye, Kızılay ve sivil toplum örgütleri personeli enkaz altında kalan depremzedeleri canlı çıkarmak için adeta dakikalarla mücadele etti. Bunlardan bir tanesi Ankara İtfaiyesi erlerinden Ömer İpek. Enkazda saatlerce uğraş veren İpek, Azize Çelik (45) ile Ayşe Yıldız ve 2.5 yaşındaki kızı Yüsra Yıldız’ı enkaz altından çıkarmayı başardı. İpek’in bıraktığı yerden çalışmalara devam eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ekipleri ise Azize Çelik’in annesi Sakine Düşmez’i (65) cansız halde buldu. Yaşlı kadının hayatını kaybettiği belirlendi. Düşmez, Mustafa Paşa Mahallesi’ndeki binadan son çıkarılan kişi oldu. Kurtarma sırasında verdiği uğraşı anlatan itfaiye eri Ömer İpek, “İşimizin gereğini yaptık” diyerek şunları söyledi:
“Enkaz çalışmasında binanın 4 kat altına indik. Adeta tünel kazarak gittik. İlk önce sesler duyduk. Sesi duyduktan sonra nerede olduğunu görebilmek için Azize hanımdan elini çıkarmasını istedik. 4 saatlik uzun bir çalışma sonrası minik Yüsra Yıldız’ı sağ salim kurtardık. Çocuk, annesinin yanından ayrılmak istemedi. Sürekli ağlıyordu. Enkaz altında olduğunu dahi bilmiyordu. ‘Anne, anne, baba, baba’ diye ağlıyordu. Sağlıklı bir şekilde annesinin kucağından alarak çıkardık. 10 saat sonra ise annesi Ayşe hanımı sağ çıkarmayı başardık. Kendi eşimizi, çocuğumuzu, akrabamızı kurtarıyormuş gibi özveriyle çalıştık. Mutluyuz, 7 kişiyi sağ kurtarmaktan dolayı.” İpek, Elazığ’dan ayrılmadan önce yoğun bakımda yatan Azize Çelik ve minik Yüsra’yı hastanede ziyaret etti.
Ömer İpek’le birlikte o anlara şahit olan AFAD personeli de, Azize Çelik’in enkazdan çıkarılırken yaşanan diyaloğu şöyle anlattı: “Azize Çelik enkazdan çıkarılırken, bizlere, ‘O teyzenin sesi gelmiyor, sesi kesildi. Önce onu çıkarsaydınız, sonra beni çıkarın’ dedi. O an duygulandık. Biz de kendisine ‘senden sonra o teyzeyi çıkarmak için çalışacağız’ dedik.” Yine aynı binada bir babanın kızına siper olmuş şeklide duruşunu gördüklerini söyleyen AFAD ekibi, “Baba, deprem anında vefat etmiş. Kızın kıyafetinde babasının kanı vardı. Kız yaşıyordu. İbretlik bir olay yaşadık. Deprem olduktan sonra bizim Whatsapp grubumuz var. Oradan kimin nerede arama yapacağı kısa süre içinde belli oluyor. Olaya ilk önce öncü kurtarma ekipleri müdahale yapıyor. Titiz bir çalışma yapıyoruz. Adeta ellerimizle, tırnaklarımızla enkaz çalışması yapıyoruz. Enkaz çalışma anında sessizlik bizim için çok önemli” diye konuştu.
24 Ocak akşamı saat 20:55’de 6,8 büyüklüğündeki depremin vurduğu Elazığ’da kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor. Kent merkezindeki Mustafa Paşa Mahallesi’nde yıkılan Aykent ve Kalay apartmanları enkazında kimse kalmadı. 15 kişinin sağ olarak kurtarıldığı, 1’i bebek 13 kişinin de cesedinin çıkarıldığı binalarda aramalar tamamlandı. Hassas cihazlarla yapılan kontrollerin ardından bölgede molozlar iş makinalarıyla kaldırılıyor. Sürsürü Mahallesi’nde yıkılmış Dilek Apartmanı’nın altında ise hâlâ 5 vatandaş kurtarılmayı bekliyor. AFAD ekipleri dün bu binadan 4 ceset daha çıkardı. Böylece Elazığ’da hayatını kaybeden kişi sayısı 34’e ulaştı. Malatya’daki 4 kişi de dahil edildiğinde sayı 36 oldu. Sözkonusu binada kalan 3 kişinin de yerleri tespit edildi. Şimdiye dek enkaz altından sağ olarak kurtarılmış vatandaş sayısı ise 45 olarak gerçekleşti. Hayatını kaybeden vatandaş sayısı ise 39 olarak güncellendi. Deprem akşamından beri hastanelere gelen/getirilen kişi 1607’ye ulaştı. Bunlardan 104’ünün tedavileri sürüyor. Yoğun bakımdaki 34 vatandaşın hayati tehlikesi bulunmuyor.
AFAD koordinasyonuyla yürütülen çalışmaları yerinde denetleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, gelişmeleri sık sık basın mensuplarıyla paylaşıyor. İçişleri Bakanı Soylu, Elazığ merkez ile Pötürge, Sivrice, Doğanyol ve Maden’de bütün binaların tarama testinden geçirileceğini, sonrasında gerekli yönlendirmelerin yapılacağını söyledi. Soylu, evi sağlam olmayana kira yardımı yapılacağını açıkladı. Soylu bölgeye 10 bin çadır gönderildiğini, 5 bininin kurulduğunu, 15 bini aşkın kişinin de spor salonu, yurtlar ve misafirhanelerde konakladığını söyledi. Öte yandan AFAD’dan depreme ilişkin son bilgiler paylaşıldı. Buna göre dün akşam itibarıyla bölgeye 23 bin 507 çadır ulaştırılırken, 17 bin öğün sıcak yemek, 13 bin 500 kahvaltı ve 7 bin çorba dağıtıldı. Şu ana kadar 21’inin büyüklüğü 4’ün üzerinde olan 826 artçı deprem meydana geldi. Elazığ merkezde, 1 bina enkazında arama kurtarma çalışmaları, 2 bina enkazında da tarama faaliyetleri sürüyor. Çalışmalar, AFAD koordinasyonunda 21 farklı kamu kurumu, sivil kurum ve kuruluştan 3.829 personel, 22 arama kurtarma köpeği, 3’ü Mobil Koordinasyon Merkezi olmak üzere toplam 568 kara aracı ve 5 hava aracıyla devam ediyor. Gerektiğinde kullanılması amacıyla Elazığ Valiliği emrine 3 milyon TL, Malatya Valiliği emrine 3 milyon TL olmak üzere toplam 6 milyon TL acil yardım ödeneği gönderdi.
Amerikan basketbol ligi NBA takımlarından Cleveland Cavaliers'ta forma giyen milli oyuncu Cedi Osman, depremzedeler için anlamlı bir kampanya başlattı. Chicago Bulls maçı öncesi yaptığı paylaşımda, "Maçta atılan her 3 sayılık basket için deprem mağdurlarına 100 dolar bağışta bulunacağım" diye yazan Cedi'nin mesajı büyük ilgi gördü. Cedi'nin takım arkadaşı Larry Nance Jr. miktarı basket başına 200 dolara çıkarmayı teklif etti. Rakamı güncelleyen Cedi'nin kampanyasına milli futbolcular Yusuf Yazıcı, Arda Turan ve Nuri Şahin de katıldı. Cleveland-Chicago maçında atılan 25 üçlük ve gelen destekler sonrası Cedi, 60 bin dolardan fazla parayı toplamayı başardı. Cedi Osman, müsabakanın ardından son rakama ilişkin şunları yazdı: "Maçta toplam 25 üçlük oldu. Ben ve Larry Nance, 10 bin dolar bağışlıyoruz. Arda Turan, Nuri Şahin, Işıl Alben, Yusuf Yazıcı her biri 2 bin 500 dolardan 10 bin dolar, Nevzat Aydın abi toplamda 250 bin lira, Büyükşehir Belediyesi Adana Basketbol Kulübü 2 bin 500 dolar katkı yapıyor. Burada toplam 385 bin lira birikti."
***
Azize Çelik’in “Beni değil, önce o teyzeyi çıkarın” dedidiği Hatun Yamış, Elazığ’ın Mustafa Paşa Mahallesi’nde 5 katlı Kalay Apartmanı’nın 3. katının enkazından yaklaşık 20 saat sonra sağ kurtarıldı. Yamış, enkazdan çıkarıldıktan sonra hastanede tedavi altına alındı. Türkiye onu ‘Hatun teyze’ diye tanıdı. Köyde yaşadığını, anjiyo olmak için kızı Ayşe’nin yanına geldiği söyleyen Yamış, olay anına şöyle anlattı: “İki gün önce anjiyo olmuştum. Eşimle köye dönecektik. Hatta alışveriş bile yapmıştık. Eşim son anda gitmekten vazgeçti ve akrabalarına gitti. Biz de yemek yedik ve dinlenmek için uzandım. O anda sallandığımızı hissettim ve kalktım. Damadım Hüseyin’e çocukları alarak dışarı çıkmasını söyledim. Kızım Ayşe ve torunumla biz de sonradan kapıdan çıktık. Anjiyo olduğum için ağır hareket edebiliyordum. Bir anda enseme bir şey düştü, ondan sonra hiçbir şey hissetmedim. O an enkaz altında kalmışım. Enkazdan dolayı bir boşluk oluşmuş. Üst kattaki komşular teselli ediyordu. Enkazın altında birbirimizi teselli etmeye çalışıyorduk. Kızım Ayşe’ye ‘Dua et, kurtulacağız’ dedim sürekli. 20 saat sonra kurtuldum, kızım da 30 saat sonra enkaz altından çıkarıldı. Şuan kızım yoğun bakımda. Enkazdan çıkarken başımda örtü yoktu. Öyle çıkmak istemedim. Başıma eteğimi örttüm. Allah bir daha böyle bir olayı bir daha yaşatmasın.”