AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, TVNET Ankara stüdyosunda canlı yayında Ahmet Rıfat Albuz’un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Ünal’ın açıklamaları özetle şöyle:
Kadının hem iş hayatında hem aile hayatında önemli bir birey olarak yer alması için bir çok adım attık ama daha atacağımız çok adımlarımız var. Kadının siyasette etkin yer alması için çalışıyoruz. Biz erkeklerin kadınlar adına düşünerek onlara birtakım haklar vermesi değil, toplumda kadının temsilini artırarak onların kendi haklarını koruması bizim siyasetimizin temel özelliklerinden biridir.
Türkiye, Suriye’de yaptığı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile terörle mücadelesinde uluslararası meşru müdafaa hakkını kullanıyor. Eğer biz bunu yapmasaydık, onlar bu ateşi bizim içimize taşıyacaktı ki zaten taşıdılar. Bu süreçte 800’den fazla roket atıldı. Bu saldırılarda 100’ün üzerinde sivil vatandaşımız hayatını kaybetti. Terörle mücadele ederken aynı zamanda demokrasiyi koruyoruz. Terör işbirlikçileri Türkiye’nin haklı mücadelesini insan hakları ihlali gibi gösteriyor. ABD’nin PKK terör örgütü ile ne işi var?
Erken seçim iddiaları için Genel Başkanımız olsun sözcülerimiz olsun açıklama yaptı. Yine söylüyorum erken seçim diye bir şey yok. Hele hele şu anda Afrin’de bir mücadele verilirken böyle bir şeyin olması söz konusu değil. Erken seçim üzerinden tartışmalarının gündeme getirilmesi doğru değil.
AK Parti Olağan Büyük Kongresi’nin tarihi olarak eylül ayını açıklamıştık. Şu anda kongrelerimiz devam ediyor çünkü. Bazı büyükşehirlerde kongreler tamamlanmadı. Kongrelerin bitişini nisan sonu olarak planlıyoruz. Eğer nisan sonuna kadar AK Parti kongrelerini tamamlarsa bu süre zarfında mayıs, haziran gibi kongre olabilir mi? Partinin ilgili kuruları karar alırsa kongreyi erkene alabiliriz. Bu bir olağanüstü durumdan değil, kongrelerin tamamlanmasıyla ilgili.
Önümüzdeki süreçte seçim kampanyalarımızı daha da yerelleştireceğiz. Daha çok saha ile anlık iletişim ve mikro sorunlar üzerinden iletişim sürecine döndük. İnsanlar kendi mahallelerindeki sorunlarla ilgili. Türkiye’nin büyük makro sorunları çözüldü. Daha çok iletişimde insanların evinde, sokağında daha huzurlu yaşayacağı bir süreç başladı. Bunun iletişimi de bunu gerektiriyor. Her siyasi parti kendi kurumsal kimliği ile ortak hedefler çerçevesinde, kendi siyasal dili ve iletişimini kullanarak, kendi kampanyasını yapacak.