Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı Beştepe'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapıldı. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından Erdoğan, önemli mesajlar verdi:
Geçtiğimiz haftanın en önemli konusu Akdeniz ve Ege'de verdiğimiz cevaplardı. Ancak Yunan tarafı bir kez daha göstermiş, Mısır'la hiçbir hukuki temeli olmayan anlaşmaya yönelmiştir. Türkiye'nin hiç kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, meşru çıkarlarında gözü yoktur. Bizim tek talebimiz bize aynı yaklaşımla yaklaşılmasıdır. Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz.
Dünyada hiçbir ülke böyle saçma ve temelsiz bir talebe boyun eğilmez. Biz diyoruz ki gelin Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim. Herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. Anlaşmazlıkların diyalog youyla ve hakkaniyetle çözümü için bir her zaman varız ev hazırız. Bu konuda sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz.
Ülkemizin bu çağrısına kulak asmayan bir takım ülkeler kendi geleceklerini karartıyorlar. Salgın ve onunla bağlantılı siyasi ekonomik sosyal sorunların üzerine çöktüğü güçlere güvenenler, hüsrana uğramaya mahkumdurlar. Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını anlayamamış olanların gerçeği görmeye davet ediyoruz. Oruç Reis sismik araştırma gemimiz Antalya açıklarından demir alarak görev bölgesine doğru hareket etti. Bu sabah 8 itibariyle çalışmalarına başladı.
Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Salgın ve onunla bağlantılı siyasi ekonomik sosyal sorunların üzerine çöktüğü güçlere güvenenler, hüsrana uğramaya mahkumdurlar. Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını anlayamamış olanların gerçeği görmeye davet ediyoruz. Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kişi başına gelirde dünya ortalamasında üst gelir ortalamasına yükselttik. 2019 yılında insani gelişmişlik sırasına göre Türkiye 6 basamak yükseldi. Bu sayede Dünya Bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde geçtiğimiz yıl 10 basamak birden yükselerek 33. sıraya çıktık. Bütün bunlar ülkemizdeki refah düzeyini ifade etmesi bakımında söylüyorum.
Bunlar aynı zamanda benim vatandaşımın alım gücünün nereden nereye yükseldiğini göstermesi bakımından arz ediliyor. Türkiye ne zaman bölgesel hakları üzerinde adım atsa ekonomi üzerinden bir hesaplaşmanın devreye sokulduğunu görüyoruz. Türkiye ekonomide bu suni rüzgarlarla eğilip bükülebilecek bir ülke değil.
Dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle faizlerin yükselmesi beklentisine girenlere de bir mesaj veren Erdoğan, "Kur saldırıların etkisiyle yüzde 24'de çıkan Merkez Bankası politika faizi yüzde 8.25 seviyesine indi. Hamdolsun daha da düşecek inşallah. Çünkü bütün arzumuz isteğimiz bu ülkede yatırımcı çok daha güçlü bir şekilde yatırımlarını yapabilsin. Ekonomik yükseliş 2020 yılının ilk aylarında da devam etti. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.5 gibi yüksek bir performans sergiledi. G7 ülkeleri arasında en yüksek büyüme performansı kaydeden ülke olduk. Eğer kur atakları ile tüm araçlarımızla mücadele etmeseydik, enflasyonu bugünkü seviyesine getirebilir miydik" dedi.