Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, konuk cumhurbaşkanı ile dar kapsamlı ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti.
Ader'in Ankara'ya gelişini "anlamlı bulduğunu" dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, öncesinde 2013'te kendisinin, daha sonra ise Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Macaristan'ı ziyaret ettiğini hatırlattı.
Söz konusu ziyaretler ve sonrasında Macaristan Cumhurbaşkanı Ader'in gerçekleştirdiği iadeiziyareti, Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerin üst düzeyde ne sıklıkla devam ettiğinin en güzel ifadesi olarak nitelendiren Erdoğan, "2014 sonu itibarıyla özellikle ekonomik ilişkilerde yaklaşık 2 milyar dolarlık ticaret hacmine sahibiz. Hedefimiz en kısa zamanda bunu 5 milyar dolara ulaştırmak" diye konuştu.
İki ülke arasındaki siyasi işbirliğinin de "çok büyük anlam" ifade ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Siyasi işbirliğinde de özellikle Avrupa Birliği sürecinde Macaristan'ı her zaman yanımızda gördük. Her zaman sağ olsunlar desteklerini Türkiye'den esirgemediler ve devletlerin devamlılığı esasını, yönetimlerin değişmesine rağmen Macaristan'da gördük. 12 yıllık başbakanlığım dönemimde değişen başbakanlar hiçbir zaman AB sürecinde Türkiye'yi yalnız koymadılar, aynen desteklerini devam ettirdiler. Bundan dolayı da şahsım ve milletim adına kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum. Tabii AB süreci aynen devam ediyor, biz kararlılığımızı aynı şekilde devam ettiriyoruz. Yine bunun dışında terörle mücadelede aynı birlikteliği savunuyor, aynı şekilde bu süreci devam ettirmenin gayreti içindeyiz."
İki ülkenin kültürel ve tarihi alanlarda ortak yanlarının, zenginliklerinin olduğunu belirten Erdoğan, Ader'in ziyareti kapsamında Macaristan'a ait Türkiye'deki tarihi eserleri ziyaret etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Aynı şeyi kendilerinin de Macaristan ziyaretlerinde gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, Zigetvar'a kadar gittiklerini ve buraları ziyaret ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların iki ülke arasındaki kadim dostluğun önemli ayağını oluşturduğunu bildirdi.
Türkiye ve Macaristan arasında yüksek düzeyli stratejik konsey anlaşmasının olduğunu anımsatan Erdoğan, bunun birincisinin başbakanlığı döneminde, ikincisinin ise Başbakan Davutoğlu ile gerçekleştirildiğini ifade etti. Erdoğan, bunları yüksek düzeyli stratejik konsey çalışmalarının kararlılıkla devam etmesinin ifadesi olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin enerjiyle ilgili transit geçiş noktasında bulunduğunu, bunun yüklediği bazı sorumlulukların olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bir tarafta TANAP olayı var, bir diğer tarafta Sayın Putin'in ifadesiyle 'Türk akımı' diye adlandırdığı süreç var. Burada da yine biz Avrupa'da özellikle, Avrupa'ya açılan bir kapı olarak yine dostlarla gerek doğalgaz gerekse nükleer enerji konusunda, Macaristan'ın bu konuda bir deneyimi var. Bu deneyimlerinden sağ olsunlar, 'Biz her türlü tecrübemizi sizlere aktarmaya hazırız' dediler. Bundan istifade etmek, bunu da değerlendirmek bizler için ideali olacaktır. Bir diğer konu, tabii Avrupa Birliğinde görüşmelerde şu anda 17 no'lu fasıl ki bu da ekonomik ve parasal politikayla ilgili fasıldır. Letonya'nın dönem başkanlığında artık bunun çıkarılmasını istiyoruz, bunun açılmasını istiyoruz. Bu konuda Macaristan'ın desteğini de ciddi manada önemsediğimi özellikle ifade etmek istiyorum."
Erdoğan, Türkiye'nin Doğu ile Batı'yı birbirine yakınlaştıran bir köprü olduğunu, bu görevini hassasiyetle sürdürmeye gayret ettiğini dile getirdi.
Macaristan'ın AB fonlarından alacakları destekle önemli otoyol projelerini hayata geçirmeyi planladığını anlatan Erdoğan, Türk müteahhitlerin dünyada bu sektörde ikinci sırada yer aldığını vurguladı. Türk müteahhitlerin Macaristan'da önemli iş çıkaracaklarına yönelik inancını dile getiren Erdoğan, bunu konuk Cumhurbaşkanı ile paylaştıklarını da söyledi. Bunun Macar müteahhitlerle birlikte de yapılabileceğini, iki ülkenin müteahhitlerinin başka ülkelerde de birlikte hareket edebileceklerini kaydeden Erdoğan, "Büyük projeleri gerçekleştirmede müteahhitlerimizin başarıları, bizleri de gururlandırıyor. Gittiğimiz ülkelerde bu eserleri gördüğümüz zaman gururlanıyoruz. Bu, Türk- Macar dostluğunun da bana göre en güzel ifadesi olacaktır diye düşünüyorum" görüşünü paylaştı.
İki ülkeyi birbirine kültürel anlamda da bağlayan eserlerin olduğunu belirterek bunlardan örnekler veren Erdoğan, "Bugün de bu ortak tarihi mirasımıza sımsıkı sahip çıkıyor, bunların ihyası için elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen sene Türkiye'yi yaklaşık 120 bin Macar turistin ziyaret ettiğini, Türkiye'den ise bu ülkeye 60 bin turistin gittiğini belirterek, bu sayıların artırılmasının mümkün olduğunu anlattı.
Bununla ilgili ulaşım ağının önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, Türk Hava Yollarının bu konudaki adımlarıyla turist sayılarının çok daha önemli noktaya taşınacağını söyledi.
Basın toplantısın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara ilişkin soru üzerine, şu ana kadar Suriye'den 1 milyon 700 bin, Irak'tan da 300 bin olmak üzere, 2 milyon sığınmacının ülkeye geldiğini, çadır ve konteyner kentlerde yaşadıklarını söyledi.
Sığınmacıların, çadır ve konteyner kentler dışında, Türkiye'nin birçok şehrine dağılmış şekilde de yaşadığını belirten Erdoğan, "Bize tabii ki şu ana kadar bu olayın maliyeti yaklaşık 5,5 milyar doları buldu. Birleşmiş Milletler'den gelen destek nedir diye sorarsanız, bize Birleşmiş Milletler'den şu ana kadar gelen destek 250 milyon dolardır" şeklinde konuştu.
Erdoğan, açık kapı politikasıyla komşu ülkelerden gelebilecek sığınmacılara kapıların her zaman açık olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ülkemize sığınmış olan Suriyeli ve Iraklı dostlarımıza acaba burada ne gibi imkanlar oluşturabiliriz, çünkü bunların içinde gayet iyi yetişmiş insanlar da var. Doktor var, mühendis var, avukatı var, öğretmenler var. Birçok insanlar bu gelenlerin içerisinde var. Acaba onlardan nasıl istifade ederiz diye bununla ilgili de çalışmaları sürdürüyoruz. Tabii ki bunlar özellikle de yüksek nitelikli insanlar durumunda. Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı hükümetimiz sürdürüyor. Bizler de şu anda yine çadır ve konteyner kentlerde ilave yerler de açmak suretiyle herhangi bir gelişmede bir sıkıntı yaşamayalım diye AFAD ve Kızılay başta olmak üzere bu çalışmalar takip ediliyor. Bu çalışmalar sadece bir kuru barınma değil. Bunun içinde eğitim, sağlık hizmetleri, giyim, bakım, hepsini bunların sürdürüyoruz. Tabii bunu ne kadar kaliteli yaparsanız yapın, bir insanın evindeki bakımını orada sağlamak mümkün değil, fakat bu mücadele bu şekilde devam ediyor."
Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile görüşmesine ilişkin soru üzerine, "Görüş ayrılıklarının olmadığı bir yer söz konusu değil. Tabii ki olur ama biz sonunda bir metin açıkladık. Bu metinde de görüldüğü gibi faiz konusunu özellikle görüştüğümüzü, bunun yanında ekonomik gelişmeleri yerinde değerlendirme, büyümeyle ilgili durumu değerlendirme ve bundan sonraki sürece yönelik olarak da özellikle hassasiyetim hep şudur, yatırımların aksamaması, yatırımların gerilememesi ve bu konuları görüştük" ifadelerini kullandı.
Yatırımları teşvik edici tedbirlerin alınması noktasında Merkez Bankasının da işlevinin olacağı düşüncesini paylaştıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ben de yanıma ekonomiyle ilgili başmüşavirlerimizi almak suretiyle, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Bey ve Merkez Bankası Başkanımız olmak üzere değerlendirmeyi yaptık. Sonunu tatlıya bağladık. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte bu vardığımız neticeyi daha sık aralıklarla bir araya gelmek suretiyle sürdürürüz ve açıklarımızı bir an önce kapatır, inşallah gerek kurda, gerek faizde, gerekse özellikle Türkiye'nin yatırımlarında herhangi bir gerileme olmadan kararlı bir şekilde bu süreci sürdürürüz diyorum ve hep birlikte bu konsensüsü sağlayarak, açıklamamızı da biliyorsunuz yaptık ve bu şekilde adımları atmanın kararını aldık."
Macaristan Cumhurbaşkanı Ader ise görüşmelerde ekonomik, ticari, kültürel, eğitim ve enerji iş birliği olanaklarını ele aldıklarını belirtti.
İlişkilerin geliştirilmesi için uygun şartların mevcut olduğunu dile getiren Ader, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın 18 ayda bitirilmiş olmasını Türk müteahitliğinin önemli bir başarısı olarak niteledi.
Ader, Macaristan'ın şu ana kadar Türkiye'nin AB üyelik sürecine destek verdiğini dile getirerek, "Türkiye'nin AB katılım sürecini destekliyoruz. Bu desteğimiz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecek" ifadelerini kullandı.
Enerji alanındaki iş birliği konusunda Türkiye ile Macaristan'ın aynı düşünceye sahip olduğunu dile getiren Ader, enerji alanında kaynak ve güzargahın çeşitlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Teröre karşı mücadelenin her ülkenin ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayan Ader, "Terörle mücadelede risklere rağmen siyasi kararlar almamız gerekiyor" dedi.
Görüşmede kültürel iş birliği konularını da ele aldıklarını belirten Ader, Macar milli gününün Türkiye'de Macar günü ilan edilecek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yaklaşık bin Türk öğrencinin Macaristan'da eğitim gördüğünü aktaran Ader, yıldan yıla Türk öğrencilerinin sayısının arttığını ve yüksek öğretim konusundaki iş birliğinin daha da geliştirileceğini ifade etti.
Osmanlı Dönemi'nden kalan eserlerin korunması konusunda gerekli saygıyı göstereceklerini söyleyen Ader, Budapeşte'deki Gül Baba Türbesi'nin restorasyonu konusunda da yıllardır süregelen belirsizliği sona erdireceklerini ve yakın zamanda türbenin restorasyonuna başlayacaklarını kaydetti.
Öte yandan ortak basın toplantısı öncesinde, Türkiye ile Macaristan arasında dostluk ve işbirliği anlaşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Macaristan Cumhurbaşkanı Ader tarafından imzalandı.