Türkiye'nin konuştuğu Fatih Terim Fonu vurgununda bankacı Seçil Erzan’ın cep telefonu ve iCloud hesabının şifresi mahkemeye iletildi. Böylelikle telefondan silinen tüm veriler geri getirilecek. Erzan’ın SMS kayıtları, WhatsApp yazışmaları, fotoğraf, video ve belgeler de kurtarılacak. Mahkeme, Erzan’ın ifadelerinde bahsettiği ünlü isimlerin ‘zorla getirilmesi’ne karar verdi.
Fon vurgunu davası genişliyor. Spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun da aralarında bulunduğu 19 kişinin dolandırılmasına ilişkin davada mahkeme, iddianamede adları geçen 11 kişinin dinlenmesini istedi. Semih Kaya, menajeri Fırat Özdemir, Seçil Erzan’ın kuzeni Tanın Yılmaz ile eşi Merve Yılmaz, Fatih Terim’in bir dönem yardımcılığını yapan Müfit Erkasap’ın eşi Nur Erkasap, Erzan’ın eski erkek arkadaşı avukat Candaş Gürol, Mustafa Sefa, Nilgün Arabacı, Gülsenal Bayramova, Oğuzhan Özerk ve Bülent Onat’ın tanık olarak dinlenmeleri için “zorla getirme” kararı çıkarılmasına hükmedildi. Mahkeme, sanıkların telefonlarına ilişkin suç tarihinden geriye doğru son 6 aylık arama, aranma ve baz kayıtlarına ilişkin dökümün BTK’dan talep edilmesini istedi.
HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK
Seçil Erzan’ın avukatı da Erzan’ın adli emanetteki cep telefonunun şifresini mahkemeye bildirdi. Daha önce içindeki tüm veriler silinip kırıldığı iddia edilen cep telefonunun, sadece ekranının çatladığı ortaya çıkmıştı. Erzan’ın avukatının talebi doğrultusunda adli emanette olan, üzeri çatlak siyah Apple marka telefonun, suç delillerinin tespiti amacıyla bilirkişiye verilmesine hükmedildi. Telefon ve iCloud hesabının şifresinin mahkemeye bildirilmesiyle, Erzan’ın cep telefonundan silinen tüm veriler geri getirilecek. Erzan’ın SMS kayıtları, silinen WhatsApp yazışmaları ve içerikleri ile cep telefonundaki fotoğraf, video ve belgeler de kurtarılacak. Erzan’ın cep telefonunu sürekli yedeklediği öğrenilirken, bilirkişinin yapacağı incelemeden sonra Erzan’ın kimlerle ne konuştuğu ortaya çıkacak. Bu kapsamda binlerce mesaj içeriği ve dokümana ulaşılması bekleniyor.
2 ayda 1 milyonu zor aldım
Kamuoyunda “gizli fon” adıyla bilinen dolandırıcılık davasında yeni mesajlar ortaya çıktı. Seçil Erzan’ın Arda Turan ile yaptığı yazışmalar dava dosyasına girdi. WhatsApp yazışmalarında, parasını almak isteyen Turan’ın yaşadığı sorunlar ile Erzan’ın kendisini oyalamaya çalıştığı dikkat çekiyor. Turan’ın “Evin içinde panik halindeyim, senden ricam, yarın herhangi bir eksik gedik olmasın. Pazartesi herkes ödeme için mesaj atmış” şeklindeki mesajına Erzan “Gerçekten sakin ol, ben işin başında sağlam durmalıyım ki işi çözeyim. Sen panik olunca ben de panik olmaya başlıyorum” yanıtını vermiş. Yazışmalarda Erzan’ın Turan’ı “Paranı alacaksın” diye oyaladığı görülüyor. Turan 24 Mart’ta “Ben 2 ayda 1 milyonu zor aldım ve hala oradaki eksi, şu, bu. Yoruluyorum. Öyle bir şey söylüyorsun ki uyku uyumuyorum. 3-4 aydır bir gün ‘Oh’ demedim. Her gün bu parayı konuşmaktan düşünmekten kendimden iğrendim. Lütfen yardımcı ol” diyor. Parasını alamayan Turan, Erzan’a sonraki süreçte “Ne Ramazan bıraktınız ne oruç ne ibadet. Sinir krizi geçirtiyorsunuz adama. ‘Ne kadar çıkacak?’ diyorum, ona da cevap yok. Ne olduğu, ne yaptığımız belli değil. Kalkıyorum Emre’ye, Muslera’ya yalan söylüyorum. Hasta oldum. Şimdi sinir krizi geçireceğim” mesajını göndermiş.
Takipsizlik kararına itiraz
Gizli fon dolandırıcılığında 13 müşteki dosyada “bankacılık zimmeti” suçundan verilen takipsizlik kararına itiraz etti. Seçil Erzan’ın da aralarında bulunduğu 11 şüpheli hakkında “bankacılık zimmeti” suçlamasına karşı, BDDK’nın “yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığı” yönündeki hükmüne istinaden takipsizlik çıkmıştı. Müştekiler Burhan Taşpolat, Bülent Çeviker, Emrah Çolak, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Evrim Pınar Güzel, Musa Mert Çetin, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Uğur Gözaçan, Volkan Bahçekapılı, İbrahim Kocabaldır ve İsmail İbrahim Çağlar, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak takipsizlik kararının kaldırılmasını istedi. Müştekiler Uğur ve Nurettin Gözaçan da şüpheliler hakkında “bankacılık zimmeti” davası açılabilmesi için soruşturma izni vermeyen BDDK’nın kararının yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi talebiyle İstanbul 9. İdare Mahkemesi’ne dava açtı.