Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) Başkanlığın konferans salonunda "Sessiz Direnişin Sembolü: Diyarbakır Anneleri" sempozyumu düzenlendi.
Sempozyuma davetli olarak katılan Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan annelerden Ayşegül Biçer, gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamada, kendilerine verilen desteklerden dolayı herkese ayrı ayrı teşekkür ettiğini bildirdi.
Diyarbakır annelerinin çok büyük bir mücadele sürdürdüğünü belirten Biçer, "Ben kendi evladıma 28 Temmuz 2021'de kavuştum. Ama hâlâ oradayım, orada olmaya devam edeceğim. Çünkü bir tek benim oğlum Mustafa değil; Mustafa gibi binlerce çocuğumuzu kandırarak dağa götürdüler. Onların ölüme terk edilmesini kabullenemiyoruz, kabul de etmiyoruz. Biz oradayız." diye konuştu.
Diyarbakır HDP İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül 2019'dan bu yana evlat nöbeti tuttuklarını dile getiren Biçer, "Kimimiz evladımıza kavuştuk, kimimiz evladımızı bekliyoruz. Orada hepimiz birbirimize söz vermiştik. Evlatlarımızın hepsini dağdan indirmeden buradan kalkmayacağız. Sloganımız da 'Ya zafer ya ölüm' olacak demiştik. Hepimiz kararlıyız. Hain taşeron terör örgütü, HDP ile beraber yıllardır Kürtlere zulmediyor. Doğu ve Güneydoğu'da PKK ve HDP zulmü var. Buna 'Dur' demek için annelerimiz orada mücadele veriyor." ifadesini kullandı.
84 milyonun çocuğuna sahip çıkarak orada tek yumruk olduklarını belirten Biçer sözlerini şöyle sürdürdü:
Uyuşturucuya düşmüş çocuklarımız var, teröre düşmüş çocuklarımız var; bunlar virüs gibi her yerde. Bunlara 'Dur' demek de annelere düşüyor. İlk günden beri söylediğim bir sözüm var, 'Beşik sallayan anne neden dağları yıkmasın.' Gelin şu dağları yerle yeksan edelim. Üstüne güzel binalar inşa edelim."