Açık Toplum Vakfı, faaliyetlerine son verilmesi ve hukuki varlığının tasfiyesi için mahkemeye başvurulacağını açıkladı.
Vakıftan yapılan açıklamada, 2008 yılında kurulan vakfın bütün faaliyetlerini Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uygun yürüttüğü,faaliyetlerin, İçişleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından düzenli denetlendiği belirtildi.
Bugün gelinen noktada Açık Toplum Vakfı Yönetim Kurulu'nun, Vakıf Senedi'nin 16. maddesi uyarınca, Mütevelli Heyeti'ne, vakfın tüm faaliyetlerini sonlandırmayı teklif ettiği aktarılan açıklamada, Vakıf Senedi'nde, "Vakfın devamında yarar olmayacağı anlaşılır ya da vakfın amaç ve hizmet konularının gerçekleştirilmesinin olanaksız duruma geldiği kanısına varılırsa, vakfın dağılmasına karar verilir" denildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, Mütevelli Heyeti'nin "son günlerde vakıf hakkında medyada yer alan asılsız iddia ve ölçüsüz spekülasyonların yoğunlaşmasının, vakfın faaliyetlerini sürdürmeyi imkansız kıldığı" düşüncesiyle bu teklifi onayladığı bildirildi.
Vakfın faaliyetlerine son verilmesi ve hukuki varlığının tasfiye edilmesi için başvurunun, ilgili mahkemeye en kısa zamanda yapılacağı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Açık Toplum Vakfı 2008 yılında kurulmuş olmakla birlikte, Türkiye’de Açık Toplum'un faaliyetleri 2001'de Açık Toplum Enstitüsü'nün kuruluşuyla başlamıştır. Bu süre zarfında, Türkiye'de demokratik, sivil ve eşitlikçi bir siyasi iklimin yaratılması konusunda, başta Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı olmak üzere pek çok kuruluşa, enstitü ve vakfın amaçlarına uygun projeler için mali destek sağlanmıştır.
Açık Toplum Vakfı yöneticileri, zaman zaman hükümet yetkilileri tarafından kabul edilmiş, görüş alışverişinde bulunulmuş, Açık ToplumVakfı öncülüğünde oluşturulan 'Bağımsız Türkiye Komisyonu' Türkiye'nin AB ile tam üyelik görüşmelerinin başlaması sürecinde önemli işlev üslenmiştir. Kurulduğu günden bu yana, vakıf faaliyetleri İçişleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından düzenli olarak denetlenmiştir. Ancak, yeni açılan soruşturmalarla Açık Toplum Vakfı ile 2013 yılındaki Gezi olayları arasında bağlantı kurma çabaları olduğu görülmektedir. Bu çabalar yeni değildir ve tümü gerçek dışıdır."
Haberlerde bahsedilen yurt dışı bağışların, usulüne uygun şekilde, devletin yetkili kurumu olan Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bildirildiği ve Genel Müdürlük tarafından bu bildirimlerin onaylandığı belirtilen açıklamada, "Bu bağışların, Türkiye'de hangi kurum ve projelere hibe edildiği de Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne her yılın haziran ayında bildirilmektedir. Bu süreçlerle ilgili belgelerin tümü zaten Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivlerindedir. Bilgi edinmek isteyenlerle de, talep üzerine paylaşmak mümkündür." ifadelerine yer verildi.
Gezi kalkışmasına sponsorluk yapan ve tutuklu bulunan Osman Kavala, mahkemede kalkışma operasyonlarında kullanılan paranın nereden geldiğini itiraf etmişti.
Kavala, ayaklanma sırasında kullanılan paraların başkanı olduğu Açık Toplum Vakfı üzerinden AB fonlarından ve Alman Frederick Ebert Vakfı'nın temsilcisinden aktarıldığını söylemişti.