Sosyal medyada program yapan Nevşin Mengü, AİHM’in “ByLock kullanan kişinin FETÖ üyesi sayılmayacağına” dair kararını, Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Kerem Gülay ile değerlendirdi. Kayseri’de öğretmenlik yapan Yüksel Yalçınkaya’nın başvurusunu kabul eden AİHM, “bir kişinin sadece ByLock kullanmasının, silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin yeterli kanıt olamayacağına” hükmetmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AİHM kararının terör örgütü üyelerini cesaretlendirdiğini, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da AİHM’in Türkiye aleyhine aldığı bu kararla yetkisini aştığını belirtmişti.
Bazı FETÖ’cüler, bu kararın Türkiye’yi mahkum edip tutukluların serbest bırakılacağını ileri süren yayınlar yaptı. 21 Aralık’taki yayında Gülay, Türkiye’deki yargılamalarda ByLock’tan mahkumiyet kararı veren hakimleri üstü kapalı şekilde yargılanmakla tehdit etti. Gülay, bu yargıçların keyfi ve uluslararası hukuka aykırı şekilde kişileri özgürlüğünden mahrum bıraktıklarını, uluslararası hukukun belirlediği statüyü ihlal ettikleri için evrensel yargı yetkisi uyarınca haklarında yargılama yapılabi-leceğini söyledi. Bunun uluslararası hukuka göre insanlığa karşı suç olduğunu savunan Gülay, ByLock kararı veren hakimlerin yurt dışına çıkmaları halinde şahsen insanlığa karşı suç i
şlemekten sorumlu tutulabileceklerini” iddia etti.
Gülay’ın açıklamalarını değerlendiren Av. Mehmet Alagöz, söz konusu söyleşinin, yargı ve özellikle yargıçlar üzerinde baskı kurmaya yönelik propagandanın kirli bir türü olduğunu vurguladı: “AİHM Türk yargısının gerisinde bir karar verdi. Söz konusu suç ‘örgüt üyeliği’ değil, darbe gibi anayasal suçtur. ByLock dosyalarında karar veren hakimlere gözdağı verilmiş ve yargıçlar açıkça tehdit edilmişlerdir. Gülay da AİHM kararını açıkça saptırmakta, kararı okumayan kişilere yanlış bilgi vermekte, yargıçlar üzerinde korku ve endişe hedeflemekte, firari FETÖ’cülere bir nevi yol göstermektedir.”