Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “En büyük düşmanım faizdir. Şu anda yine faizi 12'ye kadar düşürdük. Yeter mi, yetmez. Bunun daha da inmesi lazım” dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, esnafa yönelik çalışmalar, faiz ve Avrupa’daki enerji krizi ile ilgili değerlendirmeler yaptı.
Çanakkale'den İstiklal Harbi'ne kadar varlık yokluk mücadelesinin hepsinde esnaf ve sanatkarların daima ön safta yer aldığını aktaran Erdoğan, son olarak 15 Temmuz gecesi milletin tamamıyla birlikte esnafların darbeci hainlere göğüslerini siper ettiğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Birileri bankamatiklere akın ederken, birileri darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçarken, birileri milletin şanlı direnişini televizyon karşısında keyif kahvelerini yudumlayarak seyrederken, benim su tesisatçısı, elektrikçi, kunduracı, mobilyacı, kuyumcu, çaycı kardeşim gece boyunca tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okudu."
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'in esnaf ve sanatkarlara verilen faiz indirimli kredinin tutarının 500 bin liraya yükseltilmesi talebinin aşılamayacak bir konu olmadığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir şeyi iyi kavramamız lazım. Beni biliyorsunuz, en büyük savaşım faizledir. En büyük düşmanım faizdir. Şu anda yine faizi 12'ye kadar düşürdük. Yeter mi, yetmez. Bunun daha da inmesi lazım.”
“Şu anda Halkbank Genel Müdürü karşımda duruyor. Merkez Bankamız ile bunları konuştuk, konuşuyoruz. Önümüzdeki Para Politikası Kurulları toplantılarında bunun daha da inmesinin gereğini telkin ediyorum. Tabii aramızda maalesef faiz politikasını, yüksek faizi savunanlar yok mu? Var. Başta muhalefet olmak üzere onlar da bunu savunuyor ama Cumhurbaşkanınız yüksek faizi savunmuyor, tam aksine düşük faizi savunan bir politika güdüyor. Burada enflasyonla bir mücadelemiz var. İnşallah yılbaşından sonra ben bu enflasyonun da düşük faizle ineceğine inanıyorum ve bunu savunuyorum."
Türkiye Ekonomi Modeli’nin katkısıyla bu süreçten güçlenerek çıkılacağını vurgulayan Erdoğan, büyümeyi esas alan ekonomi modelinin müspet etkilerini her alanda gördüklerini söyledi. Hayat pahalılığı ve enflasyon konusunu da çözmek için gayretle çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, “20 yıldır insanımızı nasıl ezdirmediysek, bugün de tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatlarından, ücretli çalışanlara yönelik maaş zamlarına, sosyal destek programlarımızdan, hibe, teşvik ve desteklere kadar pek çok tedbirle toplumumuzun tüm kesimlerine sahip çıkıyoruz” dedi. Erdoğan, bir gerçek olduğuna vurgu yaparak, “Nedir o gerçek? Paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin ve mandacı iktisatçıların artık hiçbir geçerliliği kalmamış, eski modellere dayalı ezberlerine itibar etmiyoruz. Aynı şekilde yatırım hamlelerimizi de kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz” dedi.
Tarih boyunca pek çok badire atlatmış bir milletin mensupları olduklarını dile getiren Erdoğan, “Devletimiz bu salgın döneminde vatandaşını çaresiz bırakmadı. Hangi kesimden olursa olsun hiçbir vatandaşımıza ‘Nerede bu devlet?’ dedirtmediğimiz gibi bilakis devlet olarak elimizi taşın altına koyduk” dedi. Erdoğan, iş dünyasına, ticaret erbabına, KOBİ’lere, çiftçilere, esnafa ve çalışanlara sundukları imkanlarla onların yükünü hafiflettiklerini söyledi. “Gelir kaybı ve kira desteğinin yanı sıra 3 bin lira ve 5 bin lira tutarlı hibe desteklerimiz, esnaf ve sanatkarlarımızın nakit akışlarının korunmasına çok büyük katkı sağladı” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu kapsamda dört ay süreyle verdiğimiz gelir kaybı ve kira desteğiyle piyasaya aktardığımız kaynak 4,6 milyar lira dolayındadır. Buna ilaveten uygulamaya koyduğumuz 3 bin lira ve 5 bin lira tutarındaki hibe desteklerimiz de toplam 4,3 milyar lira tutarında ödeme yaptık.”