Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen ‘Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'nde konuştu. Erdoğan, "Türkiye’nin en güçlü olduğu alanların başında müteahhitlik sektörü geliyor. Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhidi listesinde ülkemiz 43 firmayla temsil ediliyor. Yine dünyanın en büyük 225 teknik müşavirleri listesinde 8 firmamız bulunuyor. Firma sayısı itibarı ile Çin Halk Cumhuriyeti’nden sonra 2'nci sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz. Bu sene proje gelirlerinden firmalarımızın aldığı payda kısmi bir düşüş oldu. Bu düşüşü gelecek yıllarda süratle telafi edeceğimize inanıyorum. Ülkemizin büyüklüğüne, uluslararası konumuna ve saygınlığına yaraşır çizgide bizleri temsil eden müteahhitlerimiz ve müşavirlik firmalarımızla iftihar ediyoruz" dedi.
Erdoğan, Avrupa’nın da aralarında olduğu birçok gelişmiş ekonominin büyüme beklentilerini düşürmekte olduğunu ve büyüme oranlarını aşağı doğru revize etmek durumunda kaldığına işaret ederek, "Karşılaştıkları tüm bu zorluklara rağmen Türk şirketlerinin yakaladıkları ivmeyi korumasını çok kıymetli buluyoruz. Sizlerin şahsında tüm şirketlerimize, tüm girişimcilerimize, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasında yeni Anayasa vurgusu yaparak, "Türkiye’nin ekonomide, demokraside, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedeflerine ulaşabilmesi için yeni Anayasa’ya ihtiyacını sık sık dile getiriyoruz. Siviller eliyle yapılmış, tamamen sivil iradenin ürünü bir Anayasa 15 Temmuz gecesi göğsünü tanklara siper eden kahraman milletimize karşı borcumuzdur. Darbe mahsulü mevcut Anayasa’nın yapılan tüm değişikliklere rağmen Türk demokrasisine yakışmadığını hepimiz çok ama çok iyi biliyoruz. Tekrar altını çizerek söylüyorum; Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki duruşu, tutumu, yaklaşımı gayet açıktır. Biz mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatla yeni Anayasa sürecini yönetmek ve başarıyla neticelendirmek arzusundayız. Biz milletimizi darbe Anayasa’sından bir an önce kurtarmak Türkiye’nin önünü açmak istiyoruz. Siyaset kurumunun da yeni Anayasa sürecine yapıcı ve mutedil bir anayasa anlayışıyla yaklaşması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ödül kazanan şirketlerin temsilcilerine ödüllerini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaşıldığını hatırlatarak, "Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde göz kamaştıran bir başarı yakaladık. Her kıta ile hemen her ülkeyle ekonomik ilişkilerimizde katbekat artış yaşandı. Dış misyonlarımızın sayısını da buna göre yükselttik. Bugün 261 yurt dışı temsilcilikle dünyanın en geniş 3’üncü ağına sahip ülkesiyiz” dedi. Erdoğan, dış politikada tüm bu açılımları yaparken, çok sık eleştirilere maruz kaldıklarını, hiçbir temeli olmayan eksen kayması tartışmasının da bunlardan biri olduğunu söyledi. "'Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor' iftirası bunlardan biriydi. 'Avrupa'yla köprüleri atıyoruz' paranoyası bunlardan biriydi." diyen Erdoğan, daha bunun gibi nice haksız, tamamen safsatadan ibaret olan, çoğu niyet okumasından öte hiçbir anlam ifade etmeyen bir sürü iddiayla uğraştıklarını kaydetti.
Erdoğan, 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu sürecin sonunda artık şu gerçeği çok net biçimde görebildiklerini ifade ederek, şöyle konuştu: "2024 Türkiyesini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize yapılacak çok büyük haksızlıktır. Dünya değişirken ekonomide, üretimde, teknolojide, yeni güç merkezleri ortaya çıkarken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin dış politikada kendine yeni rotalar keşfetmesi tenkit edilecek değil, takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır. 'Türkiye'nin Afrika'da, Latin Amerika'da, Asya'da ne işi var' demek küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Dış politikamızı, bölgesel ve küresel meselelerdeki tutumumuzu anlamamakta ısrar edenler, hatta anlayıp da inatla çarpıtanlar olduğunun farkındayız. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz."
Erdoğan, uluslararası sistemde çeşitlenen ve artan bölgesel bloklar karşısında her yapı ve aktörle fırsat pencerelerini açık tutmaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: "Ülkemizin gerek Şangay İşbirliği Teşkilatı, gerek BRICS, gerekse ASEAN bütün bunlarla diyalog zeminini genişletme iradesinin arkasında işte bu yaklaşım vardır. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin ve en büyük 5 ekonomisinden 3’ünün bulunduğu Asya, Pasifik ve Hint Okyanusu coğrafyasıyla iş birliğimizi güçlendirmemizden daha doğal hiçbir şey olamaz. Artık bayatlamış eksen tartışmalarının bizim nazarımızda geçerliliği yoktur. Türkiye’nin ekseni de rotası da bellidir. Üyesi olduğumuz, parçası, mensubu olduğumuz ittifaklar da bellidir. Her zaman söylüyorum; Türkiye olarak yüzümüz elbette Batı’ya dönüktür. Ancak bu Doğu’ya sırtımızı döneceğimiz, Doğu’yu ihmal edeceğimiz, Doğu’yla ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına kesinlikle gelmez. Siyah-beyaz bir dünyada iki bloktan birinin tercih edilmek zorunda olduğu bir dünyada artık yaşamıyoruz. ‘Kazan-kazan’ temelinde dengeli, karşılıklı saygıyı esas alan bir yaklaşımla iş birliğimizi tüm ülkelerle, tüm aktörlerle geliştirmeyi arzu ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Lübnan’da düzenlenen terör saldırısıyla ilgili Başbakan Necib Mikati ile telefonda görüştü. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan'da düzenlenen saldırıyla ilgili üzüntülerini ifade etti, saldırıda yaşamını yitirenlere rahmet, yaralananlara acil şifa dileğinde bulundu. Erdoğan ayrıca, İsrail'in çatışmaları bölgeye yayma çabalarının
son derece tehlikeli olduğunu, İsrail saldırganlığını durdurmak için gayretlerin devam edeceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Başbakan Mikati ile telefonla görüştü ve saldırıya ilişkin bilgi aldı.
Türkiye Buluşmaları ile tabanın, il başkanları toplantıları ile teşkilatın nabzını tutan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekimde başlayacak yeni yasama yılı ile birlikte AK Parti milletvekilleri ile de gruplar halinde görüşecek. Düzenlenecek kahvaltı programlarında problemleri parti grubundan da dinleyecek.
Süreci AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ve grup başkanvekilleri yürütecek. Erdoğan görüşmelerde vatandaşın sorununu bizzat milletvekillerin ağzından dinleyecek, öneri, talep ve izlenimlerine kulak verecek. Erdoğan’ın ayrıca milletvekilleri ile tecrübelerini paylaşarak, yeni dönemde Meclis’in işleyişi konusunda uyarılarda bulunması bekleniyor. TBMM 1 yıllık yasama dönemine ilişkin de grup başkanvekillerinin raporları da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulacak. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yasama çalışmalarına katılım konusuna özen gösterilmesi uyarısını tekrarlaması bekleniyor.