Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Gazze’de son asrın en büyük mezalimlerinden birini yapan Netanyahu, adını tarihe şimdiden ‘Gazze kasabı’ olarak yazdırmıştır” dedi.
AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ana gündemi Gazze ve İsrail’in katliamlarıydı. Gazzelilerin, 7 Ekim’den beri insanlık tarihinin en kalleş, en menfur saldırılarına maruz kaldıklarını ifade eden Erdoğan, “Analarının öpüp koklamaya kıyamadığı sabiler hunharca katledildi; babalara, gözü gibi sakındıkları yavrularının parçalarını toplattılar” ifadelerini kullandı.
Gazze’de, gıdası, yakıtı, ilacı, ekmeği, elektriği, suyu, iletişimi kesilen ve 360 kilometrekarelik açık hava hapishanesine sıkıştırılan 2,3 milyon insana adeta soykırım uygulandığının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyanın gözü önünde 50 gün boyunca Gazze’yi yaktılar, yıktılar. İnsanlık tarihine kara birer leke olarak geçen her türlü zulmü yaptılar. Gazze’de son asrın en büyük mezalimlerinden birini yapan Netanyahu, adını tarihe şimdiden ‘Gazze kasabı’ olarak yazdırmıştır.”
“Bu kara leke sadece Netanyahu’nun değil ona koşulsuz destek veren herkesin alnına yapışmıştır. Bu utanç lekesi hiçbir zaman temizlenmeyecektir. Gazze’de işlenen insanlık ve savaş suçlarını da bir ikisi hariç Batılı ülkelerin tepkisizliğini de asla unutmayacağız. İsrail yönetiminin insanlık vicdanı yanında uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi için mevcut tüm yolları deneyeceğiz.”
Türkiye’nin, tarih boyunca olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Gazzelilerin yanında olduğunu vurgulayan Erdoğan, yürüttüğü diplomasi trafiğini anlattı. Bugün de Birleşik Arap Emirlikleri’ne gideceğini belirten Erdoğan, “Gazze için temas trafiğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Gazze’nin ihtiyaç duyduğu malzemelerin bir kısmının bölgeye ulaştırılmasından memnuniyet duyduklarını ancak içeri girmesine izin verilen yardım miktarının, Gazze halkının asgari ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu sözlerine ekledi.
“Netanyahu yönetiminden gelen açıklamalar, insani aranın kalıcı ateşkese tahvil edilmesi yönündeki umutlarımızı azaltmaktadır” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İsrail köşeye sıkışan Netanyahu’nun daha fazla can almasının önüne geçilmelidir. Antisemitizmi körükleyerek tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Dünyada İslam düşmanlığı da yükseliyor. Batılı ülkelerin sorumsuz söylemlerinin bedelini bu ülkelerde yaşayan göçmenler ödüyor. Anlaşılan geçmişte Musevilere ve Romanlara yapıldığı gibi bugün de bir Müslüman sorunu icat edilmeye çalışılmaktadır.”
Türkiye’nin Gazze’ye yönelik insani yardımlarının sürdüğünü belirten Erdoğan, “Bugüne kadar Mısırlı kardeşlerimizle işbirliği içinde 12 uçak ve bir gemi dolusu yardım malzemesini El-Ariş’e sevk ettik” diye konuştu. Toplam 1500 ton insani yardım malzemesini taşıyan ikinci geminin yola çıktığını da ifade eden Erdoğan, “Rehinelerin salıverilmesi ve ateşkesin kalıcı hale gelmesi için de temaslarımıza hız vereceğiz. Türkiye, devleti milletiyle Filistinli kardeşlerinin yanındadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştü. Bir saat süren görüşmede İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, İsveç’in NATO’ya üyelik süreci gündeme geldi. Görüşmede 31 Mart yapılacak yerel seçimler ana gündem maddeleri arasındaydı. Erdoğan ve Bahçeli’nin, ittifakın nasıl şekilleneceği, hangi şehirlerde ittifak yapılacağı ve belediye başkanı adayları konusunda fikir alışverişinde bulunulduğu belirtildi. Yeni anayasa sürecini de değerlendiren iki liderin gündeminde Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 50+1 sisteminde değişiklik de vardı. Dünkü zirve ile Erdoğan ve Bahçeli bu yıl içinde 11 kez bir araya gelmiş oldu.
”Dış politikada dostlarımızın sayısını artırma, hasımlarımızın sayısını azaltma stratejimizi başarıyla uyguluyoruz” diyen Erdoğan, “7 Aralık’ta yapmayı planladığımız Yunanistan ziyaretine de yaklaşımımız bu yöndedir. Komşumuz Yunanistan’la ihtilaflarımız dün de vardı, yarın da olacak. Bu ihtilaflardan çıkar sağlama peşinde koşanlar da olacak ama bu gerçek, aynı denizi, aynı iklimi, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmiyor”
diye konuştu.
Devletin teşvikleri sayesinde Türkiye sathında adeta bir ihracat ve üretim seferberliği yaşandığını anlatan Erdoğan, küresel ekonomideki zorluklara, bölgede patlak veren krizlere, 6 Şubat depremlerinin olumsuz etkilerine rağmen yakalanılan bu ivmeyi çok değerli bulduğunu vurguladı. Erdoğan, “Merkez Bankası (MB) brüt rezervlerimizin Eylül 2014’ten bu yana ilk kez 134,5 milyar dolara çıktığının müjdesini de sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi.
Ekonomik hayattaki deprem fırsatçılarına göz açtırmadıklarını, yapı malzemeleri ve yapım işlerinde piyasa gerçekleriyle izah edilmeyecek fahiş fiyatların söz konusu olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bu vicdansızlığın üzerine gitmekte kararlıyız” diye konuştu. Erdoğan, genel afet bölgesi ilan edilen yerlerde 2025 yılı sonuna kadar mevcut cezaların 10 kat daha ağır uygulanmasını sağlayacaklarını bildirdi.
Ücretsiz doğal gaz desteğinin sürdüğünü hatırlatan Erdoğan, “Vatandaşlarımızın doğal gaz faturasını biz ödemiştik. Şimdiye kadar toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk. Bu uygulamayı Nisan 2024’e
kadar devam ettireceğiz” dedi.
”Bizdeki muhalefetten ne köy olur ne kasaba” diyen Erdoğan, “Herkesin ufku denizi kadardır demişler, bunların da ufku ancak buna yetiyor. Biz bunlara bakarak asla rehavete kapılmayacağız. 4 ay sonra yapılacak 31 Mart seçimleriyle ilgili hazırlıklarımızı kendi önceliklerimiz ve programımıza göre yürüteceğiz. Rakiplerimizin karşımızdakiler değil, asıl onları kontrol edenler olduğunu asla aklımızdan çıkarmayacağız” sözlerini sarf etti. Salondakilerin “İstanbul bizimdir bizim kalacak” sloganları üzerine Erdoğan, “Gençler; unutmayın, bakın bugün bir başlık atıyorum, yeniden İstanbul. Bizim kuklalarla ve kuklacılarla işimiz yok. Biz üst akıl ile mücadele ediyoruz” dedi.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde, İsrail’in Gazze’de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edildi. MGK dün Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı yaklaşık 2,5 saat sürdü. Toplantı sonrası yayınlanan bildiride, Türkiye’ye yönelik tehditleri “kaynağında yok etme stratejisi” kapsamında, PKK/KCK-PYD/YPG bölücü terör örgütünün geliştirmeye çalıştığı kabiliyetlerin ciddi şekilde tahrip edildiği belirtildi. Bildiride, şunlar kaydedildi:
“İsrail yönetimi ile katliamı destekleyen aktörlere; bu menfur eylemlere bir an evvel son verilmemesi halinde etkileri nesiller boyu sürecek ve bölge dışına sirayet edebilecek bir şiddet sarmalını tetikleyebilecekleri ve kalıcı barışın ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması ile mümkün olabileceği hatırlatılmıştır.”