Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş '1843 Hafız İcazet Merasimi' programı için Bursa'ya geldi.
Tofaş Spor Salonu'nda düzenlenen törene Erbaş'ın yanı sıra Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Müftüsü Yavuz Selim Karabayır ve hafızların aileleri katıldı.
Burada konuşan Ali Erbaş, çok anlamlı bir anı yaşadıklarını söyledi. "Allah Resulü Efendimiz sıkıntılara girdiği zaman imdadına yine Kuran yetişti" diyen Erbaş, “'Senin göğsünü kalbini açmadık mı?' 'Belini büken o yükünü üzerinden almadık mı?' 'Senin şanını yüceltmedik mi?' 'Şüphesiz her zorlukta beraber bir kolaylık vardır. Her zorlukta beraber bir kolaylık vardır.' İnşirah suresi ve benzeri sureler hep Allah Resulü Efendimizin yolunu aydınlattı. İnsanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kendisine indirilen kitapla sadece Mekke'yi değil, sadece Yesrib'i Medine'ye dönüştürerek değil, bütün insanlığı sınırları aşarak aydınlatmaya gayret etti" dedi.
Kur'an-ı Kerim ve sünnetten uzak kalınması halinde yolu kaybedeceklerini söyleyen Ali Erbaş, "Allah Resulü Efendimiz Arafat'ta, Veda Hutbesi'nde. Kuran'ı ve sünneti bizlere emanet etti. Buyurdu ki 'Size iki şeyi bıraktım. İki şeyi emanet ediyorum. Bu iki şeye sarıldığınız sürece yolunuzu sapıtmazsınız. Bunlardan birisi Allah'ın kitabı, diğeri de Resulünün sünneti.' Demek ki bizim asla vazgeçemeyeceğiz, yolumuzu aydınlatan 'Ya Rabbi bizi sıratı müstakime ulaştır. Nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazaba uğramışların ve azıp sapmışların yoluna değil' diye dua ettiğimiz o yola yürüyebilmemiz için her zaman Kuran'ın aydınlığına muhtacız. Allah resulü Hazreti Muhammed Mustafa'nın sünnetine de muhtacız. Bu iki kandilden uzak kalarak yolumuzu bulamayız. Kuran'dan uzak yaşayarak yolumuzu aydınlatacak başka bir unsur bulamayız" dedi.
Konuşmasında hafızlara seslenen Erbaş, "İcazetnamenizin sağ tarafındaki ayeti okudukça sizler hıfzınızı son nefesinize kadar zayıflatmamak için gayret edeceksiniz. Sol tarafındaki hadis-i şerife bakarak her zaman hafızlığınızı muhafaza etmenin gayreti içinde, Kuran'ı okumaya, anlamaya ve yaşamaya çalışmanın gayreti içerisinde olacaksınız. İcazetnamenizin sol tarafında yazan hadis-i şerif şudur. 'Kuran'ı hıfzeden, okuyan kimselerle Allah'ın şerefli melekleri, kerim melekleri her zaman beraberdir.' Şu müjdeye bakar mısın? Bu müjde sizler için Kuran'ı ezberleyenler, hıfzedenler için Kur'an-ı okuyanlar için, Kuran'ı anlamaya çalışanlar, Kuran'ı nihai amaç olarak hayatını Kuran’a göre tanzim edenler içindir. Zira Kuran bizim hayat rehberimizdir. Kuran'dan uzak olan bir hayat boşa geçirilmiş bir hayattır. Biz Müslümanlar buna inanır, buna göre yaşamaya gayret ederiz" diye konuştu.
Hafızların tahsillerini de tamamladıktan sonra kendilerini Diyanet İşleri Başkanlığının tüm alanlarında hafız hocalar olarak hizmet etmeye beklediklerini söyleyen Erbaş, " Sizlerden bu milletin çocukları hizmet bekliyor. Yetmiyor. İlahiyat fakültelerimizde son rakam 106'ydı. Gönlüm istiyor ki öğrencilerimizin çoğu hafızlardan oluşsun. Hafız öğrencilerimizin eğitimlerini devam ettirerek akademisyen olmaları bizim için çok önemli. İçinizden tefsir profesörü, hadis profesörü, kelam, mantık, dinler tarihi, din sosyolojisi, din psikolojisi, 20 ana bilim dalı var, ilahiyat fakültelerinde. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki bizim ilahiyat fakültelerimizdeki derslerimizin her biri Kuran'la alakalı. Hiçbirini Kuran'dan ayrı tutamazsınız. Mutlaka derste, sınıfta hangi dersin hocası olursa olsun Kur'an-ı Kerim'den bir ayete danışmak, bir ayete başvurmak zorunda. Efendimizin hadislerine başvurmak zorunda. İlahiyat fakültelerimizin dersleri bu şekilde yapıldığında öyle bereketli oluyor, öyle bereketli oluyor ki sizlerin ilahiyat fakültelerindeki bu derslere talebe olarak katılmanızın bizim için, milletimiz için ne büyük bereketlere vesile olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Müslümanlığın yeryüzüne gönderilmiş en büyük nimet olduğunu belirten Erbaş, "İslam'ı bir nimet olarak tanıtıyor bize rabbimiz. Müslümanlar içerisinde de Efendimizin müjdesiyle hadis-i şerifte 'Ümmetimin en şereflileri hafızlardır. Kuran'ı zihninde, gönlünde, kalbinde taşıyanlardır' buyuruyor. İşte bu müjdelere nail olmuş olmanız sizin için çok büyük bir nimettir. Bu nimetin kıymetini iyi bilelim. Sizleri tebrik ediyorum. Hocalarınızı tebrik ediyorum" diye konuştu.
Törende, icazet alan hafızların koro halinde kısa sureleri okuyuşlarının ardından hafızlara ve hocalarına belgeleri takdim edildi.