Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ardından NATO ile mevcut tarafsız ve askeri açıdan bağlantısız pozisyonlarını sorgulamaya başlayan Finlandiya ve İsveç, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Henüz bu konuda iki ülke de nihai kararlarını açıklamış değil ancak NATO üyesi batılı ülkeler şimdiden Finlandiya ve İsveç’in NATO güvenlik şemsiyesine alınması için nabız yoklama amaçlı diplomasi trafiğini hızlandırdı.
NATO ittifakı içinde en büyük merak ise Türkiye’nin oyunun ne olacağı. İttifaka üyelik için 30 üye ülkenin de oy birliği gerekiyor. Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta, her iki ülkeyle güçlü ikili ilişkileri nedeniyle denge ve barış için çaba sergileyen bir pozisyon üstlenen Türkiye açısından her iki ülkenin NATO üyeliklerine verilecek oyu Türkiye ile ilişkileri belirleyecek. İddiaların aksine, NATO üyesi olarak Türkiye’nin oyuna Rusya ile ilişkilerin etkisi olması beklenmiyor. Rusya’nın NATO üyeliği konusunda tehdit ettiği Finlandiya ve İsveç’in üyeliği için Ankara’nın kararını, geçmişte olduğu gibi, iki ülke ile ilişkiler ve NATO’ya katkılarına ilişkin değerlendirmeler belirleyecek.
Bu doğrultuda Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyeliğine oyunun olumlu yönde olabileceği belirtilirken, İsveç’in üyeliği söz konusu olduğunda ise teröre destek veren bir ülkenin üyeliğine karşı çıkılacağı yaklaşımı ağırlık kazanıyor. NATO’nun kuzeye doğru genişlemesi Rusya’yı rahatsız etse de Türkiye, bu konudaki değerlendirmelerini Baltık bölgesindeki güvenliğe olası etkilerini göz önünde tutmak suretiyle, NATO’nun yapısını bozmayacak ve Türkiye’nin ulusal güvenlik gerekliliklerini karşılayacak bir çizgide yapacak.
Ancak burada da Türkiye ile NATO ittifakı arasında uzun yıllardır ihmal edilen güvenlik iş birliği ve diyaloğun arttırılması ve özellikle teröre verilen desteğe ilişkin güvenlik kaygılarının giderilmesi gerekecek. Türkiye’nin çekincelerini giderme yönünde çağrılar şimdiden Batılı ülkelerden gelmeye başladı. Batılı ülkeler, bu konudaki diplomatik temaslar ve Türkiye’nin oyu için atılacak adımların, Türkiye’nin AB üyeliği ve başta ABD olmak üzere NATO üyesi ülkeler ile ilişkilerinin normalleşmesi yolunda bir fırsat olacağı değerlendirmeleri yapıyor.
İsveç ile Türkiye arasında, İsveç’in uzun yıllardır terör örgütü PKK ve Suriye uzantısı PYD/YPG’ye destek politikaları nedeniyle güvensizlik bulunuyor. İsveç’te siyasetçiler, PKK’nın AB terör örgütleri listesinden çıkarılması önerileri, PKK’nın İsveç’te artan etkinlikleri, personel ve finansman çabalarının desteklenmesi ve buna bakanların açık destek vermeleri iki ülke arasında büyük yaralar açmış durumda. İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde 2019’da terör örgütü PKK’nın İsveç’te düzenlenen etkinliğine katılarak örgüte desteğini “Ben sizin dağınızım” sözleriyle dile getirmiş, PYD’nin sözde yöneticileriyle verdiği pozu da Instagram hesabından paylaşmıştı. Yine Linde geçtiğimiz yıl terör örgütü PYD üyeleriyle bizzat görüşmesinde 10 milyon avro yardım sözü vermiş, Türkiye’nin Suriye kuzeyinden çekilmesi çağrısı yapmıştı. Daha önce de İsveç Savunma Bakanı Peter Hultqvist, terör örgütü YPG/PKK’nın sözde genel komutanı “Mazlum” lakaplı Abdi Şahin ile görüşerek desteklerini iletmişti. PYD/YPG’ye şimdiye kadar 210 milyon dolar destek veren İsveç’in bu desteği 2023’e kadar 376 milyon dolara çıkarması planlanıyor.