Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) itirafçılık yoluyla saldırı hazırlığı deşifre oldu. FETÖ ile mücadele çalışmaları, kısa bir süre öncesine kadar itirafçılık yoluyla örgütün çökertilmesi üzerine yürütülüyordu. İtirafçılar anlatıyor, mahkeme tarafından salıveriliyor, kuvvetler de personel ihtiyacı dolayısıyla FETÖ üyesi olduğunu itiraf eden bu isimleri göreve iade ediyordu. Bu da, henüz mahkeme kaydı ilgili kuvvete ulaşmadan, sadece birkaç gün içerisinde oluyordu.
Gerek sorgusuz sualsiz göreve iadeler, gerekse itirafçı olan bu isimlerin itiraflarında üst düzey yöneticilere yönelik hiçbir bilgi vermemiş olmaları üzerine, bu gidişin ciddi bir tuzak olabileceği üzerinde duruldu. Samimi itirafçıların göreve döndürüldüğünü gören FETÖ’nün, itirafçılık yoluyla TSK’da örgütü yeniden faal hale getirme çabasına giriştiği ve bu yönde planlar yaptığı ortaya çıktı. Son dönemde itirafçı sayıları hayli arttı.
Tuzak değerlendirmesi üzerine yeni önlem ihtiyacı doğdu. İtirafçı olup göreve döndürülenler ile FETÖ kapsamında yargılanan tüm isimler, yargılama süresince görevlerinden açığa alındı. Açığa almalar konusunda kuvvetlerden de direniş oldu. Direniş en çok Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gösterildi.
Görevinden açığa alınan isimler arasında Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in koruma müdürü Yüzbaşı Burak Akın da yer alıyor. Yetkililer, terörist örgütün itirafçılıkla çözülmediğini, samimi itirafçı olmadığını, hiçbirinin üst düzey isimleri deşifre etmediği bilgisini verdi. Soruşturmaların selameti açısından “açığa alma” yöntemi tercih edildi.
Edinilen bilgiye göre, FETÖ, göreve döndürülen ve büyük güven teskin edilen itirafçı subayları kullanarak yeni bir kalkışmaya hazırlanıyordu.
FETÖ’nün kalkışma planında düğmeye, 2017’nin son günlerinde protesto gösterileri başlatılan İran’la eşzamanlı basılacaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. 15 Temmuz’un sivil kahramanları için çıkarılan 696 Sayılı OHAL Kararnamesi’nin “meşru müdafaa” düzenlemesine yönelik itirazlar, yakın zamanda yapılacak FETÖ’nün ikinci kalkışma planını deşifre etti.
696 sayılı OHAL Kararnamesinin 121. maddesiyle yapılan, “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır” düzenlemesi, ikinci kalkışmanın önüne geçti.
Bu tespitlere, düzenlemeye yönelen tepkiler üzerine yapılan araştırma ve itirafçılara ilişkin ulaşılan sonuçlar üzerine ulaşıldı. Bu düzenleme çıkınca Türkiye’de düğmeye basamayan güçler, İran’da ise sokakları hareketlendirmekte amaçlarına ulaştı. Ancak Türkiye’nin verdiği destek ve dış müdahaleye karşı sergilenen ortak tutum üzerine planlar İran’da da tutmadı.