Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TRT Haber’de gündeme dair soruları yanıtladı.
Bakan Göktaş'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Her şeyden önce güçlü bir Türkiye’nin, güçlü bir aile yapısıyla mümkün olacağına inanıyoruz.
Aile bizi biz yapan, değerlerimizi evlatlarımıza aktardığımız yegane bir kurumdur. Özellikle küreselleşme ve dijitalleşmenin hızla yayıldığı bu dönemde ailenin önemi hakikaten çok açıktır. Biliyorsunuz çocuklarımız sosyal medyayı çok sık kullanıyor. İşte çocuklarımıza zarar veren, şiddet içerikli, zararlı akım ve alışkanlıklara her platformda etkili mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor. Bu anlamda aile kurumuna her zamankinden fazla sahip çıkmak zorundayız. Bu aslında hepimizin vazifesi, görevi. Bizlerin de üzerinde ciddi bir sorumluluk var. Biz de bu minvalde gerekli bütün çalışmalarımızı yapıyoruz.
Aileyi merkeze alan bu Aile’nin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’nı Türkiye’de ilk defa gerçekleştiriyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsıyor. Bu planı 16 bakanlık, sivil toplum kuruluşlarımız, akademisyenlerimiz ve 27 kurumumuzla çok geniş bir katılımla hazırladık. Aile eylem planı ile aileyi tehdit eden unsurları tespit etmek ve gerekli tedbirleri almak için kurumlar arası işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Bu plan ile ülkemizin dinamik nüfusunu korumak, aile ve evlilik kurumunu güçlendirmeyi de amaçlıyoruz. Çünkü bildiğiniz gibi dünya nüfusu yaşlanırken Türkiye olarak bizim de nüfusumuz yaşlanıyor. Doğurganlık oranı ülkemizde de düşüşte. Bu veriler de bizleri alarma geçirdi. Diğer yandan dijitalleşen dünya, aileleri tehdit eden unsurlar taşıyor. Bu konuda da aileler oldukça fazla şikayet alıyoruz. İşte tüm bu konuları dikkate alarak, biz 100 faaliyetten oluşan bir eylem planı ortaya koyduk.
Burada da ilk defa açıklıyorum doğurganlık oranı en düşük, boşanma oranının ise en yüksek 3 ilimizde birer pilot proje hayata geçiriyoruz. Doğurganlık oranlarının en düşük olduğu illerimiz; Kütahya, Zonguldak ve Karabük. Boşanma oranlarının en fazla olduğu iller ise İzmir, Antalya ve Karaman. Bu illerde sahaya inerek detaylı çalışmalar yürüteceğiz. Bu araştırmalar neticesinde elde edeceğimiz veriler, aileye yönelik hizmet ve çalışmalarımıza bir nevi zemin oluşturacak. Tüm bunların yanı sıra önümüzdeki hafta ana teması aile olan Türk Devletler Teşkilatı 1. Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı’nda İstanbul’da ev sahipliğimizde gerçekleştirilecek.
Aile konusu sadece ülkemizin gündeminde değil, tüm dünyanın gündeminde. Biz uluslararası her görüşmemizde bu konu da dikkate alınıyor. Misal Macaristan’da yaptığımız iş birliklerimiz var bu konuyla ilgili. Biz Türk Devletler Teşkilatı’nda son yıllarda önemli adımlarla bölgede önemli bir dinamik oluşturduk. Türkiye olarak bu oluşum kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerde de biz sosyal politikalar başlığının da dahil edilmesi için girişimde bulunduk. Bakanlığımızın ev sahipliğinde yapacağımız bu toplantıda ana temamız yine aile. Gördüğünüz gibi TDT’de de aile kavramı oldukça önemli. Bu yıl ilkini yapacağımız bu toplantının akabinde de umuyoruz ki bu çalışmalarla beraber bu iş birliklerimizi artırarak devam ettirmeyi önemsiyoruz. Türk Devletler Teşkilatı, her konuda olduğu gibi yine kadın hakları, aile konuları ve sosyal politikalar konusunda hem iş birliklerimizi geliştirmek hem de hassasiyetlerimizi paylaşmak, iyi uygulamalarımızı paylaşmak, aynı zamanda ülkelerimizdeki gelişmeleri birbirimize aktarmak ve istişarede bulunmak üzere önemli buluyoruz.
Biz pilot proje olarak tabiiki deprem bölgesinden başlattık. Gençlerimize motivasyon oluşturmak ve evlilik sürecinde destek olmak için bu fonu öncelikle pilot bölgesi olan Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman ve Gaziantep’in de Nurdağı ve İslahiye ilçelerinden başladık. En çok başvuruyu da Hatay’dan aldık. Bugün itibariyle fona başvuran 8 bin 563 çiftimiz var. Bugüne kadar şartları sağlayan yaklaşık 2 bin 13 gencimize de evlilik öncesi eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizi verdik. Gençlerimizden yoğun teşekkürlerimiz var. Hakikaten çok mutlular. Ve zamanla projeyi tüm Türkiye’ye yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Biz Bakanlık tarihinde ilk defa bir Çocuk Zirvesi düzenledik. Meclis Başkanımızın himayelerinde Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında gerçekleştirdik. Bu zirvede ilk defa çocuklar da söz aldı. Gazi Meclisimizde yaptık. Burada yapmamız ayrı bir önem taşıyordu. Bu zirveyi her sene düzenlemeyi planlıyoruz. Çok sayıda akademisyen, sivil toplum kuruluşları, çocuk ve gençlerin yer aldığı bu zirvede geleceğin dünyasında çocuk ve çocukluk konusunu interaktif bir şekilde ele aldık.
Bununla birlikte biliyorsunuz Filistin’de yaşanan katliama dikkat çektik. Çocuklarımızda da bir farkındalık olduğunu gözlemledik. Ve bu konuda da bir şeyler söylemek istediklerini gördük. Çocuklarımızın, gençlerimizin fikirleri bizler için her zaman önemli. Bizim için bir nevi rehber oluyor. Şu aşamada zirvenin çıktılarını çalışıyoruz ve elde ettiğimiz sonuçlarla ilgili kurumlarla farklı çalışmalar yapmayı planlıyoruz.
Gönül Elçileri ve Koruyucu Aile Programıyla çocuklarımıza sevgi ve şefkatle büyüyeceği bir aile ortamı sunuyoruz. Saygıdeğer hanımefendinin öncülüğünde kurulan Gönül Elçileri Projesinde baktığımızda 2012’ye kadar 500 olan koruyucu aile yanındaki çocuk sayımız bugün itibarıyla 10 bin 168’e ulaştı. Çocuklarımız bu vesileyle aile ortamında büyüyor.
Bugüne 2002’den bu yana kamuda istihdam edilen engelli sayısını 12 kattan fazla artırarak 68 bine ulaştırdık.
Engellilere yönelik projeler kapsamında, Ankara, Adana ve İzmir'de evde bakıma destek pilot uygulaması başlattık. Bakım verenlere eğitim ve danışmanlık hizmeti sağlanıyor. Projemizle birlikte çok olumlu geri dönüş alıyoruz. Türkiye genelinde yaygınlaştırmayı düşünüyoruz.
Öncelikle kadınların her alanda güçlenmesi bizim için çok önemli. 2002’de yüzde 27,9 olan kadınların işgücüne katılım oranı bu sene başı itibarıyla yüzde 32,2’ye yükseldi. 2028 yılı sonuna kadar kadın işgücüne katılım oranını yüzde 40,1’e, kadın istihdam oranını ise yüzde 36'ya yükseltmeyi hedefliyoruz.
Kadına yönelik şiddet tüm insanlığı ilgilendiren küresel bir mesele. Bütün yurt dışı temaslarımda her ülkede bu konunun en önemli başlıklardan biri olduğunu belirtiyor mevkidaşlarım. Tek vaka bile bizim için fazladır. Kadına yönelik şiddette taviz vermeyeceğiz. Kadına şiddetle ilgili kapsamınlı bir araştırma yapıyoruz.
Şunu özellikle vurgulamak isterim ki Gazze'de saldırılar nedeniyle hayatını kaybeden kadınların sayısının dünya genelinde son 4 yılda meydana gelen savaş ve çatışmalarda ölen kadınların sayısından çok daha fazla olduğu belirtiliyor. Bunlar aslında korkunç rakamlar. Dünyanın gözü önünde bir katliam yaşanıyor. Tabii biz Cumhurbaşkanımızın önderliğinde her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız. Gazze konusunu her zaman gündemde tutmaya devam edeceğiz.