Cumhurbaşkanı Erdoğan emeklilerle ilgili beklenen düzenlemeyi Kabine Toplantısı sonrasında açıkladı. Yaptıkları değerlendirmelerin ardından emeklilerimizi rahatlatacak karar aldıklarını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:
“Emeklilerimize bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin Türk Lirası ödeme yapmayı kararlaştırdık. Hem emekli olup hem de fiilen çalışmaya devam eden emeklilerimizi kapsam dışı bırakıyoruz. Bütçemize toplam maliyeti 61 milyar lirayı geçen bu ödemeler, Kasım aynın ilk yarısı itibariyle emeklilerimizin hesabına yatırılmış olacaktır. Yılbaşında emeklilerimizin durumunu yeniden gözden geçireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Yükseköğretim Kurulu’nca (YÖK) Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni”ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni akademik yılın Türkiye, millet ve öğrenciler için hayırlı olmasını diledi.
Geçen 1400 yıla damgasını vuran Emevi, Abbasi, Endülüs, Babür, Selçuklu ve Osmanlı gibi iz bırakan devletlerin ayırıcı vasfının ilimde yakaladıkları seviye olduğuna işaret eden Erdoğan, “Ne zaman ki önceliklerimiz değişmiş, ilmiye sınıfı topluma rehberlik etme vasfını yitirmiştir, işte o vakit gerileme ve çöküş de başlamıştır” diye konuştu. “Biz, gerek bir asırlık Cumhuriyet tarihimiz, gerekse bu topraklardaki bin yıllık serencamımız boyunca her iki duruma da şahitlik ettik” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim 27 Mayıs darbesi öncesinde üniversitelerin görevlerini yapmak yerine vesayet planlarının bir parçası olarak kullanıldığını gördük.”
“Aynı şekilde 12 Mart ve 12 Eylül’den önce de üniversitelerimiz karışmış, bilimin değil, ideolojik çatışmaların merkezi haline gelmiştir. Daha yakın tarihte, 28 Şubat döneminde ise üzülerek ifade etmek isterim ki, hafızamıza yüksek öğretim adına utanç verici sahneler kazınmıştır. Okulu ile inanç değerleri arasında tercihe zorlanan, başörtüsünden dolayı ikna odalarına alınan kızlarımızın yaşadığı zulmü asla unutamayız. Özgürlüğün ve özgür düşüncenin simgesi olan üniversitelerde, üstelik de bizzat hocalar kullanılarak başlatılan cadı avını daha dün gibi hatırlıyoruz.”
“Benzer durumları maalesef biz de yaşadık. Hükümetlerimizin ilk yıllarında kimi üniversiteler, milli iradeyi hazmetmekte zorlanmış, vesayet dönemlerinden kalan alışkanlıklarını devam ettirmeye çalışmışlardır. Darbe çığırtkanlıklarının yapıldığı Cumhuriyet Mitinglerinden, kılık kıyafet konusunda ısrarla sürdürülen yasakçı tavra kadar çeşitli alanlarda biz de buna şahitlik ettik. Ancak hayata geçirdiğimiz reformlarla statüko bekçiliği olarak gördüğümüz bu direnci kırmayı başardık. Demokrasiyi güçlendiren, özgürlükleri artıran, temel insan hak ve hürriyetlerinin kullanımını bir ayrıcalık olmaktan çıkartan hamlelerimizden üniversitelerimizin de istifade etmesini sağladık. Böylece kurumlarımızın asıl varlık gayelerinin önündeki tüm engelleri kaldırdık.”
“Bu kazanımlardan geriye gidişe kesinlikle izin vermeyeceğiz. Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz. İlim yuvası üniversitelerimizi kendi ideolojik saplantılarının bataklığı haline dönüştürmeye çalışan az sayıdaki hazımsız marjinalin de en kısa sürede bu gerçeklerle yüzleşeceklerine inanıyorum. Türkiye Yüzyılı, herkes gibi bu kesimlerinde ufuklarını açacaktır.”
Avusturya Cumhuriyeti Şansölyesi Karl Nehammer, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabetle gerçekleşecek ziyaret, 9-10 Ekim tarihlerini kapsıyor. Ziyaret kapsamında yapılacak görüşmelerde, Türkiye ve Avusturya arasındaki ikili ilişkiler tüm boyutlarıyla gözden geçirilecek, iş birliğinin geliştirilmesine yönelik atılabilecek adımlar ele alınacak.