Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Yedikule Hayvan Barınağındaki "Leblebi" isimli engelli köpeği sahiplendi.
Emine Erdoğan, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü sebebiyle Yedikule Hayvan Barınağını ziyaret etti.
Erdoğan barınağa kedi ve köpekler için mama, yorgan ve battaniye yardımında bulundu.
Erdoğan ayrıca trafik kazası sonucu kalçasında oluşan kırıklar nedeniyle 4 kez ameliyat geçiren, "Leblebi" isimli engelli köpeği sahiplendi.
Fatih Belediyesi Yedikule Hayvan Barınağı Gönüllü Yöneticisi Meral Olcay, Emine Erdoğan'ın ziyaretinin ardından AA muhabirine duygu ve düşüncelerini aktarırken, barınak hakkında da bilgi verdi.
Türkiye'de gönüllü hizmet veren tek barınağın Yedikule Hayvan Barınağını olduğunu aktaran Olcay, yaklaşık 1500 köpek ve 150 engelli kedinin bulunduğu barınakta, sahiplendirme, kısırlaştırma ve rehabilitasyon hizmeti verdiklerini anlattı.
Sahiplendirmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Olcay, barınaklarının bir zamanlar pet shoplardan satın alınıp sonra sokağa atılan yüzde 80'i cins köpekle dolu olduğunu, bu nedenle onları sahiplendirirken bunu Çocuk Esirgeme Kurumu gibi büyük bir titizlikle yaptıklarını, önceden başvuru aldıklarını, sözleşmeyle ve takip şartıyla sahiplendirdiklerini kaydetti.
Meral Olcay, yaralı hayvanların tedavileriyle veteriner hekimlerin ilgilendiğini, eğer terk edildikleri için psikolojik travma yaşıyorlarsa bunu da gönüllülerin sevgi, ilgi ve alakasıyla atlattıklarını, daha sonra da kalıcı yuvalarını aradıklarını dile getirdi.
Erdoğan'ın barınağı ziyaretinden duyduğu mutluluğu dile getiren Olcay, farkındalık yaratmak adına hayvan dostlarının hatırlanmasının önemini vurguladı.
Meral Olcay, Emine Erdoğan'ın barınaktan engelli bir köpeği sahiplendiğini anımsatarak, "Bu bizi çok mutlu etti. Çünkü engelli köpeklerin yuva bulma şansı sıfıra yakın ama bu örnek, bir insanın engelli bir köpeği alması için bir teşvik oldu. Leblebi kızımızın artık bir yuvası var ve çok mutlu olacak." dedi.
"Leblebi"nin 4 yıl önce trafik kazası nedeniyle barınağa getirildiğini aktaran Olcay, köpeğin kalçasındaki kırık nedeniyle 4 kez ameliyat olduğunu, bunun sonucunda engelli kaldığını ama yürüyüp, koşabildiğini ve sevgi dolu bir köpek olduğunu anlattı.
İnsanların evlatlarını uğurlarken içleri nasıl buruk oluyorsa kendisinin de "Leblebi"yi uğurlarken öyle hissettiğini anlatan Olcay, onun adına çok sevindiğini dile getirdi.
Emine Erdoğan ile "Leblebi"nin barınaktaki karşılaşmalarına ilişkin gözlemlerini aktaran Olcay, "Yıllardır birlikteymiş gibi... Hiç yabancılık çekmedi. Hanımefendi başını okşadı, ödül maması verdi. Birbirleriyle çok güzel anlaştılar." ifadelerini kullandı.
Meral Olcay, Erdoğan'ın barınağa yaptığı mama desteği için teşekkürlerini ileterek, şöyle devam etti:
"Yedikule Hayvan Barınağı, bir sevgi evi. Gönüllü olduğu için kapıları bütün gönüllülere açık. Her gün ziyaret var, herkesi bekliyoruz. Özellikle okullar, çocuklar bizim hedef kitlemiz. Bu tür siyasi otoritelerin ziyareti farkındalık yaratıyor. Belki bizlerden haberdar olmayan binlerce, milyonlarca insan bu sayede bizde haberdar olacak. Sahiplenmek için pet shop yerine hayvan barınaklarına gelecekler. Alamıyorlarsa, koruyucu aile olacaklar. Buradan bir veya iki köpeğin bakımını karşılayacaklar. Hiç alamıyorsa gelip burada hayvanlara sevgi verecek, destekte bulunacak. Yorgan, battaniye, eski gazete her şeye ihtiyaç var."
"Leblebi" barınağa geldiğinde ona güzel bir yuva bulma sözü verdiğini aktaran Olcay, yeni yuvasında çok iyi bakılacağına emin olduğunu vurguladı.
Olcay, hayvanlara sadece mama değil hastanelerden, otellerden, havaalanlarından ve okullardan aldıkları yemek atıklarını da verdiklerini, bu sayede de "Sıfır Atık Projesi"ne katkıda bulunduklarını söyledi.
Emine Erdoğan'a barınağı temsil eden tişört, kupa gibi minik hediyeler verdiklerini, Erdoğan'ın da bundan memnun olduğunu aktaran Olcay, "Geleceğim, buranın tanıtımı için destek vereceğim, onun dışında hayvan hakları yasasıyla ilgili elimden ne geliyorsa bir an önce çıkması için çaba sarf edeceğim.' dedi. Bu bizim için çok önemli." ifadesini kullandı.
Meral Olcay, hiçbir canlının terk edilmeyi hak etmediğini, terk edilmenin her canlıya çok büyük acı verdiğini belirterek, " 'Bir hayvanın 15 yıl yaşayacağını düşünüp bu sorumluluğu alacaksanız, ölene kadar bakacaksanız hastalıkta, sağlıkta, o zaman hayatınızı bir canlıyla paylaşın' diyoruz. Yoksa gerçekten bu sessiz kulların günahına girmiş oluyoruz." diye konuştu.